O halde onu savunmak için yasalar çerçevesinde her şeyi yapmak senin hakkın. | Open Subtitles | إذا لا بأس عليك أن تفعلي كل شيء في حدود القانون للدفاع عنه |
Dünyanın bu aptala ihtiyaç duyacağı tek gün İntikamcılar'ın onu savunmak için artık burada olmayacağı bir gündür. | Open Subtitles | هو اليوم الذي المنتقمون لم يعودوا هنا للدفاع عنه |
Gey evliliğin bütün yasal saldırılara dayanıklı olabileceğini düşünüyorsan, ...onu savunmak için çıkan her fırsattan zevk alman gerek. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقدين أن زواج الشواذ يستطيع مقاومة جميع الاعتداءات القانونية فيجب أن تستمتعي بكل فرصة للدفاع عنه |
Ülkenizi umursuyorsanız onu savunmak için savaşmalısınız. | Open Subtitles | إذا كنت مهتمّ ببلادك لذا يجب عليك أن تحارب للدفاع عنها |
- Yıkıldığını göremem, Ariadne onu savunmak için çok güçsüz. | Open Subtitles | انني لن ارى انها دمرت بسبب أريادن ضعيف جدا للدفاع عنها. |
Durdurulduğu zaman ve ayinleri basamadığı zaman, kalemimi, ona saldırmak için değil, onu savunmak için oynatacağım. | Open Subtitles | لم يتوقف هناك, وتابع إلى تدمير الطقوس الدينية لوددت بكل سرور أن أدافع عنه بدلاً من مهاجمته |
onu savunmak için bulunuyorum. | Open Subtitles | فأنا مضطر ... أنا مرغم أن أدافع عنه |
Onun üstünde yaşıyoruz. Bu da onu bizim yapıyor. Ve onu savunmak için ölümüne savaşacağız. | Open Subtitles | نعيش عليها الآن،مما يجعُلها ملكاً لنا و سنقاتل حتى الموت للدفاع عنها |
onu savunmak için burada değilim. | Open Subtitles | لم آتي هنا كي أدافع عنه |