Adamlarını öldürüyorum ama eve girdiğimde onu öldürmeden önce Jodi'yi zaten öldürmüş oluyor. | Open Subtitles | فأطلقت النار علي رجاله، ثم دخلت المنزل أطلق النار عليها قبل أن أقتله |
Üvey kardeşimi öpmeye çalıştım. Tam da gerçek babam onu öldürmeden önce! | Open Subtitles | حاولت تقبيل أخي غير الشقيق قبل أن يقتله أبي الحقيقيّ! |
Bir sorunlunun onu öldürmeden sorununu nasıl yok edebileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيفية إزالة اضطراب من شخص بدون قتله |
Geçen sefer onu öldürmeden önce o bilgileri sildiler. | Open Subtitles | المرة الأخيرة , لقد مسحوا معرفة القدماء من دماغه قبل أن تقتله |
DT'ler onu öldürmeden anneyi fenobarbital komasına sokun. | Open Subtitles | ضعوها في غيبوبة فينوباربيتال قبل أن تقتلها الدفتيريا |
-Frankie ve Janni onu öldürmeden önce mi yani? | Open Subtitles | على افتراض ان فرانكى او جانى لن يقتلوه قبل ذلك ؟ |
onu öldürmeden kalbini ne kadar durdurabiliriz? | Open Subtitles | بدون ان نقتله ما المده التى يمكن ان نوقف فيها قلبه ؟ |
Labarge onu öldürmeden önce Yüzbaşı Trudeau alaydaki en iyi adamdı. | Open Subtitles | كان الكابتن ترودو أفضل رجل في الفوج قبل ان يقتله لابارج |
Yani bunu her kim yaptıysa, onu öldürmeden önce işkence edip, dövdüler. | Open Subtitles | هذه الاصابات في الوجه وضربه قبل ان يقتلوه |
Resmi, Bayan Vasquez'in arkasından, Rey Cerrera onu öldürmeden hemen önce cep telefonuyla çekmiş. | Open Subtitles | أنه التقط صورة باستخدام هاتفه للسيدة فاسكاس قبل أن يقتلها راي سيرير بدقيقة أو أكثر |
Eğer teselli olacaksa onu öldürmeden önce, hak ettiği dersi verdim. | Open Subtitles | , لو كان هناك أى تعزية . فقد لقنته الدرس الملائم قبل أن أقتله |
Eğer kardeşimi öldürdüyse onu öldürmeden önce çok acı çektiririm. | Open Subtitles | إن كان قد قتل أخي سأجعله يعرف معنى العذاب قبل أن أقتله |
Çünkü onu öldürmeden durdurabileceğimi biliyordum | Open Subtitles | لأنّني علِمت أنّني أستطيع أن أوقفه دون أن أقتله |
onu öldürmeden önce bulmalıyım. | Open Subtitles | أريد العثور عليه قبل أن يقتله. |
Üvey kardeşimi öpmeye çalıştım. Tam da gerçek babam onu öldürmeden önce! | Open Subtitles | حاولت تقبيل أخي غير الشقيق قبل أن يقتله أبي الحقيقيّ! |
(Gülüşmeler) Ancak tümör onu öldürmeden önce Merlana onu vurmuş ve yavaşça geri adım atarak ölmüştü. | TED | (ضحك) ولكن قبل أن يقتله الورم، مارلينا أطلقت النار عليه، وقفز من المنصة لموته |
Erkek arkadaşıma, onu öldürmeden dokunamıyorum. Onun haricinde çok iyiyim. | Open Subtitles | لا استطيع لمس صديقي بدون قتله ما عدا ذلك انا بخير |
Bu kişinin yaptığı yalnızca Gavin'e Tanrı korkusunu aşılamayı istemek değil yani ama bunu onu öldürmeden nasıl yapacağını kesinlikle biliyor. | Open Subtitles | مما يعني أن ذلك الشخص لم يكن يرغب بإخافة غافين فحسب بل كان يعرف كيفية فعل ذلك بدون قتله |
Belki metresi onu öldürmeden önce finansal şifreleri için ona işkence yapmıştır. | Open Subtitles | ربّما قد عذبته عشيقته من أجل كلمة سر حساباته المالية قبل أن تقتله. |
onu öldürmeden önce bilgisayarını ve yedek dosyaları yok et. - Arkada hiçbir iz bırakma. | Open Subtitles | ،حطم حاسوبهُ و أي ملفات أحتياطية قبل أن تقتله لا تترك شيئاً خلفك |
Bir attan, onu öldürmeden altı normal boy ya da on iki mini hamburger almanızı sağlıyor. | Open Subtitles | إنه يسمح لك بأن تحصل على ست برجرات بحجم طبيعي أو 12 شريحة من الخيول .. بدون أن تقتلها |
Hayatta kalan kişi. Martha onu öldürmeden kaçan. | Open Subtitles | الناجية الوحيدة التي تمكنت من الهروب قبل أن تقتلها مارثا |
Frankie ve Janni onu öldürmeden önce mi? | Open Subtitles | على افتراض ان فرانكى او جانى لن يقتلوه قبل ذلك ؟ |
Bu konuda gayet açık olacağım; onu öldürmeden hiç bir yere gidemeyiz. | Open Subtitles | لأكون واضح حول الا لن نذهب لأي مكان قبل ان نقتله . |
Şu Kurucu denen adam onu öldürmeden önce buradan çıkarmamız lâzım. | Open Subtitles | يجب أن نخرجه من هناك قبل ان يقتله العراف |
Herhalde onu öldürmeden önce kahve içmişler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم احتسوا .القهوة قبل ان يقتلوه |
Onu sandalyeye baglıyorum because Sigarayı bırakıcak o onu öldürmeden önce. | Open Subtitles | لقد قيدتها بالكرسي لأنها ستتوقف عن التدخين قبل أن يقتلها |
onu öldürmeden oradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نأتي به قبل أن يقتلوه |
onu öldürmeden gitsen iyi olur Holger. | Open Subtitles | عليك ان ترحل "قبل ان تقتله "هولجر |
onu öldürmeden o tümörü çıkarmanın imkânı yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي طريقة لإخراج الورم دون قتله. |