ويكيبيديا

    "orayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المكان
        
    • الى هناك
        
    • نقتحم
        
    • تلك الأرض
        
    • الوضع هناك
        
    • من النوع الذي يجعلك
        
    • لن تدقق
        
    • أن ينظر للجهة الأخرى بينما
        
    • بناها
        
    Burada orayı henüz ele geçirmediğimizi gösteren bir harita var. Open Subtitles لدى خرائط هنا تفيد بأننا لم نحتل هذا المكان بعد
    Bende bu şans varken, birileri öldürülür... polisler de gelip orayı kapatır. Open Subtitles و لحظي السيئ سيقتل شخص ما هناك ثم يأتي البوليس ليغلق المكان
    Tekrar içeri girdiğinde, yardım bile çağıramadan, orayı bir meşaleye çevirdiniz. Open Subtitles عندما أعادت الجثة للداخل قبل أن تطلب المساعدة أحرقت المكان كله
    Evet işyerindekiler her Cuma T.G.I'ya gidiyorlar, ancak ben orayı hiç sevmiyorum. Open Subtitles الكل في العمل ذهب إلى تي جي لكني لا احب ذاك المكان
    orayı yönetenler, onda ihtiyaçları olan hiçbir şey olmadığını sandı. Open Subtitles الذين أداروا هذا المكان لم يظنوا أن لديه ما ينفعهم
    orayı yönetenler, onda ihtiyaçları olan hiçbir şey olmadığını sandı. Open Subtitles الذين أداروا هذا المكان لم يظنوا أن لديه ما ينفعهم
    orayı gözetleyen bir terörist hücresi vardıysa bile iyi saklanmışlar. Open Subtitles لو كانت الخلية الارهابية تغطى المكان فقد اخفوا اثارهم جيدا
    orayı çok seviyorsun. Sana söylersem bu durumu mahvetmiş olurum. Open Subtitles انت تحب هذا المكان ، إذا أخبرتك فسوف أخرب هذا
    Hem orayı aldıktan sonra da onlara ihtiyacınız olacak, doğru. Open Subtitles نعم، بالإضافة إلى أنكم ستحتاجونهم بعد أن تستولوا على المكان.
    Burayı daha sıcak yaptım. Belki orayı da daha soğuk yapabilirim. Open Subtitles لقد جعلت المكان أدفئ هنا ربما استطيع أن أجعله أبرد هناك
    Evet ama dün gece orayı taradık bir şey çıkmadı. Open Subtitles أجل، لكننا مسحنا المكان بالجهاز طوال الليل ولم نجد شيئاً
    orayı çok iyi bilen cesur eski bir saray muhafızı, muhteşem dövüş yeteneğiyle saraya sızabilir belki, değil mi? Open Subtitles حارس سابق للقص و هو شجاع يعلم المكان بشكل جيد و يملك مهارات قتال مميزة يمكنه التسلل الى القصر,صحيح?
    Evet, orayı çok seviyorum. Ayrıca soğuğu da özlemiyorum. Bundan eminim. Open Subtitles أجل، أحبّ المكان هناك وأنا لا أفتقد البرودة، هذا أمر مؤكّد
    Ve orayı yerle bir etmek için elimize bir şans geçmiş olur. Open Subtitles ثم سيكون لدينا فرصة أخذ هذا المكان إلى أسفل. افتح عينيك، والمخبر.
    orayı hiç sevmezdi ama diğer her yere de baktık. Open Subtitles ‫أعرف أنه يكره هذا المكان ‫لكننا تفقّدنا كل الأماكن الأخرى
    Bunu bir espri konusunu yapmıştım. Eğer yardım istemeyi beceremezsen, kendini orayı yönetirken bulabilirsin. TED لقد اعتدت على المزاح في ذلك الوقت للقول اذا أخفقت كمتصلة قد ينتهي بي الأمر لأدير المكان
    "orayı bulmanın tek yolu" "kalbimin çok yakınlarında." TED الطريقة الوحيدة للعثور على هذا المكان هي أنه قريب من قلبي.
    Buraya tayin edildiğimden bu yana ilk kez geçen gün orayı açık gördüm. Open Subtitles منذ تعييني هنا، رأيت المكان يُفتح لأول مرّة منذ قريب
    orayı tekrar satın aldım. Bu yüzden buradayım. Open Subtitles لقد اشتريت المكان مجدداً وهذاهوسببوجوديهنا.
    Evet. Neden nehre gitmeyi denemiyor musunuz? Sen orayı hep severdin. Open Subtitles اجل, لما لاتذهبون الى النهر مجددا لطالما احببتم الذهاب الى هناك.
    Bu gidişle tek çarem orayı basıp seni de bir güzel hapse tıkmak olacak. Open Subtitles أرى أن نقتحم المكان، و نوسعكم ضرباً، و نزج بكم إلى السجن.
    orayı yıllardır isteyip, duruyor. Open Subtitles إنه يريد تشغيل تلك الأرض منذ سنوات
    Ama orayı sevdim sonra da çivit tarlasında kendime gözetmenlik işi buldum. Open Subtitles و لكن راق لى الوضع هناك لذلك وجدت لنفسى وظيفه مشرف فى احدى مزارع التبغ.
    Peki sence orayı nasıl inşa ettiler? Open Subtitles من النوع الذي يجعلك تعتقد عن الشعب الذي بناه.
    Polis orayı bir daha aramaz. Open Subtitles لن تدقق الشرطة في ذلك المكانِ ثانيةً.
    Hem de Çinliler orayı kuruturken. Open Subtitles أن يخبر (أوباما) أن ينظر للجهة الأخرى بينما يقوم الصينييون بإستنزافها
    orayı yapan adamı bulup soygun için ikna eden benim! Open Subtitles أنا من وجد الرجل الذي بناها وأقنعة أن يكسرها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد