Karanlık madde etkileşim yapmayı pek sevmez, kütleçekimi ile olan dışında. Tabi Onun hakkında daha fazlasını bilmek istiyoruz. | TED | المادة المظلمة هي أمر لا يحبّذ التّفاعل كثيرا، إلاّ من خلال الجاذبية، وبالطبع نحن نرغب في معرفة المزيد عنها. |
Okulda herkes Onun hakkında konuşuyor, en azından onun söylediğine göre. | Open Subtitles | ..الجميع يتحدث عنها في المدرسة على الأقل هذا ما تقوله هي |
Yani becerdin. Bu, Onun hakkında çok konuştuğun olabilir mi? | Open Subtitles | إذا فقد فعلتها, هل كانت الفتاة التي تتكلّم عنها كثيرا؟ |
Son kitabınız o kadar ilgimi çekti ki, buraya gelip, sizinle Onun hakkında konuşmak zorundaydım. | Open Subtitles | كنت مستغرقة في قراءة كتابك الأخير والذي جئت للتحدث معك بشأنه |
Sanırım hiç Onun hakkında endişelenmenize gerek sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يجب علينا أن نقلق بشأنها على الإطلاق |
Onun hakkında konuşma şekli ve şirketin basamaklarını hızla tırmanması... | Open Subtitles | الطريق يَتحدّثُ عنها. وهي تَرتفعُ تلك سلمِ الترقية سريعة جداً. |
Onun hakkında böyle onur kırıcı şekilde konuşmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | و أدعك تتحدث عنها هكذا دون أن أدافع عن شرفها |
Ama Onun hakkında kötü birşeyler söyleyebilecek birileri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن لا اعتقد اي شخص يقول اي شيء سيء عنها |
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, o yüzden davranışlarına dikkat et! | Open Subtitles | لا تتحدث عنها هكذا و انت لا تعرف عنها شيء مطلقا |
Onun hakkında yeni bir şeyler okumuştum. Başından kötü bir boşanma geçiyormuş. | Open Subtitles | أجل , لقد كنت أقرأ عنها للتو إنها تعاني من طلاق سيء |
Sen onu tanımıyorsun. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. En sevdiğim film ne? | Open Subtitles | أنت لا تعرفها، أنت لا تعرف أي شيء عنها ما هو فيلمها المفضل؟ |
Daha belirgin bir kızı arasaydınız ve Onun hakkında hiçbir şey bilmeseydiniz... | Open Subtitles | اذا كنت تبحثين عن فتاة محددة ولكنك لا تعرفين اي شيء عنها |
Eğer Onun hakkında bir şeyler hatırlarsam, sana haber veririm. | Open Subtitles | لم أكن ذات عون إذا تذكرت أي شيء عنها سأخبركما |
Onun hakkında bulabildiğim her şeyi topladım. İşim nedeniyle bazı kayıtlara ulaşabiliyorum. | Open Subtitles | جمعت كلّ ما استطعت جمعه عنها ولديّ صلاحيّة دخول سجلّاتها في العمل |
Aslında, o kadar uçlara gitti ki Onun hakkında bir oyun yazdım. | TED | في الحقيقة ، أصبحت أكثر تطرفاً كتبت مسرحية عنها |
Onun hakkında konuşurken utanıp sıkılıyoruz. | TED | ونشعر بالإرتباك و الخجل في الحديث عنها. |
O, inanılmaz derecede önemli bir şahıs ve Onun hakkında ne zaman yapabilirsem konuşacağım. | TED | إنها شخصية مهمة للغاية، وسأتحدث عنها وقتما أستطيع. |
- Kik mi dedin? Evet. Aslında seninle Onun hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | نعم ، فى الواقع ، لقد كنت أريد التحدث معك بشأنه |
Onun hakkında bilmen gereken bir şey var, Bruce. Sorun olacak bir şey. | Open Subtitles | هناك شيء يجب أن تعرفه بشأنها بروس شيء مزعج |
Onun hakkında olumsuz bir şey söyleyecek biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أقدر على التفكير بأحدٍ بإمكانه قول شيءٍ سيء حولها. |
Eğer seni ilgilendirirse birisi daha Onun hakkında bir şeyler sordu. | Open Subtitles | ان كان لك اية مصلحة في ذلك احدهم قدم يراني بخصوصه |
Sen bayağı karışık erkek arkadaşına Onun hakkında neler hissettiğini söyledin mi? | Open Subtitles | و هل قلتِ لحبيبك السابق المعقّد جدّاً ما هو شعوركِ تجاهه ؟ |
Ve Onun hakkında bilmem gereken herşeyi önceden bilmek istiyorum. | Open Subtitles | وحينها أيضا سأرغب في معرفة كل شيء تجب معرفته عنه |
Bu tamamiyle açık. Onun hakkında düşünmek gibi birşey yapmadım. | TED | وكان واضحا تماما. انني لم أقم بأي تفكير حياله. |
hadi yürü hayır hayır Onun hakkında yanılıyorsun yani unutmak kısmında değil. | Open Subtitles | ضِعْها في بنك صفعاتك القاسية وتحرك -تحرك -لا لا أنت مخطيء نحوها |
Seninle tanıştığım günden beri o savaşı mazeret olarak kullandın ama bana hâlâ Onun hakkında hiçbir şey söylemedin. | Open Subtitles | حسناً، إنك تستخدم هذه الحرب كعذراً منذ اليوم الذي التقينا به ومازلت لم تخبرني بشيء حيالها |
Yürüyüşüne, omuzlarını silkme şekline ve babaannemin Onun hakkında konuşmamasına bakılırsa... | Open Subtitles | طريقتهُ في المشي الطريقة الّتي هزَّ فيها كتفيه طريقةُ جدّتي بأنّها لم تتحدثُ عنهُ |
Hayır, ama Onun hakkında bir şey seni oldukça endişelendiriyor. | Open Subtitles | كلا , و لكن يبدو أن هناك شيء يقلقك كثيراً بخصوصها |
Oh, Hadiii. Hala Onun hakkında nasıl bişeyler hissedebilirsin ? | Open Subtitles | بحقك ، كيف يمكن أن تكون مازالت لديك أحاسيس نحوه ؟ |
Binayı henüz açmayın. Bu süreci Onun hakkında delil toplayarak değerlendirin. | Open Subtitles | قومي بالإبقاء على عمليّة الإغلاق وأستغلّي هذا الوقت لجمع أدلة ضدّه |
Bak, Onun hakkında nasıl hissetsen de onun kim olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انظر ، بغض النظر عما تشعره تجاهها أنت لا تعرفها حقاً |