Tayin olacağını ve artık onun ortağı olamayacağını öğrenmeli. | Open Subtitles | إنه يحتاج معرفة أنك ستنقل ولن تكون شريكه بعد الآن، |
Ve onun ortağı olduğuna göre bunu biliyor olman gerekiyor. | Open Subtitles | وبما أنك شريكه فلابد أنك كنت تعرف |
Siz Charlie'nin sadece eşi misiniz Regina, yoksa onun ortağı mısınız? | Open Subtitles | حسنا ، هل كنتِ حبيبه "تشارلز" يا "ريجينا" ام شريكته ؟ |
Ama onun ortağı olacak kadar akıllı olduğunu değil. | Open Subtitles | ولكنك لست ذكية بما فيه الكفاية لتكوني شريكته |
Earl White, Dr. Gillian Foster ve onun ortağı Eli Loker. | Open Subtitles | (إيرل وايت) الد. (جيليان فوستر) و و شريكها (إيلاي لوكر) |
Ben de onun ortağı, Ortak. | Open Subtitles | "هذه هي "هوليهان "و أنا شريكها "شريك |
Yapımcı olacak ben de onun ortağı olacağım. | Open Subtitles | ستصبح منتجة وأنا سأكون شريكتها. |
Ve onun ortağı olduğuna göre bunu biliyor olman gerekiyor. | Open Subtitles | وبما أنك شريكه فلابد أنك كنت تعرف |
Aslında onun ortağı olmam gerekir. | Open Subtitles | -فى الحقيقه - أنا يجب أن أكون شريكه .. |
Ramon'a onun ortağı olacağını göster, uşağı olacağını değil. | Open Subtitles | اثبت لـ(رامون) أنك ستكون شريكه وليس متعهد تجهيز طعامه |
onun ortağı olduğumu bilerek beni yakaladılar. | Open Subtitles | و لقد امسكوا بي كوني شريكه |
onun ortağı olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأنّه كان شريكه |
onun ortağı ve en yakın arkadaşıydı. | Open Subtitles | لقد كان شريكه و أفضل أصدقائه |
Ne var biliyor musun? Ben artık çocuk değilim. Onca yıl onun ortağı ve kaptanıydın. | Open Subtitles | أوَتعلمين، لم أعُد طفلاً، إنّكِ كنتِ شريكته كلّ تلكَ السنوات، وكنتِ قبطانته. |
onun ortağı olursun, ona güvenirsin, eninde sonunda kendini yargılamaya başlarsın. | Open Subtitles | تصبحين شريكته وتثقين به |
Zatanna, bu onun ortağı! | Open Subtitles | زاتانا , هي شريكته |
Diğeri, onun ortağı Londralı bir adam. | Open Subtitles | والآخر,شريكها,رجلٌ من لندن |
Leslie'nin ölümü ile ilgili biriyle konuşacaksanız eğer eskiden onun ortağı olan adam ile konuşmanız lazım. | Open Subtitles | إن شئتم التحدث إلى أحد أراد موت (ليسلي)، فيجب عليكما التحدث إلى الرجل الذي كان شريكها |
onun ortağı. | Open Subtitles | شريكها. |