Efendim, ortakyaşamın konukçusu onlar bir görevdeyken ölmüş. | Open Subtitles | سيدي، مُضيف المتكافل مات بينما كانوا في مهمة |
Tok'ra, ortakyaşamın verecek hayati bilgileri olduğuna inanıyor ve bu da ona bu şansı verecek. | Open Subtitles | التوكرا تعتقد ان المتكافل لديه معلومات حيوية ليخبرهم بها و هذا سوف يعطيه الفرصة |
Bıçak konukçunun omuriliğindeki birinci ve ikinci omurun arasına girip kesmek ve bu arada ortakyaşamın omuriliğinin 33. ve 34. omurları arasındaki bağlantıya zarar vermek için kullanılmış. | Open Subtitles | النصل إستُخدم لفصل العمود الفقري للمُضيف في ما بين الفقرتين الأولى و الثانية بينما القطع في السلسلة الفقرية في المتكافل |
- Bir ortakyaşamın iyileştirici güçleri dışında. - Bu sadece nakil olursa olur. | Open Subtitles | باستثناء قدرات السيمبيوت العلاجية هذا سينجح فقط من خلال زراعته |
O halde bir ortakyaşamın kişiyi vücudunda mahkum olarak tuttuğunu da biliyor olmalısınız. | Open Subtitles | إذن فلابد أنك تعلم أن السيمبيوت سوف يتركك سجينا في جسدك |
Bu ortakyaşamın bir tankın içinde büyümüş olması, bu komaya benzer durumu açıklayabilir mi? | Open Subtitles | حقيقة أن المتكافل يتم تربيته في خزان يمكنه تفسير حالة شبه الإغماء |
ortakyaşamın olmadan hayatta kalacaksan besin almalısın. | Open Subtitles | إذا كنت ستنجو بلا المتكافل فعليك تناول الطعام |