Bence bu harika. Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه رائع، لا أستطيع الأنتظار لمقابلته |
Onunla tanışmak için 65 kilometre yol yürüdüm. | Open Subtitles | أنا قطعت مسافة 40 ميل لمقابلته و لم أفعل شيء |
Onunla tanışmak için can atıyorum. Ne zaman olacak bu? | Open Subtitles | حسناً،أتطلع قدماً لمقابلتها و متى سيكون ذلك؟ |
Onunla tanışmak için, davet edilmeden geldim. Bu nasıl hissettiriyor sence? | Open Subtitles | أرغمتُ نفسي على دعوة ذاتي لمقابلتها هل تعلمان كيف يشعرني ذلك ؟ |
Saçmalama, Darrin. Bizler senin dostlarınız. Onunla tanışmak için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | لا تكن سخيفا يا دارين ,نحن أصدقاؤك و نتحرق شوقا للقائها |
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبراً على مقابلته. |
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أعني، أنه ليس من شأنك لا أستطيع الإنتظار لمقابلته |
Onunla tanışmak için bir şansın olmadığı için çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنّك لم تحصل على الفرصة لمقابلته. |
Onunla tanışmak için kalmanı isterdim. | Open Subtitles | لقد أملتُ كثيراً أن تبقي لمقابلته |
Onunla tanışmak için can atıyorsun ve o da seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | -أنتِ تتشوقين لمقابلته وهو يريد مقابلتك |
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع لمقابلته. |
Doğruyu söylemek gerekirse Erkeklerde Onunla tanışmak için dışarıda sıraya girmiş beklemiyorlar. | Open Subtitles | لنكون صريحين الأولاد ليسوا بالضبط مصطفين خارج بابنا لمقابلتها |
Ben de Onunla tanışmak için. | Open Subtitles | حسنـاً, انا اتطلع أيضاً لمقابلتها |
İnsanlar Onunla tanışmak için ölüyor. Anlamadın mı? | Open Subtitles | أناس يموتون لمقابلتها الم تفهمها؟ |
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطوق شوقاً لمقابلتها. |
Yeni öğretmen. Sanat Tarihi. Onunla tanışmak için can atıyorum. | Open Subtitles | إنها ( كاثرين واتسون ) ، المدرسة الجديدة في قسم تاريخ الفن، أنني أتتوق لمقابلتها |
Ben bu akşam Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا، أنا أتطلّع للقائها الليلة |
Onunla tanışmak için gerçekten heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متحمس جدا للقائها |
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اتطلع للقائها |
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق صبراً على مقابلته. |