| Bir şeyler yapmalıyız. Yani, onunla konuşabilirsin ve... Hassiktir... | Open Subtitles | يجب علينا القيام بشئ ما ، اعني انك تستطيع التحدث معه |
| onunla konuşabilirsin. Bende kartı vardı. Uyuma. | Open Subtitles | عندى المحامى الخاص بى يمكنك التحدث معه إستيقظ ، أنت لم تتهم بشيئ بعد |
| onunla konuşabilirsin, tekrar yola girmesi için onu ikna edebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانِكَ التحدث معه وتُقنعه بالعودة إلى الخط |
| Ben de düşündüm ki beni affetmeyen biri olarak belki onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | .. وأنا كنت أفكر ، تعرف كشخص آخر لم يسامحني ربما أنت تستطيع أن تتحدث معها |
| Bunu sonra onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تتحدث معها بشأن ذلك لاحقًا. |
| Yani onunla konuşabilirsin ama benim hakkımda değil. | Open Subtitles | أعني، يمكنك التحدث معها ولكن ليس عني |
| Gidip onunla konuşabilirsin, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلمين أن بأمكانك التحدث معها, صحيح ؟ |
| Ama bu konudaki hislerini onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | لكن يمكنك التحدث إليه عن مشاعرك حول هذا الأمر. |
| - Uyandıgında belki onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك التحدث إليه عندما يفيق |
| Peki. Tamam, sorgulamaya hazırlanır hazırlanmaz onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، يمكنك التحدث معه بمجرد أن يوضع في غرفة الإستجواب. |
| Gözaltına aldığımızda onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | عندما نلقي القبض عليه يمكنك وقتها التحدث معه |
| Kendini toplamalısın sonra onunla konuşabilirsin, bakalım dışarı çıkacak mı? | Open Subtitles | ........ يجب أن تتماسك حتى تستطيع التحدث معه وترى ما إذا كان سيخرج... |
| Kendini toplamalısın sonra onunla konuşabilirsin, bakalım dışarı çıkacak mı. | Open Subtitles | يجب أن تتماسك حتى تستطيع التحدث معه وترى ما إذا كان سيخرج... .... |
| Canını sıkan konuda onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | -حان الوقت . يُمكنك التحدث معه بخصوص ما يُضايقك. |
| Belki onunla konuşabilirsin diye umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن تتحدث معها |
| Belki onunla konuşabilirsin dedim. | Open Subtitles | لذا ظننت أنه ربما بإمكانك التحدث معها |
| Yürürken onunla konuşabilirsin. Hadi... | Open Subtitles | حينها يمكنك التحدث معها |
| - O polis değil. onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | ليس شرطياً يمكنك التحدث إليه |
| onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | كان في. يمكنك التحدث إليه. |