"onu geri getirmeyecek" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لن يعيدها
• سيعيدها
• لن يعيده

Sonsuza kadar beklemek bile onu geri getirmeyecek.
كل الوقت فى العالم لن يعيدها الى مره اخرى

Bunları düşünmek onu geri getirmeyecek G'win?
أجل، التفكير ملياً في الأمر لن يعيدها للحياة، حسناً؟

Ama kendini kurban etmen onu geri getirmeyecek.
لكن إن جعلت من نفسك شهيداً فهذا لن يعيدها

Yaptığımız hiçbir şey onu geri getirmeyecek.
لاشيء نفعله أبدآ سيعيدها ألينا

Ve yaptığımız hiçbir şey, onu geri getirmeyecek.
و لاشيء سنفعله به سيعيدها

Gözyaşların köpek maması gibi kokmadıkça, ağlamak onu geri getirmeyecek.
البكاء لن يعيده. إلا إذا فاحت دموعك برائحة طعام الكلاب.

Üzgünüm demek onu geri getirmeyecek, değil mi?
حسناً ، حتى أسفك هذا لن يعيده ، أليس كذلك ؟

Sonuçta onu geri getirmeyecek.
إن الأمر لن يعيدها للحياة , أليس كذلك؟

Çiçeklere haftada 100 pound harcamak onu geri getirmeyecek.
مائة جنيه كل أسبوع وبعض الزهور لن يعيدها!

Doğru gömleği seçmek, onu geri getirmeyecek Luke.
لن يعيدها القميص المناسب، لوك

Babanı öldürmek, onu geri getirmeyecek.
قتل والدك لن يعيدها

Bu onu geri getirmeyecek!
لن يعيدها هذا من الموت

Canına kıymak onu geri getirmeyecek.
قتل نفسكِ لن يعيدها.

- İntikam onu geri getirmeyecek.
-الانتقام لن يعيدها -ماتت؟

Bunların hiç biri onu geri getirmeyecek.
لا شيء من هذا سيعيدها

Sateda yok oldu ve arkadaşlarınla sürekli kaçarak yaşamak onu geri getirmeyecek.
ساتيدا انتهى, واعيش هارب مع أصدقائك لن يعيده أبدا

Güzel bir tekneyi kaybetmekten mutlu değilim ama iç çekmek onu geri getirmeyecek, gençliğimizi geri getirmeyeceği gibi.
و ليس أنني سعيد لفقداني قارباً جيداً و لكن النحيب لن يعيده مرةً أخرى ليس أكثر من أن يعيد شباب الأمس مرة أخرى

Otopsi yapılması onu geri getirmeyecek nasıl olsa.
إلى جانب أن التشريح لن يعيده إلينا