Ama söylemek zorundayım ki güzel işler baskın eğitim kültürüne rağmen oluyor, Onun sayesinde değil. | TED | لكن علي القول بأنه يحدث على الرغم من الثقافة التعليمية السائدة، وليس بسببها. |
Ama bugün eğer buradaysam, bu Onun sayesinde. | Open Subtitles | لكن الحياة التي أعيشها اليوم، كلها بسببها |
Onun sayesinde, günümüzde hıristiyanlık batı dünyasındaki en yaygın din. | Open Subtitles | بفضله تُعدّ المسيحية الدين الغالب للعالم الغربيّ اليوم. |
Onun sayesinde, bir hizmetçi ve striptizciden oluşan bir masal dünyasında yaşıyorum. | Open Subtitles | شكراً له، بفضله أعيش الآن الحياة السحرية التي تعيشها الخادمة والمتعريّة |
Onun sayesinde fabrika artık nehrinizi kirletemeyecek. | Open Subtitles | بفضلها, لن يلوث هذا المصنع نهركم مرة أخرى |
Oğlum iyi, üstelik Onun sayesinde de değil. | Open Subtitles | إبني على ما يرام الآن ولم يكن الفضل لها |
Onun sayesinde herhangi alçak bir komünist hayatta kaldı mı? | Open Subtitles | أمــات عدد أقل من الشيوعيين القذرين بسببه ؟ |
Onun sayesinde gökyüzünde güvenli dünyalar olduğunu bilmenizi isterim. | Open Subtitles | أريدكما فقط أن تعلما أن هنالك عوالم في الخارج آمنة في السماء بسببها |
Ya da hayatının özel bir anlamı olduğunu onun adını bir parka ya da caddeye verdiklerini ya da Yüksek Mahkeme'nin Onun sayesinde kanunu değiştirdiğini söylemek isterdim. | Open Subtitles | أو حتى بأن حياتها كان لديها معنىً خاص ما كأن سموا باسمها مثلاً حديقةً أو شارع أو أن المحكمة العليا غيّرت قانون بسببها |
Eğer makinemin kaderi önceden belirlendiyse Onun sayesinde yıldız çiçeğinin gitmiş olması gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك فإن مصير الجهازي محدد سلفا وقد يكون بسببها تمر الداليا |
Frankie hayattaysa, bu Onun sayesinde, benim değil. | Open Subtitles | انه على قيد الحياة بسببها وليس بسببي |
Onun sayesinde acımı dindirmek için senin yaptığın şeyleri yapma durumuna düşmedim. | Open Subtitles | و بسببها... لستُ مضطرّاً لأفعل ما تفعله لإيقاف الألم. |
İnsanlık Onun sayesinde kurtuldu. Çünkü bir robot olmasına rağmen bize inanıyordu! | Open Subtitles | الإنسانيه نجت بسببها بسبب آليه أمنت بنا |
Onun sayesinde savaşlar kazanılmalı, onun yüzünden imparatorluklar yıkılmalı. | Open Subtitles | حروب يجب أن تُكسب بفضله و ممالك تسقط بسببه. |
Onun sayesinde buz gibi sulara batırıldım karasevda için gözyaşı döktüm ve beş kez şeytan çıkartmaya tabi tutuldum. | Open Subtitles | بفضله انغمست في حمامت الثلج نزفت دمائي لعلاج السوداويّة، وخضت 5 جلسات طرد شياطين |
Tüm hayvanlar Onun sayesinde sağlığına kavuşacak. Baban dünyayı kurtardı. | Open Subtitles | ستتعافى جميع الحيوانات بفضله لقد أنقذ والدك العالم |
Onun sayesinde bu elbiseye, cam ayakkabıya ve hepsine sahibim. | Open Subtitles | بفضله حصلت على هذا الفستان والخفَّين الزجاجيَّين وكلّ هذا |
Onun sayesinde tavsiye mektuplarımız da askıya alındı. | Open Subtitles | [ تقصد توصيات للترقية لرتبة أعلى ] بفضله ، رسائل توصياتنا معلقة أيضاً |
Her şey Onun sayesinde oldu. O ortaya çıkmadan önce bir garsondum. | Open Subtitles | هذا كله بفضلها لقد كنت مجرد كاتب قبل أن تأتي |
Onun sayesinde çok daha iyi biri oluyorum. | Open Subtitles | أنني أصبح إنسانة أفضل بكثير بفضلها. |
Daha iyiyim. Onun sayesinde. | Open Subtitles | أفضل , الفضل لها |
Onun sayesinde topa nasıl vurduğumu bir görseniz. | Open Subtitles | أنا أقول لك, لا أستطيع أن أصدق الطريقة التي أضرب بها الكرة الآن بسببه |
Ben işimi çıkın benim tasarruf ve harcama Onun sayesinde, ben derin bir borcu var. | Open Subtitles | وبفضله ,أنا غارقة فى الديون دفعت الايجار لشهور |