ويكيبيديا

    "onlar için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • من أجلهم
        
    • بالنسبة لهم
        
    • بالنسبة إليهم
        
    • لأجلهم
        
    • من اجلهم
        
    • بالنسبة لهما
        
    • لصالحهم
        
    • بالنسبه لهم
        
    • لهن
        
    • عليهم
        
    • لحسابهم
        
    • حظهم
        
    • لهم في
        
    • لهُم
        
    • بشأنهم
        
    Düşebilirim, ama ölmem, bunun için içimdeki gerçek ben ilerler ve onlar için hayatımdan vazgeçtiğim dostlarımla yaşamaya devam eder. TED فإنني قد أسقط ، لكنني لن أموت ، وماهو حقيقيٌ بداخلي سيبقى ويعيش مع رفاقي الذين ضحيت بحياتي من أجلهم.
    onlar için her daim sağlıklı ve güçlü kalmayı istediğini biliyorum. Open Subtitles إنّكِ تقلقين تُريدين أن تتأكّدي أن تكوني بصحّة جيّدة من أجلهم
    Şimdi bu durum onlar için hoş değil ama "işte ölçtüğümüz şeyler bunlar" diyebilecek özgüvene ve cesarete sahipler. TED الان تلك لم تكن وضعية سعيدة بالنسبة لهم لكن كان لديهم الثقة والشجاعة للقدوم نحوي والقول هذه هي تقديراتنا
    Ve onlar için bu sorunun zor bir soru olduğunu anladım. TED ووجدت أنه كان سؤالاً صعباً بالنسبة إليهم ليجيبوا عليه في الحقيقة.
    Buraya onlar için savaşmaya gelmedik! Eve gidiyoruz! İngilizler çok fazla. Open Subtitles لم نأتي هنا لنقاتل لأجلهم البيت ، إن الإنجليز كثيرون جدا
    Ticarete kazandırmak için olmasa da, en azından onlar için, daha iyisini yapın. TED علينا ان نحسن هذا .. على الاقل من اجلهم .. وليس من اجل الفرص الاستثمارية
    İnsanlar, Tanrı'nın onlar için bir planı olduğunu düşünmek isterler. Open Subtitles الناس تُحب أن تُصدق أن الرب لديه خطةً من أجلهم
    Sen, onlar için ölen herkes gibi satranç tahtasındaki bir taştan ibaretsin. Open Subtitles أنتِ مجرد قطعة في لوحة شطرنج مثل أي شخص قتلتيه من أجلهم
    Onları eve kapatmak çok fazlaydı. onlar için iyi değildi. Open Subtitles إنهم محبوسون تماماً في المنزل وهذا ليس جيداً من أجلهم
    Kralın İrlandalıları. Biz onlar için iki hafta çamurda beklemiştik. Open Subtitles انهم جنود الملِك , أنتظرنـا اسبوعان في الوحـّل من أجلهم
    Rahatlıkla erişebilecekler ve onlar için yaptığın her şey boşa gidecek. Open Subtitles وسينتشر في شوارعهم، وسيغدو كل ما فعلته من أجلهم بلا فائدة.
    onlar için çevresel kirlenme, yıkımlar sıralamasında en kötüsü olmayabilir. TED التلوث البيئي بالنسبة لهم قد لا يكون أسوأ انواع الخراب.
    Bu onlar için büyük bir başarıydı çünkü bu çalışma ertesi gün basındaydı, her gazetede, köşe yazısında ve dergide. TED كان هذا نجاح ساحق بالنسبة لهم لأن الصور عرضت في صحافة اليوم التالي في كل الجرائد, صحف الفضائح, وصحف التابلويد
    Biz onlar için öldük, onlar da bizim için! İşte bu. Open Subtitles .نحن أموات بالنسبة لهم وهم أموات بالنسبة لنا هذه هى النهاية
    onlar için artık söz konusu para değil, artık değil. Open Subtitles لا يتعلق الأمر بالأموال بالنسبة إليهم لم يعد الأمر كذلك
    Her şirkette kuşkucuların olduğu aşikar. Neden bu onlar için uygun değildir? TED وبشكل واضح، لدى كل شركة متشككيها حول لِمَ لن تعمل هذه الطريقة بالنسبة إليهم
    Ama onlar için yapamayacağın bir şey olmadığını da biliyorlar. Open Subtitles ولكنهم يعرفون انك لن تتوانى عن فعل اي شيء لأجلهم
    onlar için yapabileceğimin hepsi bu sanıyorum. Open Subtitles اعتقد ان هذا كل ما يمكننا القيام به من اجلهم
    Artık onlar için en iyi olanı düşünmem lazım, Gin. Open Subtitles يجب أنْ أفكّر فيما هو أفضل بالنسبة لهما يا جين.
    onlar için işler yolunda değildi, para kaybettiler. TED لم تكن الأمور تعمل لصالحهم ، فخسروا الأموال.
    Enerjinin fiyatı da onlar için çok önemli. TED كذلك، تكلفة الطاقة مهمة للغاية بالنسبه لهم.
    Kadınlar orada tek başına. onlar için yapabileceğim her şeyi yaptım. Kendilerini koruyabilirler. Open Subtitles النساء لوحدهن الان لقد فعلت لهن ما استطيع يستطعن الاعتماد على انفسهن الان
    onlar için cangılın tarafsız olduğunu fark etmek çok zordu. Open Subtitles كان من الصعب عليهم أن يدركوا أن الأدغال كانت محايده
    Önce onlar için birini öldürüyor, sonra da iş için cinayeti çözmesi bekleniyor. Open Subtitles , إنه يقتل شخصاً ما لحسابهم ثمّ يتمّ تعيينه هو للتحقيق في الجريمة
    onlar için talihsizlik ki, sadece 6 kişi öldü, kanunun çıkması için yeterli değildi. Open Subtitles ,لسوء حظهم قَتل ستّة أشخاص ِفقط لَيسَ بما فيه الكفاية لإقرار التشريعَ.
    onlar için yaptığın onca şeye rağmen senden nefret ederler. Open Subtitles بالرغم من كلّ شيء فعلته لهم, في النهاية هم سيكرهونك.
    Hayır baba, ben onlar için öldüm. Open Subtitles كلا يا أبي، أنا ميتٌ بالنسبةِ لهُم أليسَ كذلك؟
    Tanrım, neden onlar için bu kadar endişe etmek zorundasın? Open Subtitles يا إلهي، لما يجب عليكِ أن تقلقي بشأنهم هذا القدر؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد