| Çünkü Onların yerinde olsam aynısını yapardım | Open Subtitles | ﻷنهم سيفعلون ما كنت سأفعله بالضبط إن كنتُ في مكانهم |
| Ve Onların yerinde öyle görünüyor herkes iyi hissediyor | Open Subtitles | في مكانهم يبدو هناك احساس جميل جيد حولهم |
| Ve Onların yerinde öyle görünüyor herkes iyi hissediyor | Open Subtitles | في مكانهم يبدو هناك احساس جميل جيد حولهم |
| Onların yerinde olsam yapardım ama değilim. | Open Subtitles | كل هذا يحدث بسبب أننى لست فى مكانهم بل أعيش حياتى |
| Cumhuriyetçiler bunu götümüze sokacaklar. Onların yerinde olsam ben sokardım. | Open Subtitles | الجمهوريون سيشعلون الدنيا ضدنا، سافعل إن كنت مكانهم |
| Onların yerinde olsam, tepem atar. | Open Subtitles | ولو انى مكانهم , لخرجت عن طوعى |
| Onların yerinde olsam, tepem atar. | Open Subtitles | ولو اننى مكانهم , لخرجت عن طوعى |
| Onların yerinde olsam öyle yapardım. | Open Subtitles | هذا ما كنت سأفعله لم كنت في مكانهم |
| Onların yerinde olsam aynı şeyi yapar mıydım, merak ediyorum. | Open Subtitles | " أتسائل إن كننت قادرة علي القيام بنفس الحركات " " مكانهم " |
| Onların yerinde olsam aynı şeyi yapar mıydım, merak ediyorum. | Open Subtitles | " أتسائل إن كننت قادرة علي القيام بنفس الحركات " " مكانهم " |
| Onların yerinde olsaydım ben de bu odaya adımımı atmak istemezdim. | Open Subtitles | فلو كنتُ مكانهم... لما خطوتُ في هذه الغرفةِ أيضاً |
| Onların yerinde olmadığımız için şanslıyız. | Open Subtitles | ألستَ سعيداً بأننا لسنا مكانهم ؟ |
| Onların yerinde olsam ben sokardım. | Open Subtitles | في ظهورنا. سأفعل لو كنت مكانهم |
| Eğer Onların yerinde olsaydım ben de benimle konuşmazdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانهم لما تحدثت مع نفسي أيضاً |
| Çünkü Onların yerinde olsaydım benim yapacağım şey bu olurdu. | Open Subtitles | لأنّ هذا ما كنت سأفعله إذا كنت مكانهم. |
| Onların yerinde olsam ben de bizim geldiğimiz yoldan gelirdim. | Open Subtitles | إن كُنت مكانهم , سأفعل المثل أيضا |
| Onların yerinde olsan korkmazmıydın? | Open Subtitles | ألن تكوني كذلك ، لو كنتِ مكانهم ؟ |
| - Onların yerinde olsaydım, zamanım kalmasaydı tehlikeli büyüklüğe ulaşmadan gemiyi terk eder kalan zamanı kestirme yoldan kendimi dışarı atmakta kullanırdım. | Open Subtitles | - اذا كنت فى مكانهم ينفذ منى الوقت كنت ساترك السفينه قبل ان اكبر الى حجم خطر و استغل الدقائق الزياده للخروج باسرع طريقه ممكنه |
| Onların yerinde biz olsaydık, çoktan Berlin'e girmiştik. | Open Subtitles | لو اننا مكانهم لكنا في "برلين" الان |
| Onların yerinde onu koruyacak olmamın sebebi budur. | Open Subtitles | لهذا أنا سوف احميها مكانهم |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 