Onunla tanıştığımda öyle açtı ki, kendi dilini yemeye çalışıyordu, ve o dille Sezar salatası yapılmaz. | Open Subtitles | لأنني عندما قابلته كان جائع جدا كان يحاول أكل لسانه مضحك بما يكفي، أنهم لم يجهزوا سلطة الكاريير مع ذلك |
Onunla tanıştığımda Hoş bir adam gibi gözüküyordu ve iyi bir işi var. | Open Subtitles | بدا لي رجلاً لطيفاً عندما قابلته و لديه و ظيفةٌ جيده |
Onunla tanıştığımda daha 13 yaşındaydım. | Open Subtitles | لقد كنتُ في الثالثة عشر فقط عندما قابلته. |
Ama ben Onunla tanıştığımda da pek temiz sayılmazdı ki. | Open Subtitles | هيا لم تكن في الأصل غير مدنسة عندما قابلتها |
Onunla tanıştığımda sadece Oregon'dan tatlı bir kız sanmıştım ama savaş muhabere sağlıkçısı olmak ne kadar zordur bilir misin? | Open Subtitles | احد الفضليات. عندما قابلتها, طننتها مجرد فتاه جميله من |
Onunla tanıştığımda Larry hiçbir şeydi. | Open Subtitles | لاري ، كان لا شيء عندما قابلتة |
Ama itiraf edeyim bir kleptomanyak. İlk gün Onunla tanıştığımda terliklerimden birini çaldı. | Open Subtitles | لكن يجب أن أخبرك بأنه له سابقة فى السرقة لقد سرق حذائى عندما قابلته أول مرة |
Onunla tanıştığımda serserinin tekiydi. | Open Subtitles | اتعلمين, عندما قابلته, اعتاد ان يكون فاسقاً. |
Onunla tanıştığımda, adım uzunluğunu 86 cm. olarak ölçmüştüm. | Open Subtitles | عندما قابلته اتا قيمت طول خطوتة حوالي 34 انش |
Onunla tanıştığımda çoktan bu işte en iyi duruma gelmişti. | Open Subtitles | عندما قابلته كان الأفضل في مجال عمله |
Onunla tanıştığımda patronum olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | . . لم أعرف أنه رئيسي عندما قابلته |
Onunla tanıştığımda 19 yaşındaydım ve uyuşturucu kullanıyordum. | Open Subtitles | -كنت فى التاسعة عشّر من عمرى ، عندما قابلته. |
Ama Onunla tanıştığımda hiç öyle hissetmedim. | Open Subtitles | لكني لم أشعر بأي شيء .عندما قابلته |
Ben Onunla tanıştığımda, neredeyse her gün kafasını duvara vuruyordu. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت تقوم بضرب راسها على الحائط كل يوم لمدة معينة |
Onunla tanıştığımda evli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | إسمع, لمْ أملك أدنى فكرة بأنها كانت متزوج عندما قابلتها لأول مرة. |
Onunla tanıştığımda çöpleri karıştıran evsizlerle yatan alkolik bir fahişeydi. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت تأكل من القمامه. وكانت عاهرة مدمنة تضاجع الرجال المشرّدين. |
Onunla tanıştığımda evli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لمْ أملك أدنى فكرة أنها كانت متزوجة عندما قابلتها. |
Dinle bak. Sevgilim, Onunla tanıştığımda bir adamla birlikteydi. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت صديقتى برفقه شخص ما. |
Onunla tanıştığımda üzerinde üniforma vardı. | Open Subtitles | عندما قابلتها كانت ترتدي زيّ رسمي |
Diplomatla buluşmam var. Onunla tanıştığımda... | Open Subtitles | عندى ميعاد مع دبلوماسى قابلتة |
Ne olacak? Onunla tanıştığımda on yaşındaydı. | Open Subtitles | قابلتة عنما كان عمرة 10 |