Oraya ilk sen gitmişsin. | Open Subtitles | لا تحاولي إلقاء اللوم علي أنت ذهبت الى هناك أولاً |
Oraya ilk varan senin sürücün olmalı. | Open Subtitles | فقط تأكد من وصوله هناك أولاً إفعل ما يحلو لك! |
Oraya ilk taşınan insanları işe alacak şirketleri çekmemiz gerekecek. | TED | ستحتاج لاجتذاب الشركات ، الذين يوظفون الناس الذين ينتقلون الى هناك أولا. |
Oraya ilk gidene ve yerleşene ait olacak. | Open Subtitles | سيكون ملك من يصل هناك أولا ويستولى على الأرض المرتفعة |
Duncan'ların evine gittik. Ne yazık ki Oraya ilk sen gitmişsin. | Open Subtitles | لقد ذهبنا الى منزل دانكان من المؤسف انك ذهبت الى هناك اولا |
Eğer orada bir şey varsa, Oraya ilk ulaşan biz olmalıyız. | Open Subtitles | إن كان هناك شيءٌ، فيجب أن نصل إلى هناك أوّلاً. |
Nasıl yaparsın? - Oraya ilk ben gittim. | Open Subtitles | ذلك كان منزلنا , كيف فعلت ذلك- لقد وصلت إليه قبلكم - |
Gariptir ki, dereyi paylaşmak isteyen pek çok insan ortaya çıktı ve Oraya ilk gelmiş olanlar avukatlarını devreye sokacak kadar endişelendiler. | TED | وتبع لهذا .. ظهر الكثير من الاشخاص يريدون ان يتشاركوا حصة مائية من الجدول والناس الذين كانوا هناك في الاساس توجسوا من ذلك .. فقاموا بتوظيف محامين في هذا الخصوص |
Bence Oraya ilk siz varmalısınız. | Open Subtitles | وأنا أعتقد أنه يجب أن تكونوا هناك أولاً |
Çünkü Oraya ilk giden bendim. | Open Subtitles | لأنني كنت هناك أولاً |
Ya Perner'ın, kayıt cihazı? Oraya ilk giden sendin. Cihaz nerede? | Open Subtitles | وجهاز تسجيل (برينر), أنت من كان هناك أولاً, أين هو؟ |
Eğer Oraya ilk ben varabilirsem tabi! | Open Subtitles | إن وصلت هناك أولاً |
Oraya ilk ben gittim. | Open Subtitles | أنا وصلت إلى هناك أولاً |
Yüzeye çıkıp dosdoğru bir yol izlersem, Oraya ilk ben varırım. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى السطح و في خط مستقيم فسأصل إلى هناك أولا |
Oraya ilk giden bizdik ama özel bölgelere sınırlandık. | Open Subtitles | وصلنا إلى هناك أولا وبعد ذلك أصبحنا متقيدين |
Oraya ilk biz ulaşıp kapatırsak denizaltının açık sulara kaçmasını ve sonsuza kadar kaybolmasını engelleyebiliriz. | Open Subtitles | يجب ان نصل إلى هناك أولا ونغلقها يمكننا منع الغواصة من الهرب إلى المياه المفتوحة والاختفاء إلى الأبد |
Oraya ilk kimin varacağını da göreceksin. | Open Subtitles | و سترى ايضا من سيصل الى هناك اولا |
Oraya ilk varmak isteyen sendin. | Open Subtitles | انت من اردت الوصول الى هناك اولا |
Bilim tarihindeki her isim, Oraya ilk ulaşan adamın ismidir. | Open Subtitles | إنّ كل اسم في تاريخ العلم هو اسم من يصل هناك أوّلاً. |
Oraya ilk senin vardığından emin ol. | Open Subtitles | تأكّد فقط أن تصل إلى هناك أوّلاً. |
Şimdi, Oraya ilk ulaşan biz olacağız ve dediğim gibi, siz bölgenizi belirleyince sizin arkanızdan gelen adam çoğu zaman dünün haberleri gibi görünecek. | Open Subtitles | الآن, سنعمل هناك أوّلاً مع هذي، وكما قلت, ما أنْ تحدّدا مجالكما، فإنّ الشخص القادم سيبدو في كثير من الأحيان كأخبار الأمس. |
Nasıl yaparsın? - Oraya ilk ben gittim. | Open Subtitles | ذلك كان منزلنا , كيف فعلت ذلك- لقد وصلت إليه قبلكم - |
1921'de Montana Temyiz Mahkemesi, Prickly Pear'la ilgili bir davada Oraya ilk gelmiş olanların öncelikli ya da kıdemli su hakları olduğuna karar verdi. | TED | في عام 1921 قررت محكمة مونتانا العليا ان تحكم في قضية جدول بريكلي بير كريك فقالت ان الاشخاص الذين كانوا هناك في المنطقة من قبل لديهم حق أفضلي واساسي فيما يخص حصص المياه |