ويكيبيديا

    "onun hayatını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حياته
        
    • حياتها
        
    • بحياتها
        
    • حياتَها
        
    Onunla ilgilenmezseniz, kendinizi, onun hayatını şekillendiren durumları düşünmek için gereken manevi yükümlülüğe sahipmiş gibi görmek zorunda olmazsınız. TED وإذا كنتم لا تهتمون به، لا ينبغي عليكم أن تشعروا بوجود التزام أخلاقي للتفكير حول الظروف التي شكلت حياته.
    Senin komadan çıktığını ve onun hayatını alt üst ettiğini de söylemişti. Open Subtitles قال أنّك استيقظت من غيبوبة والشيء الذي يعرفه أنّ حياته أصبحت فوضى
    Ve eğer çenemi kapalı tutarak onun hayatını kurtarmam için ufacık bir şans ta olsa ben de öyle yaparım- çenemi kapatırım. Open Subtitles و لو ان هناك حتى مجرد فرصة ضعيفة لكي أنقذ حياته إن أغلقت فمي فإن ذلك ما سوف أفعله سوف أسكت بالكامل
    Beyhude bir denemeyle onun hayatını kurtarmaya çalışacaksan sonuçlarıyla da yüzleşmelisin. Open Subtitles لقد اتيت الى هنا في محاولة لانقاذ حياتها سوف تواجه النتائج
    Evet, bendim. onun hayatını ben kurtardım. Doğru zamanda doğru yerdeydim. Open Subtitles لقد كان أنا لقد أنقذت حياتها في المكان المناسب والوقت المناسب
    Sırf bencilce Cat ile olmak uğruna onun hayatını tehlikeye attın. Open Subtitles وضعت حياتها علي المحك فقط لتتمكن بأنانية من أن تكون معها
    Ama benimle gelirsen onun hayatını kurtarmak için bişey yapmış olursun. Open Subtitles ولكن إن رافقتني، فثمّة أمر بوسعك القيام به لأجلنا وسينقذ حياته
    Ortağım bir patlamada yaralanmıştı ve ben senden onun hayatını kurtarmanı istemiştim. Open Subtitles أُصيبَ شريكي في انفجار، و أتيتُ لأرى إن كنتَ تستطيع إنقاذ حياته.
    onun hayatını tehlikeye atan bir sağlık sorunu vardı. Siz sağlıklısınız. Open Subtitles كان لديه حالة طبية تعرض حياته للخطر أما أنتِ بصحة جيدة
    Cadılar Meclisi peşinde intikam ararken bu onun hayatını daha fazla tehlikeye sokardı. Open Subtitles وليس وجاعتك كانت عازمة على الثأر منكِ. كان ذلك ليهدد حياته هو الآخر.
    Daha dün onun hayatını kurtardık ama "teşekkür ederim" diyemedi bile. Open Subtitles البارحة، قمنا بإنقاذ حياته هذا أقل ما يفعله ليعبر عن شكره
    Arkadaşlarmış zaten. Dedem bir tren soygununda onun hayatını kurtarmış. Open Subtitles كانوا أصدقاء , جدي أنقذ حياته خلال عملية سطو للقطار
    onun hayatını ondan iyi yönetirim sandım. Her şeyi düzeltebilirim filan. Open Subtitles اعتقدت اني كنت اعلم كيف ادير حياته انني سأصلح كل شي
    Sen onun hayatını riske atıyorsun. Herkesin hayatını riske atıyorsun. Open Subtitles إنك تعرّض حياته للخطر بل تعرّض حياة الجميع إلى الخطر
    onun hayatını kurtarmaya çalışıyorum ve bana yardım etmeni istiyorum! Open Subtitles أنا أحاول انقاذَ حياتها .. وانا أطلب منك أن تساعدني
    Belki de yaptığım son şey onun hayatını kurtarmak olur. Open Subtitles ربما بجعل إنقاذ حياتها ‫آخر ما أفعله في هذا العالم
    Ben 10 yaşıma girdikten sonra annem onun hayatını kataloglamayı bıraktı. Open Subtitles أمي توقفت عن فهرسة حياتها عندما أصبحتُ في الـ10 من عمري
    Ayrıca Tümör Tedavi Alan üreticisini görebilirsiniz, fakat önemli olan onun hayatını yaşadığını görebilirsiniz. TED يمكنكم رؤية موّلد حقل الحقل المعالج للورم، لكن الأهم أنه يمكنكم أيضا أن تروا أنها تعيش حياتها.
    Bu onun hayatını kalan zamanı her ne kadarsa o kadar düzenlemesine yardım ediyor. TED هذا ما ساعدها على تحديد كيف أرادت لحياتها أن تكون خلال الوقت الذي تبقى لها من حياتها.
    Annem onun hayatını kurtardı. Open Subtitles السيد غريين، كما تعلم، أمي أنقذت حياتها.
    Kişisel özelliklerim sayesinde onun hayatını düzene sokabilirim. Open Subtitles أعتقد أنه بفعل ذبذبات شخصيتي يمكنني أن أسوي حياتها بشكل قويم
    onun hayatını tehlikeye atmak kolay, değil mi? Open Subtitles لكن من الأسهل أن تجازف هي بحياتها فضلاً عنكم ، أليس كذلك؟
    Zaara bana onun hayatını kurtardığınız söyledi. Open Subtitles زارة أخبرَتني كيف انقذت حياتَها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد