ويكيبيديا

    "orada değildi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تكن هناك
        
    • يكن هناك
        
    • يكن موجوداً
        
    • يكن هنا
        
    • تكن موجودة
        
    • ليست هناك
        
    • لم أجدها
        
    • لم يكن موجودا
        
    • ولم أجدها
        
    • يكن موجود
        
    • غير موجود هناك
        
    • لم يكونوا هناك
        
    Dün odayı incelediğimde o parmak izi orada değildi. Open Subtitles هذه البصمة لم تكن هناك عندما فحصت الصالة بالأمس.
    Ne senin adamların, ne de benim arabam orada değildi. Open Subtitles رجالك لم يكونوا هناك وأيضا سيارتي لم تكن هناك
    Bunun doğru olduğunu varsaysak bile müvekkilim orada değildi, değil mi? Open Subtitles بأفتراض إنها حدثت, موكلى لم يكن هناك أيضاً , أليس كذلك؟
    Çocuk filmi hatırlayamadı çünkü orada değildi. Open Subtitles الولد لا يستطيع أَن يتذكر الأفلام لأنه لم يكن هناك.
    Bugün orada değildi. Hasta falan olmalı. Open Subtitles أوه , لم يكن موجوداً اليوم ربما كان مريضاً أو شئ من هذا القبيل
    Kurbanımız, mekanın özel yemeğinden yediyse o halde saat 17:00'a kadar orada değildi. Open Subtitles ، إذا تناول ضحيّتنا من أطباق المطعم الخاصّة . إذاً فلم يكن هنا إلاّ بعد الخامسة مساءً
    Şal orada olabilir, ama kız arkadaşınız orada değildi. Open Subtitles ربما كان الوشاح هناك لكن حبيبتك لم تكن هناك
    Sen de İskoçya'ya Cassie'yi görmeye gittin ve o orada değildi sen de Lachlan adında bir İskoç çocukla düzüşmeye gittiğini düşünüyorsun. Open Subtitles وانت ذهب إلى سكوتلاند لرؤية كاسي وهي لم تكن هناك وتعتقد بإنها خرجت لتعاشر رجل اسكتلندي اسمه لاكلان
    Almış olmalıyım, daha sonra orada değildi. Open Subtitles لا بد و أنني فعلت ذلك ، فالسكينة لم تكن هناك لاحقًا
    Ama orada değildi değil mi Watanabe? Open Subtitles لكنها لم تكن هناك هل كانت هناك يا واتانابي ؟
    Ama hücreye gittiğimde harita orada değildi. Open Subtitles ولكن عندما ذهبت إلى الزنزانة الخريطة لم تكن هناك
    Sen ve adamların hem evi hem çevreyi aradınız. orada değildi. Open Subtitles لقد فتّشتَ أنتَ ورجالكَ المنزل والأرجاء ولم تكن هناك.
    Bu sabah odasına gittim, ve orada değildi. Open Subtitles انا ذهبت الى مقصورته هذا الصباح و لم يكن هناك
    Mike Rogers orada değildi diyorsa buna kesin güvenebilirsiniz. Open Subtitles مايك روجرز يقول انه لم يكن هناك, يمكنك اصطحابه للبنك.
    Aa, dur. Bekle bir dakika. İhtiyar James-İhtiyar James orada değildi. Open Subtitles أوه أنتظر دقيقة جيمس كبير السن جيمس كبير السن لم يكن هناك
    Hayır. orada değildi. Postaladık ve içeri girdik. Open Subtitles لا لم يكن هناك ، لقد ألصقناها هناك وغادرنا
    Eleme yöntemiyle, elimde tek bir şey kaldı ve gezegeni araştırmaya gittiğimde, orada değildi. Open Subtitles بواسطه عملية الحذف تُرِكتُ لى فرصةِ واحدة وعندما بحثَت عن الكوكبِ لم يكن هناك
    Sen 11 yaşındayken de orada değildi... ve şimdi de orada değil. Open Subtitles لم يكن هناك عندما كنت في الحادية عشر وليس هنا الآن
    Onu görmeye gittim ama orada değildi. Open Subtitles لقد ذهبتُ لرؤيته لكنه لم يكن موجوداً هناك، لذا رحلت
    -Bu orada değildi. Open Subtitles -هذا لم يكن هنا هذا المسدس لم يكن عندنا هنا
    Zayıf bir sinyal. Menzilini alamadık ama bir saniye önce orada değildi. Open Subtitles إشارة ضعيفة جداً، لكنها لم تكن موجودة قبل ثانية
    Az önce Freddie Steinmark'ın odasına gittim ve orada değildi. Open Subtitles أنا فقط ذهبت إلى غرفة فريدي Steinmark، وانه ليست هناك.
    orada değildi. Gitmişti. Open Subtitles و لم أجدها هناك، فقد رحلت
    Olay olduğunda yalnızdı, kocası orada değildi. Open Subtitles كانت لوحدها عندما حدث ذلك، زوجها لم يكن موجودا
    Evet, bu sabah evine gittim ve orada değildi. Open Subtitles أجل، لقد عرجت على شقتها هذا الصباح ولم أجدها هناك
    Çünkü orada değildi. Open Subtitles لأنه لم يكن موجود
    Ve orada değildi. Open Subtitles وهو غير موجود هناك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد