Geçen sefer Oradayken üzerilerine para yağdırdığın her çeşit hastalığın istilasına uğramış striptizcilerle... | Open Subtitles | لا أريد أن أقابل عاهرة مريضة أمطرتها بنقودك عندما كنت هناك مع رفاقك |
ama hazır Oradayken Adli Tabip başka bir şeyi görmemi istedi. | Open Subtitles | لكن بينما كنت هناك, الطبيب الشرعي أراد أن يريني شيئاً آخر |
Oradayken, hayata tutunmanın ve özgür olmanın nasıl bir his olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | عندما كنت هناك، تذكرت كيف ان يصبح الشخص حي، ان يصبح حر. |
O zaman Oradayken bir piknik yapmamız için ayarlamalar yapmam iyi olmuş. | Open Subtitles | إذن يسرّني جدًا بأنني رتبت لنا بأن نحظى بنزهة حينما نحنُ هنالك، |
Topallıyorum çünkü Oradayken, bacağımdan vuruldum. | Open Subtitles | أتعلمِ , أنا أعرجُ . لأني عندما كنتُ هناك . تلقيتُ طلقةً على ساقي |
Vaçatiler Oradayken mağaraları ele geçiremezsin. | Open Subtitles | انت لا تستطيع اخذ ملكيه كهوف "واتشاتي" بينما هم يسكنون فيها |
- Hazır Oradayken başka birşeyler daha çalabilirim. | Open Subtitles | -بينما أنا في ذلك , سأسرق أشياء آخرى أيضا |
Anlamıyorum! Oradayken, her şey tamam. | Open Subtitles | لم افهم ذلك.عندما كان هناك , هو هناك حقاً |
Ben 3 yıl önce Oradayken camlar kırıktı ve duvarlar dökülüyordu ama herşey olduğu gibi bırakılmıştı. | TED | عندما كنت هناك منذ ثلاث سنوات، كانت النوافذ مكسورة والحوائط مقشرة، ولكن كل شيء كان متروكاً كما هو. |
Siz Oradayken Scalise'nin mekanında ne yaşandı? | Open Subtitles | ماذا حدث فى شقة اسكاليسى عندما كنت هناك ؟ |
Ben Oradayken ilginizi çekebilecek tuhaf bir şey oldu. | Open Subtitles | و حين كنت هناك بينما كنت هناك ، حدث شئ غريب أعتقد أنك ستهتم به |
Bir tanesini ben Oradayken yakaladılar. | Open Subtitles | لقد أمسكوا بأرنب يحاول الفرار حينما كنت هناك |
Oradayken büyükanneni inciten şeyi gördüm. | Open Subtitles | وعندما كنت هناك رأيت الشيء الذي آذى الجدة |
Baba, ben Oradayken, orada beysbol oynayan bazı çocuklar vardı. | Open Subtitles | أبي, بينما كنت هناك, كان هناك أولاد يلعبون البيسبول. |
Oradayken yaptığım şeylerden biri de B.M'ye katıldığımda 183 ülke vardı. | TED | وبالمناسبة واحدة من الامور التي قمت بها عندما كنت في الامم المتحدة حينها كان هناك 183 دولة في الامم المتحدة |
Çözümünüz basit olmalı, ölçeklenebilir olmalı. Oradayken fark ettiğimiz bir şey de, ihtiyacımız olan her şeyin zaten orada olduğuydu. | TED | عليها أن تكون بسيطة، ومتدرجة، وما لاحظناه أيضًا حينما كنا هناك ما كنا نحتاجه، كان هناك. |
Oradayken, kadın bana sadece bir kutu gösterdi. | Open Subtitles | حينما كنت في الداخل ، أرتني السيدة صندوقاً |
Bildiğim kadarıyla sadece ben Oradayken birbirleriyle konuşuyorlardı. | Open Subtitles | أقصد، بقدر ما أعرف، التفاعل الوحيد بينهما كان عندما كنتُ هناك. |
Bunu Oradayken açıkça gördüm. | Open Subtitles | ورأيت هذا بوضوح .عندما كنتُ هناك |
Vaçatiler Oradayken mağaraları ele geçiremezsin. | Open Subtitles | انت لا تستطيع اخذ ملكيه كهوف "واتشاتي" بينما هم يسكنون فيها |
Oradayken kayışı kopardı, birkaç günlüğüne aklını yitirdi. | Open Subtitles | بينما هو هناك جن جنونه فقد عقله لمدة ايام |
Hazır Oradayken, Rudy'yi öldürdüğünü de söyleyebilirim. | Open Subtitles | بينما أنا مقبلة على ذلك , أستطيع أن أخبرهم أنه قتل (رودي) أيضا |
Biz Oradayken bir tören organize etmişti, bu törenle evden kaçmış kızların aileleri ile tekrar bir araya gelmelerine aracılık ediyordu. | TED | عندما كنا هناك كانت تقوم بنوع من الطقس حيث كانت تجمع الفتيات بأسرهن الذين هربوا منهم |
Oradayken, o şeye, elimi hiç sürmeyebilirim de, tek bir damlasına bile. | Open Subtitles | ربما لا امسها أثناء وجودي هناك ولا قطرة واحدة |