ويكيبيديا

    "onun oğlu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إبنه
        
    • ابنه
        
    • ابنها
        
    • إبنها
        
    • أبنه
        
    • إبنَه
        
    • أبنها
        
    O, benim onun oğlu olduğumdan bile emin mi ki? Open Subtitles هل كان الرجل العجوز متأكداً حقاً أني إبنه ؟
    O, benim onun oğlu olduğumdan bile emin mi ki? Open Subtitles هل كان الرجل العجوز متأكداً حقاً أني إبنه ؟
    O dinlemek istiyorsunuz tek tek şu anda onun oğlu. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي . يمكن أن يستمع له هو ابنه
    Babamın oğlu yoktu ve ben, bir bakıma onun oğlu oldum. TED لم يكن لأبي ولد، لذلك، إلى حد ما، كنت ابنه.
    Biliyorum çünkü onun oğlu gelip bana, sana neden bir böbrek verdiğimi sordu. Open Subtitles عرفت لأن ابنها جاءني و سألني عن سبب تبرعي لك بكلية
    onun oğlu engelliler için özel eğitim veren bir okula gidiyor o da her gün açık. Open Subtitles ابنها يذهب إلي مدرسة إحتياجات خاصة و هي تفتح طوال الأسبوع
    Aradığımız onun oğlu, hayatında bir sineği bile incitmemiş bir oğlan. Open Subtitles من نبحث عنه يكون إبنها شاب لم يؤذي حشرة في حياته
    onun oğlu olan efendimiz İsa Mesih karşısında da suçlusun. Open Subtitles أنت مذنب من قبل أبنه سيدنا عيسى المسيح الشخص الذي يفترض أن يغري
    Ondan sonra Salah geldi, Eber'in babası ve onun oğlu da Peleg'di Reu'nun babası. Open Subtitles وبعده كان شالح الذى ولد عابر و إبنه كان فالج والد رعو الذى أنجب سروج
    bu Seema, kızım. ve bu da Mr. Bajoria, ve onun oğlu. Open Subtitles هذه سيما إبنتي. وهذا هو السّيد باجوراي وهذا إبنه.
    Eğer ev sahibi silahlarla yakalanırsa o zaman polis onu içeriye atacaktır, onun oğlu ve sen de. Open Subtitles إذا صاحب الملك مسك بالأسلحة الشرطة كانت ستسجن صاحب الملك، إبنه وأنت
    Carl Hickey'in yerine burada onun oğlu,earl hickey bizimle. Open Subtitles وبالنيابة عن كارل هيكي سيحضر اليوم إبنه إيرل هايكيز
    Bluetooth'uma gelen bilgiye göre, onun oğlu. Çın-çın! Open Subtitles ولكن بالحكم من سماعة الأذن هذه ، أن إبنه هو..
    Fakat bu onun oğlu ve oğlu kendisini öldüren adamı görmeden, onu gömemeyeceğini söylüyor. Open Subtitles لا يستطيع ان يدفن ابنه ما لم يشاهد ولده مقتل الشخص الذي قتله
    Onun babam olduğunu söylüyorlar ama onun oğlu olmadığımı biliyorum. Open Subtitles ويقولون أنه هو والدي، ولكن أعلم أنني لست ابنه.
    Biliyorsun, onun oğlu adı çıkmış bir zampara ve eminim sırf sen orada ol diye herkesi çağırdı. Open Subtitles أنتي تعرفين , ابنه سيء السمعة وأنا أعتقد أنه طلب حضور الجميع من أجل أن يضمن حضوركي
    Ulusal televizyonda Bob Barker'a onun oğlu olduğunu mu söyleyeceksin? Open Subtitles ستخبر بوب باركر أنك ابنه في التلفزيون الوطني؟
    Babası Alzheimer hastası. onun oğlu olduğunu bile bilmiyor. Open Subtitles والده يعانى من الزهايمر ولا يعى إذا كان هو ابنه ولا يعى من حوله
    Anladığım kadarıyla Mags Bennett eski bir borcu hatırlatmış bu yüzenden de onun oğlu Dickie yerine senin torunun Jed hapiste çürüyormuş. Open Subtitles أفهم أن أن " ميج " استعادت دين قديم ولهذا " جيد " يقضي عقوبة " خلف القضبان وليس ابنها " ديكي
    Bu Riley, onun oğlu değil mi? Open Subtitles هذا رايلي. هو ابنها, اليس كذلك؟
    Stump. Bu onun oğlu. 4 yaşında kadar. Open Subtitles أيها الأخرق ذلك ابنها ويبلغ أربع سنوات
    Şimdi sadece onun oğlu değil aynı zamanda benim de ailemsin. Open Subtitles حسناً وأنت لست إبنها فحسب فأنت الآن ضمن عائلتي أيضاً
    Tüm hayatımı onun oğlu olmamaya çalışarak harcadım. Open Subtitles لقد أمضيت حياتي محاولاً ألا أكون أبنه
    - Beni dinle Charlie, baban ölse bile onun oğlu olmaya devam edeceksin. Open Subtitles دعْني أُخبرُك شيءَ، تشارلي. حتى عندما الرجل العجوز يَمُوتُ، أنت لَنْ تَتوقّفَ أنْ يَكُونَ إبنَه.
    Oğlum kayıp olabilir, ama onun oğlu öldü. Open Subtitles ربما أبني قد يكون مفقوداً و لكن أبنها ميت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد