Hayır, o, o kızın peşinde muhtemelen onu etkilemek için vakıf fonlarını sömüren bir sürü zengin kazma vardır. | Open Subtitles | كلا، فتلك الفتاة محاطة بعشرات الطلاب الجامعيين المغفلين الذين يبّذرون حسابات توفيرهم لإثارة إعجابها |
o kollarla, onu etkilemek için papa kürsüsünü ortadan kırabilirdin. | Open Subtitles | مع تلك الأيدي، كسر مقعد إلى النصف لإثارة إعجابها |
onu etkilemek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول كل شيء لإثارة إعجابها |
Sorun şu ki, onu etkilemek için güçlerimi kullanmaya çalıştığımda beynim çalışmıyor. | Open Subtitles | و الأمر أنّي حينما أحاول إبهارها بقدرتي فعقلي .. يتوقف عن العمل و حسب. |
- onu etkilemek istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد إبهارها |
- onu etkilemek istiyorsun, değil mi? - Evet. | Open Subtitles | تريد إبهارها |