Onun avukatı olsaydım, müvekkilimin vücut sıvılarını vermezdim. | Open Subtitles | لو كنت محاميها, لن أقبل بتسليم سوائل جسم عميلي |
Onun avukatı bile bu kadarının fazla olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | - حقا؟ - حتى محاميها يقول ان ذلك مبالغ به |
Bay Peabody Onun avukatı. | Open Subtitles | "انه محاميها , السيد "بى بـادى |
Sadece Onun avukatı olduğunu söyle, ziyaretçi haklarını al... | Open Subtitles | فقط قل انك وكيله لتحصل علي مواعيد لزيارته, |
Detaylı konuşmak gerekirse, Onun avukatı değilim. | Open Subtitles | حتى أكون دقيقة، لست محاميته الشخصية |
Hayır, senden onu suçlayıp durmandan kurtulmak için Onun avukatı olmamı istedi. | Open Subtitles | كلا، لقد طلبني كمحاميته ليصل إليك |
- Onun avukatı, mankafa. | Open Subtitles | محاميها يا مخ الذبابة. |
Ah, hayır, ben Onun avukatı değilim. | Open Subtitles | كلا, أنا لست محاميها |
Onun avukatı değilsin. | Open Subtitles | انت حقاً لست محاميها |
Onun avukatı olamazsın. | Open Subtitles | لايمكن أن تكون محاميها |
- O değil, Onun avukatı. | Open Subtitles | ليست هي بل محاميها |
Şimdi Onun avukatı mı oldun? | Open Subtitles | هل أنت محاميها الآن؟ |
Onun avukatı olmayacağım. | Open Subtitles | لست gonna أن محاميها. |
- Onun avukatı olan benim. | Open Subtitles | -أنا محاميها . |
Artık Onun avukatı değilsin? | Open Subtitles | ألم تعد وكيله بعد الآن؟ |
Bundan böyle Onun avukatı olacağım. | Open Subtitles | سأصبح محاميته من الان فصاعدا |
Wesley ile bir toplantı ayarladık ama karın Onun avukatı olduğuna göre sanırım olayı biliyorsundur. | Open Subtitles | لقد رتبا إجتماع مع الفتى (ويسلي) لكنك من الحتمل أنك تعلم جميع الأمور لأن زوجتك هي محاميته |
Lyle benim müvekkilim. Onun avukatı gibi davranıp isteklerini yerine getiriyordum. | Open Subtitles | (ليل) موكلي، تصرفت كمحاميته ونفذت رغباته |
Hayır, onlar kullanır. Aynı Sarah'ı kullandığı gibi ya da seni kullandığı gibi, sırf beni etkilemek için Onun avukatı olmanı istedi. | Open Subtitles | كلا، إنما يستغلهم كما أستغل (سارا) ويستغلكِ وقد طلبكِ كمحاميته لينال مني |