onu durdurmak için artık çok geç. Gelen bir direktif üzerine çıktı. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت الآن لإيقافه لقد خرج بالأوامر |
Kaçmaya çalışırsa onu durdurmak için çok kurşun atmak gerekecek. | Open Subtitles | إذا حاول الهرب فسنحتاج لطلقات كثيره لإيقافه. |
Hedefini bulmadan önce onu durdurmak için en iyi şanşımız bu. | Open Subtitles | .هذه أفضل فرصة لدينا لإيقافه قبل أن يصيب هدفه |
Böyle bir kadın var ve istediğini söyleyebilir ve onu durdurmak için yapabileceğim hiçbir şey yok, çünkü İftira Kanunu bize karşı. | Open Subtitles | إنها بالخارج هناك يمكنها قول ما تريد وليس هناك شيء يمكنني القيام به لإيقافها لأن قوانين التشهير ضدنا |
Eğer bu adam doğruyu söylüyorsa onu durdurmak için sınırsız otoritesi olan bir kişiye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لو أخبرني هذا الرجل بالحقيقة لاأذن لأيقافه ... نحن بحاجة لشخص ذو نفوذ قوي. |
Biri Kay'ı incitiyordu, Amy de onu durdurmak için gelmişti. | Open Subtitles | (أحد ما كان يؤذي (كاي و(إيمي) جاءت لتوقفه عند حده |
Maalesef, onu durdurmak için yapabileceğim fazla bir şey yok. Hiç olmadı da. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، لا يوجد ما أفعله لإيقافه لم أستطع أيقافه أبداً |
Bize onu durdurmak için yardım edebilirsin. Bunu yapmak ister misin? | Open Subtitles | يمكنك مساعدتنا لإيقافه نهائياً هل تريد فعل ذلك؟ |
onu durdurmak için olağanüstü yöntemler kullanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نتخذ إجراءات قصوى لإيقافه |
Evet ama onu durdurmak için bir yol bulduk. | Open Subtitles | أجل، و لكننا عثرنا على طريقة لإيقافه |
Ve onu durdurmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | وسأقوم بكل شيئ في طاقتي لإيقافه |
Senin, onu durdurmak için bir şeyler yapacağından korktuğunun kanıtı. | Open Subtitles | إثبات جعله يخاف من أن تفعل شيء لإيقافه |
Kendine geldiğinde onu durdurmak için üzerine bir araba düşürmemiz gerekecek. | Open Subtitles | ...إن استردَّ عافيته ...فسيتوجب علينا أن نلقي عليه سيارة لإيقافه |
Tıpkı bizim onu durdurmak için oraya gönderilmemiz gibi. | Open Subtitles | مثلما أُرسِلنا نحن إلى هُناك لإيقافه. |
onu durdurmak için benimle geleceksiniz. | Open Subtitles | والآن, أنتما قادمان معي لإيقافه |
Evet, ekip lideri olarak onu durdurmak için senin tehlike arz ettiğin gibi. | Open Subtitles | نعم، ولكنك أيضاً تُشكل رئاسة الفريق، المُكون لإيقافها |
Bizim diyardan buraya geliyor. onu durdurmak için yardımın lazım. | Open Subtitles | إنّها آتيةٌ مِنْ بلادنا و أحتاج مساعدتك لإيقافها |
Emirlerim var onu durdurmak için | Open Subtitles | لدى اوامر لأيقافه قبل ان يقتل مره اخرى |
Ben doğru Paige sinyal okursanız Ve, onu durdurmak için yardıma ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | و إذا قرأت إشارة (بايدج) جيداً . فإنها ستحتاج إلى مساعدتنا لتوقفه |
Asıl soru, eğer öğrenirsen onu durdurmak için ne yapardın? | Open Subtitles | السؤال المطروح هو إن عرفتَ أنتَ بذلك فما الذي ستفعله لردعه عن ذلك ؟ |
Bir planım var, ancak hepimiz onu durdurmak için birlikte çalışmalıyız. | Open Subtitles | , لديّ خطة لكن علينا جميعاً أن نعمل معاً لايقافه |
Ve onu durdurmak için tek yok, onu adil ve eşit bir şekilde yenmek. | Open Subtitles | و السبيل الوحيد لأيقافها هي أن أهزمها بطريقة عادلة |
Ve eğer onu durdurmak için çığlık atarsam, Nanny Barone gelip çığlık attığım için bana bağırırdı. | Open Subtitles | وإذا كنت لأصرخ لأوقفه كانت لتأتي الجدة بارون وتنتهرني لأنني صرخت |