ويكيبيديا

    "onun yanında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • معها
        
    • بجانبه
        
    • بجانبها
        
    • بجوارها
        
    • جانبه
        
    • أمامه
        
    • أمامها
        
    • بجواره
        
    • هناك لأجلها
        
    • هنا معه
        
    • معه في
        
    • بصحبته
        
    • بالقرب منه
        
    • نقف معه
        
    • معه عندما
        
    O kadar hayat doluydu ki onun yanında olmak istiyordun. Open Subtitles وكانت هي مفعمة بالحياة، أتعلم. وأنت أردت أن تكون معها.
    Kopeikin denen şu adam, şu an otelde onun yanında. Open Subtitles هذا الرجل, كوباكن, انه معها الآن فى الفندق
    - Benimle konuşmuş olsaydı onun yanında kendimden geçmiş olurdum, sizin yanınızda duramazdım. Open Subtitles ــ لو تحدّث معي لكنتُ فقدتُ الوعي بجانبه و لا أقف هُنا معك
    onun yanında küçücük olmak istiyorum ve bu güzel bir his. Open Subtitles أحبّ أن أشعر أنّي صغيرة بجانبه, ذلك يشعرني بالارتياح.
    Siz onun yanında oturuyordunuz, Bay Carson. Bu doğru mu? Open Subtitles انت كنت تجلس بجانبها يا سيد كارسون اليس كذلك؟
    Marge içeride onun yanında. Ne olur ne olmaz diye çocukları çağırdım. Open Subtitles مارج معها بالداخل جعلت الرجال هناك تحسبا
    Hayatım boyunca onun yanında kuzu taşıyabilirim. Open Subtitles انا مستعد ان ارعى الحملان معها لبقيه حياتى
    "Eğer seni bir daha onun yanında görürsem, senin o at kuyruğunu sigarayla yakarım..." Open Subtitles إذا رأيتك معها أبداً مرة أخري أنا سوف أحرق ذيل الفرس الخاص بك بالسيجارة
    Yıllar sonra, eşin hastalandığında gündüzleri onun yanında olabilmek için geceleri LonEl'de çalışmaya başlamışsın. Open Subtitles متزوج في 21 وعندما زوجتك مرضت قبلت بعمل ليلي في لندن للماس لتقضي معها وقت النهار
    Şu adalet yerini bir bulsun da, sonra hep onun yanında olursun. Open Subtitles عندما تتحقق العدالة ، سيكون عندك كلّ الوقت لكي تكون معها
    Sıkıcı oluyor. onun yanında daha fazla olmam gerektiğinden emin değilim. Open Subtitles لست متأكداً أنه يجب أن أقضي معها وقتاً أكثر
    O nereye giderse, onunla poz ver, onun yanında. Open Subtitles أينما يذهب، أعرض بإستمرار معه، وكن بجانبه
    "dedi, onun yanında yatıp göğsünü okşarken." Open Subtitles لقد قالت,وهي مُمَددة بجانبه .وتمسح بحنان علي صدره
    Bana gelince ben sadece onun yanında olmayı umuyorum. Open Subtitles بالنسبةإلي.. أنا فقط أتمنّى أن أبقى معه بجانبه أنوي أن أبقى معه.
    Gerçekten onun yanında yer alıyorsan, adaletin gözü sandığımdan da körmüş. Open Subtitles لابد أن العدالة أعمى مما كنت أتصور إذا جعلتك بجانبها
    Bir şey görmedi. Çocuk kafasından bir şeyler uyduruyor. Şeytanı onun yanında gördüm. Open Subtitles لم ترى شيئاً، الفتاة تتخيل هذه الأشياء - لقد رأيت الشيطان بجانبها -
    Sende sevimlisin ama belki de aile fotoğrafların onun yanında durmamalısın. Open Subtitles أنت جميلة ولكن لا يَجِبُ أَنْ لا تَقفَي بجوارها في الصور
    Papa, kısa süre sonra iyileşecek ve biz onun yanında olmalıyız! Open Subtitles أبونا المقدّس سيتماثل للشفاء قريباً، ولا بدّ أن تكونوا في جانبه.
    - onun yanında konuşmam. - Hiç konuşmasanız daha iyi. Open Subtitles حسنا، أنا أرفض التحدث أمامه الآن انظر , سوف لن تتكلمي في كل شي؟
    Belki de onun yanında konuşmamalıyım Open Subtitles ربما يجدر بي الإمتناع عن الكلام أمامها يبدو أنه يزعجها ربما
    Doğru, bundan hiç şüphem yok, ama biz, onun yanında olması gereken en son kişileriz. Open Subtitles نعم, أنا لا أشك بذلك للحظة ولكننا اّخر شخصين يجب أن يكونا بجواره الاّن
    onun yanında olmak yerine birinci sınıf veletlere Nöroloji 101 dersi vermem lazım. Open Subtitles ، بدلاً من أن يكونوا هناك لأجلها . و عليّ أن أدرّس الأعصاب للمستجدين
    Burada, onun yanında olmalıyım diye düşünmüştüm. Open Subtitles إعتقدت بأني يجب أن أكون هنا معه
    - Olmaz. Eğer o Kral olacaksa, savaşta onun yanında olmak benim için bir görevdir. Will? Open Subtitles اذا كان سيصبح ملكي فمن واجبي ان اكون معه في المعركة ويل ؟
    Michael'ı çok iyi tanıdığı için onun yanında olmasını çok seviyordu. Open Subtitles وإذ كانت تعرفه جيداً، فقد استمتعت جداً بصحبته
    onun yanında olmak istiyorum. Sadece bunları yapabilmek için. Open Subtitles أريد أن أكون بالقرب منه للأسف كنت على مقربة
    Babamla ben, tribünde onun yanında olurduk. Open Subtitles أنا وأبي اعتدنا أن نقف معه في المدرجات.
    Ölümünde onun yanında olmam gerekirdi. Open Subtitles كان يجب على أن أكون معه عندما مات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد