orada bir yerde bir işaret veriyor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا نوع من اشارة أنه هناك بمكان ما |
orada bir yerde boru bombası da vardır kesin. | Open Subtitles | الأرجح أنّ هناك قنبلة مخبّأة بمكان ما هنا أيضاً |
O gözlere baktığımda ne gördüğümü biliyorum, ...ve Jim orada bir yerde. | Open Subtitles | أنا فقط أعرف ما أرى متى أنظر في عينيه، جيم هناك في مكان ما |
orada bir yerde olduğunu biliyorum, Cross. Hissedebiliyorum. | Open Subtitles | اعرف انك بالخارج هناك , كروس يمكننى ان استشعر ذلك |
Sonsuz Karanlık'ın Kalesi orada bir yerde, yeminle! | Open Subtitles | قلعة الظلام المطلق في مكان ما هناك! أعدكم بذلك! |
- Duke orada bir yerde olmalı. - Savaş başlıkları da. | Open Subtitles | لابدّ وأنّ (دوك) هناك في مكانٍ ما - والرؤوس الحربية - |
orada bir yerde olduğunu biliyorum, ve bu taş kalbini kıracak, çünkü sana bende olup, Max Owens'da hiçbir zaman olmayacak şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | أعلم أنك هنا في مكان ما وما سأقوله سوف يفطر قلبك البارد الحقير لأني سأقول لك شيئاً أنا أملكه |
orada bir yerde | Open Subtitles | هناك شيء هناك |
Ama Tardis orada bir yerde olmalı. | Open Subtitles | لكن لابد أنها بالخارج بمكان ما |
orada bir yerde olmalı mutlaka. | Open Subtitles | لا بدّ من أنها مخبئة بمكان ما هناك |
orada bir yerde kötü bir haber olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت كان هناك البعض الأخبار السيئة في هناك في مكان ما. |
orada bir yerde kibrit olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون هناك ثقاب هناك في مكان ما |
orada bir yerde yaşıyor. | Open Subtitles | إنه يعيش بعيداً هناك في مكان ما |
Dünyanın en iyi tetikçilerinden biri elinde silahla orada bir yerde. | Open Subtitles | واحد من أفضل قناصين العالم بالخارج هناك ومعه بندقية |
orada bir yerde genç bir hanım var ve sanırım asla bir rahibe olmayacak. | Open Subtitles | و في مكان ما بالخارج... هناك امرأة شابة، اعتقد... ... |
orada bir yerde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حصلت على قراءة في مكان ما هناك |
Jim değil. ...ve Jim orada bir yerde. | Open Subtitles | هو ليس جيم انه موجود في مكان ما هناك |
orada bir yerde. | Open Subtitles | إنه هناك في مكانٍ ما. |
orada bir yerde olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد انها ليست هنا في مكان ما؟ |
orada bir yerde | Open Subtitles | هناك شيء هناك |
Onu yolda buldum. Bunu yapan gotveren hala orada bir yerde. | Open Subtitles | -حقير ما ،فعل هذا ، وهو في مكان ما |
orada bir yerde, bir bakir olmalı. Bulun onu! | Open Subtitles | لا بد من وجود بتول في مكان ما بالخارج ،جدوه |
Voss, orada bir yerde, Amanda'yı izleyişimizi izliyor. | Open Subtitles | فوس بالخارج في مكان ما يراقبنا ويراقب أماندا |