Lisede, ben balo kraliçesiydim ve mezuniyet kraliçesi ama sen de oradaydın. | Open Subtitles | في الثانوية كنت ملكة الحفلة ملكة العودة ورئيسة الفصل وانت كنت هناك |
Ben adamı sadece 30 saniye gördüm. Sen de oradaydın! | Open Subtitles | لقد قابلت الرجل مدة 30 ثانية فقط لقد كنت هناك |
Bak, ya dün gece oradaydın ya da fotoğrafı orada olan birinden aldın. | Open Subtitles | كما ترى، إمّا أنّك كنت هناك ليلة أمس، أم أنّك حصلت على الصورة ممّن كان هناك. |
Üç yangın. Üçünde de oradaydın. | Open Subtitles | ثلاثة حرائق وكنت موجوداً في المرات الثلاث |
Seni benim evimde bulduğum gece-- neden gerçekten oradaydın ? | Open Subtitles | تلك الليلة التي وجدتك بها في منزلي لماذا كنتي هناك حقاً؟ |
Gözcülük yapmak ve kaçacakları arabayı sürmek için zaten oradaydın. | Open Subtitles | لأنك كنتِ هناك مسبقاً لعمل حراسة والسائق الفار |
Dün oradaydın, şu Alman şapkasını giyiyordun! | Open Subtitles | أنت كنت هناك بالأمس وكنت تضع تلك القبعة الألمانية |
Sorumlu olmadığını düşünsen de lşler ters gitti, sen oradaydın. | Open Subtitles | انك ما كنت أنت المسؤل كان هناك خطأ وأنت كنت هناك |
Onu öldürmek için oradaydın. | Open Subtitles | أنت قتلته, لقد كنت هناك لقتله هذا ما فعلته أنت |
Polis öldürülürken oradaydın, değil mi? | Open Subtitles | كنت هناك عندما قتل شرطي أليس كذلك ؟ لا أعلم ماذا تتحدث عنه |
Maçı kazandığımda oradaydın, ama dünyanın başımıza yıkıldığını düşündüğümde, değildin. | Open Subtitles | أعنى, كنت هناك عندما فزت بالمباراة, لكن ليس عندما اعتقدت ان السماء سقطت. |
Maçı kazandığımda oradaydın, ama dünyanın başımıza yıkıldığını düşündüğümde, değildin. | Open Subtitles | أعنى, كنت هناك عندما فزت بالمباراة, لكن ليس عندما اعتقدت ان السماء سقطت. |
Orada değildim bile. oradaydın veya değildin, kancanın ucundasın. | Open Subtitles | كنت هناك أم لا فإن الأمر سواء ، أنت متلطخ بهذا |
Ayrıca sen de hizmetçi öldürülmeden kısa süre önce oradaydın. | Open Subtitles | بدون تحدى من قبل حراسك ؟ و أنت نفسك كنت هناك قبل لحظات من قتل الجارية ؟ |
Bıçaklandıktan 30 dakika sonra öldü, sen de oradaydın. | Open Subtitles | لقد مات بعد 30 دقيقة من الطعن وأنت كنت هناك |
oradaydın, ve... ve sonra o... Rodney, Rodney, ben buradayım. | Open Subtitles | ...أنت كنت هناك, زمن ثم أنا هنا تماما, ما المشكلة؟ |
Clark, sen Koç Teague'le konuş. Zaten oradaydın. | Open Subtitles | كلارك أريد أن تتكلم مع المدري تيغ في النهاية كنت موجوداً |
Bak Amanda, Christina'nın itildiği gece sen de oradaydın. | Open Subtitles | اماندا, لقد كنتي هناك في ليلة سقوط كريستينا |
Ameliyat başarılı geçti. oradaydın, gördün. | Open Subtitles | لقد تمت الجراحة بنجاح لقد كنتِ هناك وراقبتِها |
Ve sende oradaydın Billy, Timmy, Chloe ve Johnny Grasso'da oradaydı. | Open Subtitles | وأنت كنت موجودا ... وبيلي ، وتيمي ، وكولي وجوني قراسو |
Fiona Gunderson'dan randevu koparamadığım zaman oradaydın. | Open Subtitles | عندما لم أحصل على موعد مع فيونا جندرسون شئل كان متواجداً |
Bir görevin vardı. Cemaatini kurtarmak için oradaydın, değil mi? | Open Subtitles | كنتَ مكلّفًا بوظيفة، كنت حاضرًا لإنقاذ قومك، صحيح؟ |
Sen de oradaydın. Kendi gözlerinle gördün. | Open Subtitles | لقد كنت هناك يا رجل ، لقد رأيت بنفسك |
Sende oradaydın, her zaman söylediğin gibi kısa süreli hava desteğini... | Open Subtitles | هل كنتَ هناك تقود طائرة الدعم الجوي كما كنتُ دائمًا تقول؟ |
Savaşta oradaydın çünkü. | Open Subtitles | لأنك كُنت هُناك أثناء الحرب |
Yani Washington öldürüldüğünde oradaydın. | Open Subtitles | لذا أنت كُنْتَ هناك ذلك الليلِ واشنطن أصبحتْ مقتولةً. |
- oradaydın, çünkü öküzdün. - Hayır, öksüzdüm. | Open Subtitles | و كنتى هناك لانك كنت فظيعة لا, لقد كنت يتيمة, يتيمة يا عزيزتى |
Aslında onu ilk gördüğümde sen de oradaydın. | Open Subtitles | بالواقع، كنتِ موجودة أول مرة رأيته |
Bir adama bilgi için işkence yaptıklarında oradaydın. | Open Subtitles | كُنت هناك حين كانوا يعذّبون شخصا ما لأجل معلومات |