Bir gün iddia için bir Oreo yemişsindir. | Open Subtitles | هتاف اشمئزاز، كنت آكل المقلي أوريو على يجرؤ |
Oreo mu yoksa yarı pişmiş kraker mi? | Open Subtitles | ،هل أنت أوريو هل خبز محمر قليلاً؟ |
Bir Oreo ve bir de damla çikolatalıdan istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أوريو, و رقائق الشوكولاته |
Pit ekibine ne ödüyorsun Oreo ve jelibon mu? | Open Subtitles | مالذي تدفعه حلبة جماعتك مع دببة أوريوس وجامي؟ |
Kızarmış Oreo, yemek. Vernon, bu senin partin, kardeşim. | Open Subtitles | أوريوس مقلية ، طعام فيرنون ، إنها حفلتك يا أخى |
Merak ediyorumda Oreo cheesecake ile en iyi hangi şarap gider. | Open Subtitles | أنا أتسأل أي نوع من النبيذ الأفضل مع كعكة الجبنة اوريو |
Bu acayiple Oreo motorcuların beni meşgul etmesinin bir sebebi var mı? | Open Subtitles | أهنالكَ سببُ للمهرجين ودراجين الأوريو ليضيعوا وقتي ؟ |
Kanepede kendi başına oturmuştu ve yanında kronometre ile boş bir kutu Oreo vardı. | Open Subtitles | يجلس بنفسه على الأريكة مع ساعة توقيت و مربع فارغ من أريوس. |
İroni olsun diye taktığını sanmıyorum, bence gerçekten Oreo'yu seviyor. | Open Subtitles | ًأنا لا أعتقد أنهُ يبدو سخيفا –, أنا أعتقد أنهُ يحب حلوى الشوكولاه. |
Pardon bayan, burada parçalanmış patates köftesi var mı yoksa sadece Oreo mu? | Open Subtitles | Excuse me, miss, do you have معذرة يا سيدتي هل لديك كعك توتر؟ أم أوريو وحسب؟ |
Penny, ortasında bir şey olup hayati sorunları çözebilecek tek bir kurabiye var o da Oreo. | Open Subtitles | (بيني), يوجد فقط كعكة واحدة وبداخلها شيء يحل مشاكل الحياة, وهي الـ"أوريو". |
Bu Oreo salatasini denediniz mi? | Open Subtitles | هل حاولوا أوريو سلطة؟ |
Bu da Hoover'ın dünyayı kendi markalarının bir elektrik süpürgesinden daha fazlası olduğuna ikna etmekte zorlandığını açıklıyor, ve Unilever ve P&G gibi şirketlerin tek bir dev marka ailesine sahip olmak yerine Oreo ve Pringle ve Dove gibi markalarını ayrı tutmasını açıklamakta. | TED | إنها توضح لماذا "هوفر" وجد صعوبة في إقناع العالم بأنها كانت أكثر من المكانس الكهربائية، ولماذا شركات مثل "ينليفير" و "بي آند جي" أبقت على فصل العلامات التجارية، مثل "أوريو" و"برينجل آند دوف" بدلا من أن يكون لديها علامة تجارية كبرى واحدة. |
Oreo olayına girebilirsin. | Open Subtitles | لربما تُجعل مثل "أوريو" |
Çift dolgulu Oreo'lar. | Open Subtitles | بسكويت "أوريو" بحشو مضاعف |
"... Oreo için para lazım." | Open Subtitles | .بحاجة إلى المال من أجل، (أوريوس) (اوريوس: |
Çakma Oreo onlar çünkü. | Open Subtitles | نوع من البسكويت) لأنهم قاموا بعمل خصوم على (أوريوس) |
- "Casablanca" ve "Oreo" çörekler. - İyi. | Open Subtitles | -ستخرجين مع (كاسابلانكا) و(أوريوس ). |
Eğer başına bir şey gelecek olursa, Farmer şeker parçacıkları, MM's, Oreo kurabiyeleri hiçbir satış rekoru hissedeceğim suçluluk duygusundan daha fazla olamaz. | Open Subtitles | ...اذا حدث لك شي , ايه المزارع الحلوى سبرانكيلز ، إم إم... كوكيز اوريو ... |
Okuldayken bana "Oreo" derlerdi. | Open Subtitles | فعندما كنت بالمدرسه فقد تعودوا على مناداتي بكعكة "اوريو" |
Çocukken iki müthiş kedim vardı. Winkle ve Oreo. | Open Subtitles | هناك مكان للقطط رائع وينكل او اوريو |
Çocukken yediğimiz o devasa Oreo'ları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | "هل تتذكرين حبات "الأوريو الضخمة في صغرنا؟ |
Oreo bisküvi gibi. | Open Subtitles | مثل حلوى (الأوريو) |
Yarım saatte 38 Oreo yemenin etkileyici olmadığını söylemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول أن تناول 38 أريوس في نصف ساعة ليست مثيرة للإعجاب. |
- Oreo logolu Bir şapka. | Open Subtitles | إنها قبعة و عليها بعضُ حلوى الشوكولاه. |