ويكيبيديا

    "ortamlarda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البيئات
        
    • بيئة
        
    • في أماكن
        
    • بيئات
        
    Bu gibi şeyler farklı ortamlarda yapılıyor. TED لكن هذه الأشياء تحدث في الكثير من البيئات المختلفة
    Aslında, sorun bu ortamlarda anestezi yapmasını beklediğimiz makine modeli. TED وفي الواقع، ذلك هو النموذج الذي نتوقع أن ينجح في توفير التخدير في تلك البيئات
    En sessiz ortamlarda bile kendi kalp atışımızı duyar ve hissederiz. TED حتى في أكثر البيئات الصامتة، ما زلنا نسمع الصوت ونشعر به صوت دقات قلبنا.
    Yani, teknolojiyi sadece deneysel ortamlarda tutmak yerine kalabalıklara nasıl getirebileceğim konusunda heyecanlıyım. TED أنا متحمس لكيفية توفير هذه التكنولوجيا للناس بدلا من حصرها في بيئة المختبر.
    Bu ortamlarda çeşitli hastalıklar gelişiyor, ve bunların en tehlikelisi de trahom. TED وتنتشر عدة أمراض في بيئة كهذه وأخطر هذه الأمراض هي التراخوما.
    Ayrıca, çoğu zaman binlerce kişinin olduğu ve BM Genel Kurulu gibi çok korkutucu ortamlarda işlerini icra ediyorlar. TED كما أنهم غالبا يقومون بعملهم أمام آلاف الأشخاص أو في أماكن تكون ذات رهبة كبيرة، كاجتماع الجمعية العامة للأمم المتحدة.
    Yani karıncalar muazzam çeşitli ortamlarda farklı yollarla etkileşimler kullanıyorlar. Bundan da, merkezi kontrol olmadan çalışan diğer sistemlerle ilgili bir şeyler öğrenebiliriz. TED النمل يستخدم التواصل بطرق مختلفة في بيئات متنوعة جدًا، وقد نستطيع التعلم من ذلك في الأنظمة التي تعمل بدون تحكم مركزي.
    Bunun gibi soğuk ortamlarda, kalp atışları ve metabolizma hızı yavaşlar. TED في البيئات الباردة مثل هذه، تتباطأ ضربات القلب ومعدلات الأيض.
    Yani zengin su içeren ortamlarda, lipitler bu şekilde kabuk oluşturur: Baş kısımları dışarıda ve kuyrukları içeride. TED لذا من الطبيعي أن تشكل الدهون غلافا كهذا في البيئات الغنية بالمياه، مع الرؤوس البارزة والذيول الغائرة.
    Yeryüzünün 300 metre altı gibi ölümcül ortamlarda rahatça yaşayabilen yaratıklara... ..ne deniyor biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف ماذا يطلقون على المخلوقات التي تستطيع ان تعيش مرتاحه في البيئات على سبيل المثال :
    Stresli ortamlarda çalışmaya alışkınımdır. Open Subtitles لا تقلقي فأنا معتادة على البيئات الضاغطة
    Culex türleri sulak ortamlarda hayatta kalabilir.. Open Subtitles هذا النوع من الحشرات يزدهر في البيئات التي تعتمد على الماء
    Basmakalıp müfredatlar; öğrencilerden heykel gibi hareketsiz oturmalarını ya da mutlak sessizlik içinde çalışmalarını talep eden okul kuralları... Bu ortamlarda çocukların bireysel öğrenme ihtiyaçları, ilgi ve uzmanlıkları genelde gözardı ediliyor. TED أنماط المناهج وسياسات المدارس التي تتطلب من الطلّاب الجلوس دون حراك أو العمل في صمت مطبق، هذه البيئات غالبا ما تستبعد احتياجات التعلم الفردية، واهتمامات وخبرات الأطفال.
    Amacına gerçekten uygun ortamlarda, bizi bilinçli bir şekilde dinleyen insanlara etkin bir biçimde konuşuyor olsaydık dünya nasıl bir yer olurdu? TED كيف سيكون العالم إذا تحدثنا بقوة إلى أناس يصغون إلينا في بيئة مناسبة لهذا الغرض
    Kuruma durumunda tohumların yapabildiği şey aşırı ortamlarda çok uzun süre durmak. TED وفي حالة البقاء جافة، ما ستفعل البذرة هو البقاء في بيئة متطرفة لفترة طويلة من الزمن.
    Ayrıca gürültülü ortamlarda yanlış anlaşılmak daha mümkündür. TED ومن المرجح أيضًا أن يساء فهمك في بيئة صاخبة.
    Bu tarz hayranlar tutucu ve baskıcı ortamlarda yetişmiştir ve kadınların cinsel açıdan boyun eğmesi fikirlerine maruz kalmıştır. Open Subtitles غالبا هذا النوع من المعجبات الشديدات قد تربين في بيئة متدينة صارمة و قد تعرضن خاصة لمبادئ الكبت الجنسي و استعباد النساء
    Ben konu kaynaklarımı sıkı fıkı ortamlarda tanımayı tercih ederim. Open Subtitles -مكان مريح أفضّل التعرّف على أبطال قصصي في بيئة حميمة
    Hızlı değişen iklim koşullarına tepki olarak evrildi, ve şimdi gezegendeki bütün ortamlarda kolonize olabilmemize imkan sağlıyor. Open Subtitles تطورا استجابة إلى المناخ المتقلب بشكل سريع، والآن فأنهم يمكنوننا من استعمار كل بيئة على كوكب الأرض.
    Çoğunluğu da, kimyasalların bulunduğu ortamlarda yetişmemizden kaynaklanıyor. Open Subtitles الغريب أننا تربينا وكبرنا في أماكن كيميائية
    Ayrıca bu durum dört ülkede yapılan araştırmayla da bağdaşıyor, renkli ofislerde çalışan insanlar daha atik, daha özgüvenli ve sıkıcı ortamlarda çalışanlara göre daha arkadaş canlısı. TED وهذا يتوافق مع بحث أجري في أربعة بلدان، مما يدل علي أن الناس الذين يعملون في المكاتب الأكثر تلونًا هم أكثر انتباهًا، أكثر ثقة وأكثر ودًا من أولئك الذين يعملون في أماكن ذات لون واحد.
    Stoisizmi yüksek stresli ortamlarda ayakta kalabilmenin bir yolu olarak, hatta daha iyi kararlar verebilmenin bir yolu olarak görmenizi isterim. TED وأود أن أشجعكم على التفكير في الرواقية تفكيرًا مختلف قليلًا، باعتبارها نظام أساسي للنمو في بيئات الضغوط العالية، لاتخاذ قرارات أفضل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد