Birisi Norman'a telefon açıp onun annesi olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | نعم هناك أحد ما يتصل بنورمان هاتفياً مدعى بأنه أمه |
Ve bu üçü de muhtemelen onun annesi doğmadan 5 yıl öncesine dayanıyor. | Open Subtitles | وهذه الثلاث تركوا على الغالب قبل 5 سنوات من ولادة أمه حتى |
Annem ve onun annesi Firavun'a hizmet etti. | Open Subtitles | أمى .. و أمها قبل ذلك إلتحقا بخدمة فرعون |
Bilmiyorum. Ben onun annesi değilim. Ama onu az sonra göreceğiz. | Open Subtitles | لا اعرف انا لست امه ولكني سآراه لاحقا |
Chris belki onun annesi gibi kaçık olduğum için benimle birliktedir. | Open Subtitles | كريس معي.. ربما لأنني لئيمة في التعامل معه.. تماماً مثل والدته.. |
onun annesi tarihimizdeki ilk bayan başkan olabilir. | Open Subtitles | امها ممكن ان تكون اول امرأة كرئيس |
Senin, onun annesi olmanı dilediğini söyledi ki, bu beni çok memnun etti. | Open Subtitles | قالت أنها تتمنى لو كنتِ أمّها ،مما يجعلنى فى أوْج سعادتى لسماع ذلك |
Eric, eminim Steven'ı terk etmeyecektir, o onun annesi. | Open Subtitles | إيريك, أنا متأكد أنها لم تترك ستيفين, إنها أمه |
Eğer Charlie'de bu bozukluklar varsa, o zaman Margaret Sanders onun annesi değildir. | Open Subtitles | إن كان تشارلي مصاباً بأحدها فإن مارغريت ساندرز ليست أمه |
Onun için çok zor, biliyorsun onun annesi lezbiyendi, ve kısa bir süre önce öldü. | Open Subtitles | الامر شديد عليه لأن أمه كانت سحاقية لقد توفيت مؤخرا |
Nasıl olacağını bilmiyorum ama önümüzdeki altı ay içinde o küçük çocuk hayatıma girecek ve ben onun annesi olacağım. | Open Subtitles | لا أعرف السبب، لكن في ستّة شهور قادمة، هذا الفتى الصغير سيقتحم حياتي، وسأكون أمه. |
...o küçük çocuk hayatıma girecek ve ben onun annesi olacağım. | Open Subtitles | هذا الفتى الصغير سيقتحم حياتي، وسأكون أمه. |
Biliyorsun Manni, biz ikimiz, hep onun annesi ya da benim annem. | Open Subtitles | كلانا، أنت تعرفين لأنه دائما اما أمه أو أمي |
Annem ve onun annesi, Firavun'a hizmet etti. | Open Subtitles | أمى .. و أمها قبل ذلك إلتحقا بخدمة فرعون |
onun annesi Fabiola, ve büyükbabası Eugenio... ve onun ataları... hepsi Palazzo'da doğmuştur... | Open Subtitles | أمها فابيولا، أبوها إيوجينيو، وجدود جدود، جدودها العظماء، |
Kendimi onun annesi olarak görmüyorum. Ben yalnızca hamile kalmıştım. | Open Subtitles | أنا لا أعتبر نفسي أمها حصل الأمـر بسرعـة |
Ben onaylasam bile, onun annesi asla onaylamaz. | Open Subtitles | حتى لو وافقت , امه لن توافق ابداً |
Biliyorum ama yasal olarak hala onun annesi benim. | Open Subtitles | اعلم , لكن قانونياً لا ازال امه |
Bu arada anlattığım kişi bu değil. Bu onun annesi. | Open Subtitles | بالمناسبة هذا ليس المخلوق الذي أتحدث عنه، بل هذه والدته. |
Çünkü, onun annesi durdurmak için hepimiz üç aldı. | Open Subtitles | لأنه ، استهلكنا نحن الثلاثة لنوقف والدته |
Ben onun annesi değilim. | Open Subtitles | هيه انا لست امها |
onun annesi olmayacağım. | Open Subtitles | لن يُسمَحَ لي أن أكون أمّها على الإطلاق. |
Daha da fazlası var aslına bakarsan Sly, onun annesi oluyor. | Open Subtitles | حسنا، ليس سيلفستر نفسه، بل يعرف أمّه أكثر. |
Ve onların anne ve babaları içinde, onun annesi, benim kızkardeşlerim, hepsinin çocukları... | Open Subtitles | ووالدهما وأمي وأمه.. وشقيقاتي الآثنتان وأولادهما.. |
- Sen öldün! onun annesi yok! | Open Subtitles | - أنت ميتة ، ليس لديه أم ! |