Dünyanın bir yerinde, bir adamın onu öpmeye izni var. | Open Subtitles | أنه يوجد فى هذا العالم رجل يمكنها تقبيلها |
- Berbat. Oradayken bir kız herkese onu öpmeye çalıştığımı söyledi. | Open Subtitles | تلك الفتاة من كنيستي , أخبرت الجميع أنني حاولت تقبيلها |
Oradayken kiliseden tanıdığım bir kız herkese onu öpmeye çalıştığımı söyledi. | Open Subtitles | تلك الفتاة من كنيستي , أخبرت الجميع أنني حاولت تقبيلها |
onu öpmeye yetecek kadar cesaretin olacağına inanırsın. | Open Subtitles | كنت انت إيجابية سيصبح الشجاعة الكافية لتقبيلها. |
onu öpmeye cesaret ettiğine ve hala beni aldattığını kabul etmemesine inanamıyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أبوس]؛ ر نعتقد انه كان من الجرأة لتقبيلها ولا يزال يتظاهر انه اسن وأبوس]؛ ر الغش. |
onu öpmeye çalıştım, yarım saat boyunca konuştuk. | Open Subtitles | حاولت تقبيلها, بعد أن تحدّثنا لنصف ساعة. |
Cate itti seni, seni ahmak onu öpmeye çalıştığında... | Open Subtitles | كايت دفعتك ، يا حمار عندما حاولت تقبيلها |
Edmund, çok zengin bir kadın onu öpmeye çalıştığımı söylüyor. | Open Subtitles | إدموند , إمرأة , إمرأة ثرية جداً قالت بأني حاولت تقبيلها |
Dört şişe şarap içmiştik. onu öpmeye çalışmıştın. | Open Subtitles | لقد شربنا أربع زجاجات من النبيذ و حاولت تقبيلها |
Bırakacağım... Sen onu öpmeye başlayınca. | Open Subtitles | سأفعل و لكن عندما تبدأ أنت فى تقبيلها |
onu öpmeye çalıştım ama. | Open Subtitles | بالرغم اني حاولت تقبيلها منذ قليل |
onu öpmeye çalışmıyorum | Open Subtitles | أنا لا أحاول تقبيلها |
Dinle. onu öpmeye hazır bile olsan, yapma. | Open Subtitles | عندما تريد تقبيلها لا تفعل لانه عليك... |
Ben mi onu öpmeye çalışmışım? | Open Subtitles | حاولت تقبيلها! ؟ ماذا بحق الجحيم! |
Evet, haklısın. onu öpmeye çalıştım. | Open Subtitles | نعم ،أنت على حق حاولت تقبيلها |
onu öpmeye çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنك حاولت تقبيلها |
onu öpmeye çalıştın ve seni yere serdi. | Open Subtitles | وأردت تقبيلها, وهي رفضت فسقطت |