Onun ailesi için mi endişeleniyorsun, yoksa arkadaşın için mi? | Open Subtitles | هل أنت قلق على عائلته أو صديقك؟ ذلك لمصلحته أيضاً |
Onun ailesi köyde yaşıyor. Küçük bir köy... | Open Subtitles | عائلته تعيش في القرية إنها قرية صغيرة أيضا |
Onun ailesi için gerekeni yapmayı düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف أنه كان مستعدا لفعل أي شيئ من أجل عائلته |
Onun ailesi bunu yapabilecek güçteydi, finansörlerini bu kadar kolay manupüle edebilmek? | Open Subtitles | لدى عائلتها المقدرة لفعل ذلك من أجل التلاعب مع دائنيك بصورة سهلة؟ |
Ne yazık ki, bu bilginin bu kadına artık bir faydası olmaz ama Onun ailesi için çok ciddi ve büyük etkileri olabilir. | TED | وبالتالي مع الأسف، هذا لا يساعد هذه المرأة، لكن لديه آثار حادة، عميقة إن صح التعبير، على عائلتها. |
ve Onun ailesi gibi görünmesini sağlamamızı istedi. | Open Subtitles | وهو أرادَنا أَنْ نَجْعلَه يَنْظرُ مثل عائلته. |
Bu harika bir öneri. Onun ailesi ile konuşacağım. Tamam, bu Bin Laden Havacılık Ajansı. | Open Subtitles | اقتراح رائع سوف اكلم عائلته هذه وكالة طيران بن لادن |
Demek ellerinde bir şeyler var. Muhtemelen Onun ailesi. | Open Subtitles | يبدو أنهم يملكون شيئا ضده، يحتمل أنها عائلته |
Söz konusu Onun ailesi ve artık benim de ailem ve onları korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. | Open Subtitles | هذا عائلته ،والآن هي عائلتي أيضاً يجب علينا أن نفعل ما بوسعنا لحمايتهما |
Düşen gök taşı'nın etkisinin Araştırmaları bir kaç aydır sürüyor, Onun ailesi yabani hayattan Zevk alıyor.. | Open Subtitles | قضى أسابيع باحثاً عن نيزك، بينما تستمتع عائلته بالطبيعة |
O yüzden, ben dua ederim ve Onun ailesi Tanrı'yla konuşmak istediğinde, ...tavuk kurban ederler. | Open Subtitles | لذاأنااصلي, وعندما تريد عائلته أن تتحدث للرب يضحوابدجاجه. |
Sorun sadece Onun ailesi olsaydı katlanırdım. | Open Subtitles | لو كان الأمر من عائلته فقط كنت سأتحمل ذلك |
Bu çöplüğü 100 yıldır Onun ailesi yönetiyor. | Open Subtitles | عائلته سيطرت على موقع طرح النفايات طوال مئة عام |
Ailelerimize bu haberi verdiğimiz gün Onun ailesi başka bir şehre taşındı beni de ailem bir yıllığına okuldan aldı. | Open Subtitles | عائلته إنتقلت إلى مدينة في اليوم الذي أخبرناهم وأبعدني أهلي عن المدرسة لعام |
Ailelerimize bu haberi verdiğimiz gün Onun ailesi başka bir şehre taşındı beni de ailem bir yıllığına okuldan aldı. | Open Subtitles | عائلته إنتقلت إلى مدينة في اليوم الذي أخبرناهم وأبعدني أهلي عن المدرسة لعام |
Yani, biliyorsun, yani, benim karım gibi, Jolene, Onun ailesi sürekli der ki, yani işte, onun doğuştan kaybeden biri olduğunu hiç düşündün mü, | TED | اعني, كما تعرفون, اقصد أنها كزوجتي جولين عائلتها دائمًا تقول تعرفون, نعتقد اكثر من اية وقت مضى انه ولد خاسرًا |
Yeni açanlar için şöyle söyleyelim, Onun ailesi için herşeyi, ziyaretçilerin sınır ve hassasiyetlerine önem vermeden, tüm açıklığıyla paylaşmak çok normaldir. | Open Subtitles | بادئ ذي بدء ، عائلتها تشعر بأنه من المناسب أنتشارككل نقطةمنحياتهممعالآخرين، بلا أي إعتبار لأحاسيس ضيوفهم |
Ama Onun ailesi hazineyi bizden 1000 yıldır saklıyor. | Open Subtitles | لكن عائلتها كانت تخفي ذلك عنا منذ ألاف السنين |
Ama Onun ailesi hazineyi bizden 1000 yıldır saklıyor. | Open Subtitles | لكن عائلتها كانت تخفي ذلك عنا منذ ألاف السنين |
Onun ailesi ve onunki gibi ailelerle kamera önünde konuşurken, insanların onları "yasadışı yabancılar" olarak değil insanoğlu olarak görmelerine uğraştım. | TED | حاولت عن طريق تصويرها وتصوير عائلات مثل عائلتها جعل الناس يرونهم كبشر والأ يعتبرونهم "مواطنون غير شرعيين" |
Çok basit. Buradaki hiç kimse Onun ailesi hakkında bir şey bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد هنا يعرف شيئاً عن عائلتها |