Eğer bizi izliyorsanız, dost Ve/Veya ailenizin Ulu Poultra'ya kurban edilmek üzere olma olasılığı yüksektir, bu gerçekten büyük onurdur. | Open Subtitles | إذا كنت تشاهد هذا فإن احبائك أو أقربائك أعلى وشك أن تكون ضحية لبولترا الجبار وهذا شرف عظيم في الحقيقة |
Sizi evimde agirlamak benim için büyük bir onurdur Peder Lorenzo. | Open Subtitles | هو شرف عظيم لي أن تكون في بيتي أيها القديس لورينزو |
Burada olup şehirlerin geleceği hakkında konuşmak, Şehirler hakkında konuşmak büyük bir onurdur. | TED | انه لشرف كبير أن أتواجد هنا لأتحدث عن المدن لأتحدث عن مستقبل المدن |
Miller, dostum, bu bar gezisinde seninle birlikte olmak bir onurdur. | Open Subtitles | ميلر , إنه لشرف أن أكون معك في زحف الحانة هذا |
Brittany ve Frankie'nin düğününü kutlamak için bulunmak bir onurdur. | Open Subtitles | انه امن الشرف لي ان احتفل اليوم بزفاف برتني وفرانكي |
İçini okumak istiyor. Buna izin vermemek saygısızlık olur. Bu büyük bir onurdur. | Open Subtitles | يودّ تحليل شخصيّتك، سيكون من الفظاظة عدم السماح له بذلك، إنّه شرف عظيم |
Öğleden sonranızı çalmak benim için bir zafer ve onurdur. | Open Subtitles | أنه أنتصار و شرف لي أن أقود طريقك هذه الظهيرة |
Flostre'un evine davet edilmek büyük bir onurdur ve Beyaz Saray'a davet edilmek kadar zordur. | Open Subtitles | دعوة إلى منزل فلوستر شرف عظيم، كما هي صعوبة الحصول على دعوة .. للبيت الأبيض. |
Elimin Wyoming Bill Kelso tarafından ezilmiş olması benim için onurdur. | Open Subtitles | إنه شرف لي أن تسحق يدي بواسطة يد راعي بقر |
Elimin Wyoming Bill Kelso tarafından ezilmiş olması benim için onurdur. | Open Subtitles | إنه شرف لي أن تسحق يدي بواسطة يد راعي بقر |
Küçükler liginde 247 koşu bu bir çeşit şüpheli bir onurdur. | Open Subtitles | حسنا, 247 نقطة فى رابطة الناشئين شرف قليل الشأن |
Yüzünde bu çizmelerin bulunması onurdur. | Open Subtitles | لم لا، إنـه لشرف لك أن تبقـى أحذيتي في وجهك |
Bu doğru! Onlar için, savaşta ölmek bir onurdur! Abd-El Kerim, liderleri. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص موجودون فقط لشرف الموت في المعركة |
Bushido'da amirinin yerine,ceza almak bir onurdur. | Open Subtitles | في البوشيدو انه لشرف ان تتحمل العقاب عن رئيسك |
Ama yine de, benim sevgili eski dostum, sana yardım etmek benim için bir onurdur. | Open Subtitles | لكن على كل حال, ياصديقي العزيز من الشرف أن اخدمك |
Bu, birisine verilebilecek en büyük onurdur. | Open Subtitles | إنه أعلى مراتب الشرف التي يمكن أن يقدموها لك |
Üzülme Roz. Aday olmak da bir onurdur. | Open Subtitles | لاتشعري بالسوء ياروز مجرد الترشيح للجائزة يعد شرفاً |
Sizi duvarımızda ağırlamak bizim için bir onurdur genç Avatar. | Open Subtitles | يشرفني أن أرحب بك في الجدار الخارجي أيها الآفاتار الصغير |
Sizin rehberliğinizde dövüş sanatları öğrencisi ve oğlunuz olmak benim için onurdur. | Open Subtitles | كان شرفا لي أن أكون تحت رعايتك كطالب فنون قتال و كإبن |
Tabi bizim için onurdur, Büyük Gam Gam. Ne zaman? | Open Subtitles | ،هذا شرفٌ لنا يا جدتي متى؟ |
Benim için bir onurdur, Bay Schrute. Andy'yi bu aralar sevmeye başladım. | Open Subtitles | انه من دواعي سروري , ياسيد شروت حقا أحب أندي هذه الأيام |
En sonunda, hepinizle kişisel olarak tanışmak, benim için bir onurdur. | Open Subtitles | أنه لشرفٌ عظيم أخيراً مقابلتكم شخصياُ |
Geleceğim ve dostlarım için çıkarlarım gerektiriyorsa mizacıma aykırı davranarak farklı görünmek bir onurdur. | Open Subtitles | على أن أتغاضى عن طبيعتى لأتبع ما يمليه على أصدقائى فى فخر |
Fransız Bölge'sindeki cadıların adına benim için onurdur. | Open Subtitles | باسم ساحرات الحيّ الفرنسيّ، هذا يشرّفني. |
Başarmak bir onurdur efendim. | Open Subtitles | سيكون شرفًا لي أن أخدمكَ يا سيّدي |
Böyle bir hediyeyi kabul etmek bizim için onurdur. | Open Subtitles | من دواعى الفخر أن نستقبل هذه الهدية |
Bayraklarını göndere çekmek Çinlilerin hak etmediği bir onurdur. | Open Subtitles | ورفع علمهم تشريف لا يستحقة الصينيون. |
Harika olduğunuzu duydum ve sizinle çalışmak benim için onurdur, Bay Gold. | Open Subtitles | فقد سمعت أنك طبيب مذهل و سيشرفني العمل معك يا سيد جولد |