Bütün o pislikten kaçmak için Opie'yi yanıma aldım ve gittim. | Open Subtitles | أنا من أخذت " أوبي " معي للهرب من كل هذا |
Bir Don Johnson, bir Elvis ve Opie Taylor. | Open Subtitles | لدينا "دون جونسون"، "ألفيس" و "أوبي تايلر" |
Bay Griffin,Opie'nin yönetim tarzını pek anlamasam da... o daha çok çalışarak senden daha iyi işçi olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | سيد (غريفين) ، على الرغم من أنني لا أفهم نمط إدارة (أوبي) أثبت نفسه بأنه موظف أكثر كفاءة منك |
Hayır, Jax Opie'ye bir şey olmasına asla izin vermez. | Open Subtitles | كلا " جاكس " لن يسمح بحدوث شيء لـ " أوبي ط |
Baban mutlu olma şansını kaybetti ve hepsi senin suçun Opie.* | Open Subtitles | والدك, فقد فرصته في أن يكون سعيداً وكل ذلك بسبب, (اوبي) |
Hefner, Opie'nin yaptığı bir şey sonucunda irkildi, sana döndü. | Open Subtitles | شعر " هافنير " بالفزع من شيء فعله " أوبي " استدار إليك |
Eğer karşı tarafın avukatı olsaydım, Opie'nin bir suçlu olduğunu ve kendi lehine bir anlaşma yapmaya çalışıp çalışmadığını tartışırdım. | Open Subtitles | حسناَ لو كنت سأجري استجواباَ قد أصر على أن " أوبي " مجرم ويكذب ليصنع اتفاقاَ يسيراَ |
Eğer Opie'de dinleme cihazı varsa onu yaptığımız şeylerden ve aramızdaki kişilerden ayrı tutmamız mümkün değil. | Open Subtitles | لو فخخ " أوبي " فلا مجال أبداَ أن نستطيع فصله عن الجميع عن كل شيء نفعله |
Yani, Sam Crow Opie'nin muhbir olmadığını bilemeyecek, biz de onu Hefner cinayetine bağlama davamıza başlayabileceğiz. | Open Subtitles | سيعرف جماعة " سام كرو " بأن " أوبي " ليس الدخيل يمكننا البدء بقضيتنا نحاول معه بمقتل " هافنير " |
Opie'ye ve ailesine yapmış olduğun şey, tek bir şeyi kanıtlıyor. | Open Subtitles | ما فعلته مع " أوبي " وعائلته يثبت أمراَ واحداَ |
Ninerlar olaya el atmadan hemen önce Opie'nin kafasının arka tarafına sık kurşunu. | Open Subtitles | قبل أن يقفز " ناينرز " في اللعبة نضع رصاصة في مؤخرة رأس " أوبي " |
Böylece, ATF partiyi basmaya gelse bile yasa dışı silahları bulamayacak ve Opie de çete savaşı kurbanı gibi görünecek. | Open Subtitles | بهذه الحالة حتى لو العملاء اخترقوا الحفلة فليست هناك أسلحة غير قانونية ويبدوا " أوبي " ضحية عنف العصابات |
- Opie'yi tek parça halinde tutmak zorundayız. | Open Subtitles | - علينا المحافظة على " أوبي " - أعمل على ذلك |
Paranın verileceği yerde Opie'nin kamyonetini gördüler. | Open Subtitles | لقد رأوا سيارة أوبي في ملقى المال |
Donna çifte bir hayat yaşamadığı takdirde bu pisliğin hedefinin aslında Opie olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | مالم تكن " دونا " تعيش حياةَ مزدوجة أعتقد بأن الوحشية كانت مقصودة لـ " أوبي " |
Fakat Jax, Opie'yi incitecek bir şeylerin parçası olduğundan şüpelenirse. | Open Subtitles | لكنني أشك في أن " جاكس " سيظطلع في أي أمر يضر " أوبي " |
Opie hapse dönerse çocuklar ne olacak? | Open Subtitles | لو عاد " أوبي " للسجن ماذا يحدث لأبنائه ؟ |
Bu tanık Opie ve Bobby'i ele verdiğinde, | Open Subtitles | حين يضع هذا الشاهد اصبعاَ على " أوبي " و " بوبي " |
Stahl Opie'yi ispiyoncu gibi gösterdi. | Open Subtitles | أعرف بأن " ستال " رتبت فخاَ لـ " اوبي " كي يبدوا جرذياَ |
Opie'nin yeniden kulübe alınması an meselesi. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يعود لهم " اوبي " ثانيةَ |
Eğer sana yardım edersem, başkanlığı bıraktığında yamanı Opie'e vereceksin. | Open Subtitles | لو فعلت هذا تسلم النادي وتدفع بكرسي الرئاسة نحو " أوب " |