ويكيبيديا

    "onu öldürmek için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لقتله
        
    • لقتلها
        
    • ليقتلها
        
    • لاغتياله
        
    • قامت بتحطيم
        
    • هنا لكي تقتله
        
    • لقَتْلها
        
    Test pilotunun öldüğüne ve senin onu öldürmek için sebebin olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles نظن أن طياركم الإختباري قد مات و نظن أنه لديك الدافع لقتله
    sonra diğeri silahı burnuna sokup beynine ufak bir kapsul enjekte eder ki daha sonra onu öldürmek için kullanacak, kötü adamların yaptığı gibi. TED و يدس مسدسه فى أنفه و يطلق تلك الكبسولة الصغيرة داخل مخه الكبسولة التى سيستخدمها لاحقا لقتله ، كما يفعل الأشرار.
    Ülkenin yarısının onu öldürmek için bir nedeni var. Diğer yarısı ise onu tanımaz. Open Subtitles نصف البلدة عندهم سبب لقتله , والنصف الآخر لايعرفونه
    onu öldürmek için bir sebebiniz olduğu dün gece ortaya çıktı. Open Subtitles هل كان لديك سبب وجيه جدا لقتلها كما اكتشفت الليلة الماضية
    Balistik inceleme onu öldürmek için kullanılan merminin elle doldurulduğunu doğrulamış. Open Subtitles أكد علم القذائف أن الذخيرة التي استخدمت لقتلها كانت يدوية الحشو
    Gemideki hiçkimsenin ondan hoşlandığını sanmıyorum, fakat cidden... kimin onu öldürmek için sebebi olur ki? Open Subtitles أعتقد أنه لم يكن هناك أحد على السفينة قد أحبها و لكن .. من سيكون لديه السبب ليقتلها ؟
    Çocukken, buraya onu almaya gelmişler. onu öldürmek için. Open Subtitles هنا حيث جاؤوا لاخذه عندما كان طفلا لقتله
    Sen ve yatırımcılarının onu öldürmek için 60 milyon sebebiniz vardı! Open Subtitles أنتَ و باقى المستثمرين كانَ لديكم أكثر من 60 مليون سبب لقتله
    onu öldürmek için oradaydın. Open Subtitles أنت قتلته, لقد كنت هناك لقتله هذا ما فعلته أنت
    Ama onu öldürmek için bir nedenim yoktu ve öldürmedim de. Open Subtitles ،لَم يكن لدي أيُّ سبب لقتله وأنا لَم أقتله
    Çünkü bana para kalmayacaksa onu öldürmek için de bir nedenim olmaz, öyle değil mi? Open Subtitles لو لم أحصل على قرش, فلا يوجد هناك اى دافع لى لقتله,اليس كذلك ؟
    Çabalarken daha sonra onu öldürmek için kullanılan silahla ona saldırana bir darbe indirmiş olması gayet muhtemel. Open Subtitles قد ضرب مهاجمه بنفس السلاح الذي استخدم لاحقاً لقتله ما يعني بأن تلك القطعة من العظم
    Sen bulmaya çalış, bir de onu öldürmek için bir yol. Biliyorum. Open Subtitles , أنت تحاول معرفة ما هو و تبحث عن طريقة لقتله
    onu öldürmek için daha insancıl bir yöntem bulurdunuz. Open Subtitles لكنتِ عثرتِ على طريقة أكثر إنسانية لقتله
    Marty Amca pek de babalık yapacak biri değildi. Evet ama hala onu öldürmek için bir neden yok. Open Subtitles أجل , لكن بالرغم من ذلك فهذا ليس سبباً كافياً لقتله
    onu öldürmek için birini kiraladığımı düşünmüyorsanız. Open Subtitles الا اذا كنت تظن اننى استأجرت احدا لقتلها
    Gül yapraklarının üstünde, onu öldürmek için kullandığın ilacın üzerindekilerle aynı olan parmak izlerini bulduk. Open Subtitles وجدنا بصماتك على ورقات الزهرة وقد طابقت البصمات التي وجدناها على الخرطوش الذي إستعملته لقتلها
    Biri annenin arabasını çaldı ve onu öldürmek için kullandı. Open Subtitles لقد قام أحدهم بسرقة سيارة والدتكما وإستخدمها لقتلها
    Seni değil, onu öldürmek için ateş etmiş. Open Subtitles إنها معجزة يا رئيسي كان يطلق ليقتلها و ليس أنت
    onu öldürmek için mükemmel bir fırsat olabilir bu. Open Subtitles ستكون فرصة مثالية لاغتياله.
    Baka güçlü bir adamdı. onu öldürmek için güçlü eller lazım. Open Subtitles باكا كان رجلا قويا لابد أن يدين قويتين قامت بتحطيم عنقه
    onu öldürmek için tabii ki. Open Subtitles أنت هنا لكي تقتله.
    - Basın ona yardım ettiğini düşünecekti, ama sen içeri onu öldürmek için girdin. Open Subtitles - الفكر الصحفي أنت كُنْتَ تَدْخلُ لمُسَاعَدَتها، لَكنَّك كُنْتَ تَدْخلُ لقَتْلها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد