ويكيبيديا

    "onun yerine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بدلاً من
        
    • بدلاً منه
        
    • بدلاً منها
        
    • بدلاً عنه
        
    • بدلا منه
        
    • مكانه
        
    • عوضاً عن ذلك
        
    • وبدلاً
        
    • بدلا منها
        
    • هويتها
        
    • بدلاً عنها
        
    • بدلا من ذلك
        
    • مكانها
        
    • عوضاً عنها
        
    • بدلاً مِن ذلك
        
    Bu yüzden Onun yerine, yeni jenerasyon video sensörlerine baktık, ilk başta gece görüş gözlüklerinde kullanılmak üzere yapılmışlardı. TED بدلاً من ذلك، نحن انتقلنا إلى جيل جديد من أجهزة الاستشعار، والفيديو أنشئت أصلاً للاستخدام في النظارات الرؤية الليلية.
    Ama Onun yerine, insanlar yanımdan aceleyle geçti ve beni görmezden geldi. TED ولكن بدلاً من ذلك، واصل الناس طريقهم على عجل وتظاهروا بعدم رؤيتي.
    Sen de Onun yerine sosyal güvenlik numaranı mı ezberledin? Open Subtitles إذن ، لقد قمت بتذكر رقم تأمينك الإجتماعى بدلاً منه
    Babam hep "keşke Onun yerine ben ölseydim" diyor, biliyorum. Open Subtitles إنه إنه يتمنى أعرف أنه يتمنى لو مات بدلاً منها
    Onun yerine, sen geldin. Ne zaman Dickie'yi arasam, seni buluyorum. Open Subtitles و بدلاً عنه تظهر أنت كلما بحثت عن ديكي , أجدك
    Demek Onun yerine beni öldürmüş olmayı diliyorsun, öyle mi? Open Subtitles اذن ، لقد تمنيتى قتلى بدلا منه أليس كذلك ؟
    Ben bazen, şimdi ve sonra Onun yerine onunkini koymalıyım. Open Subtitles لا بد لي من وضعه في مكانه بين الحين والآخر
    Onun yerine yaptıkları insanları alıp teker teker soluk bir odaya koymak ve bir saat boyunca başlarına gelen kötü şeylerden konuşmalarını istemek." TED عوضاً عن ذلك فهم أخذوا الناس واحد تلو الآخر إلى غرف صغيرة داكنة وجعلوهم يتكلمون لمدة ساعة عن أمور سيئة قد حدثت لهم."
    Onun yerine aramızın ne kadar iyi olduğu hakkında bir kompozisyon yaz. Open Subtitles بدلاً من ذلك, اكتبِ مقالة عن كيف انا و انتِ على وفاق.
    Ama bir dahaki sefere Onun yerine hokkabazlık yapmayı dene. Open Subtitles لكن في المرة القادمة يمكنكِ إستخدام الطرفّ بدلاً من ذلك
    Burada bir Aziz oldum ama Onun yerine günahlarım yüzünden asılmış olmalıydım. Open Subtitles كان يجب أن يتم شنقي بسبب خطاياي بدلاً من ذلك جُعِلتُ قديساً
    Ama eğer onu cezalandırmak istiyorsan, Onun yerine beni cezalandır Open Subtitles و لكن إذا كانت مشيئتك معاقبته فأنزل على العقاب بدلاً منه
    Yüzük için yeterli parası yoktu Onun yerine bana bunu aldı. Open Subtitles لم يكن معه المال الكافي ليشتري لي خاتماً لكنه إشترى لي هذه بدلاً منه
    Onun yerine seni arabana kadar sırtımda taşısam olur mu? Open Subtitles ماذا لو بدلاً منها اعطيك قسيمة لقيادة واحدة مجانية لسيارتك؟
    Onun yerine, sen geldin. Ne zaman Dickie'yi arasam, seni buluyorum. Open Subtitles و بدلاً عنه تظهر أنت كلما بحثت عن ديكي , أجدك
    Buna rağmen, öldüğü gün... binlerce kişi seve seve Onun yerine hayatlarını verebilirdi. Open Subtitles ومع ذلك فيوم قُتل الآلاف و الآلاف كانوا يودون أن يموتوا بدلا منه
    Buna rağmen, öldüğü gün binlerce kişi, Onun yerine seve seve canını verirdi. Open Subtitles وعلى اليوم الذي مات فيه الآلآف والآلآف يتقبلون الموت مكانه بكل رحابة صدر
    Onun yerine, bir soru ile başladı: Niyetin neydi? TED إلا أنه عوضاً عن ذلك إفتتحت حديثها بسؤال: ما كان هدفك؟
    Onun yerine, tek birine kilitlendi. Hiçbir özelliği olmayan bir kadını hedefine koydu. Open Subtitles كلاّ، وبدلاً من ذلك، يجد ذلك الهدف، لا شيء مُميّز بها، ويُرسّخ أعلامه.
    Yük asansörünün yerinden çıkarılıp Onun yerine geri çekilebilir duvar konulduğunu biliyordun. Open Subtitles لقد تمت إزالة مصاعد البضائع . و وضع بدلا منها الجدار القابل للسحب
    Siobhan intihar etti, ben de Onun yerine geçtim. Open Subtitles لقد إنتحرت (شيفون)، وانتحلتُ هويتها. كان أمراً هيناً.
    Hiçbir zaman Corvette'im olmadı. Onun yerine iki çocuğum var. Open Subtitles لم أحصل على الكورفت, حصلت على طفلين بدلاً عنها
    Ama babam, Onun yerine akıl hastanesine gitmende ısrar etti. Open Subtitles لكن أبي أصرّ أن تذهب لتلك المصحه بدلا من ذلك.
    Kendi bencilliğim beni yiyip bitirmişti ve kendimi Onun yerine koyamıyordum. TED كانت أنانيتي تحركني ولم أكن قادرة على وضع نفسي مكانها
    Üniversiteye matematiği bırakıp, Onun yerine... felsefe dersleri verip veremeyeceğini sordu. Open Subtitles وسأل الجامعة إن كان باستطاعته التنحي عن تدريس الرياضيات وتدريس الفلسفة عوضاً عنها.
    Onlar daha uzun saatler çalışmanı istedi ama ben Onun yerine herkesin evine günde bir değil, iki defa gitmeni önerdim. Open Subtitles أنهم يريدونك أن تعملي ساعات إضافيه، لكن بدلاً مِن ذلك الذي أقترحته بأنك فقط تزورين الناس مرتين في اليوم الأن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد