| Adam seminerin tam ortasındaydı, Zane. | Open Subtitles | الرجل الذي كان في منتصف الحلقة الدراسية، زاين. |
| Öldürüldüğü gece kapanan kameraların olduğu bölgenin tam ortasındaydı. | Open Subtitles | كان في منتصف انقطاع بالكاميرات مسافة ميل ليلة مقتله |
| Ama Jason Kinser bahçenin ortasındaydı gölge görebilecek bir yer yoktu. | Open Subtitles | لكن جايسون كينسر كان في منتصف فناء منزله |
| - Russo, Pensilvanya'daki zorlu valilik savaşının ortasındaydı. | Open Subtitles | -روسو" كان بوسط معركة ساخنة" من أجل منصب حاكم "بنسلفينيا" |
| - Russo, Pensilvanya'daki zorlu valilik savaşının ortasındaydı. | Open Subtitles | -روسو" كان بوسط معركة ساخنة" من أجل منصب حاكم "بنسلفينيا" |
| Ateş hattının ortasındaydı ama ona hiçbir şey olmadı! | Open Subtitles | لقد كان بخير داخل خط النيران ولم يحدث شيئا له |
| Ateş hattının ortasındaydı ama ona hiçbir şey olmadı! | Open Subtitles | لقد كان بخير داخل خط النيرن |
| Bir tanesinin ortasındaydı ama vakti kalmadı ve gitti. | Open Subtitles | ..كان في منتصف مطالعة واحد، لكن لم يعد لديه وقت والآن رحل |
| Onu görmedim. Yolun ortasındaydı. | Open Subtitles | أنا لم أره لقد كان في منتصف الطريق |
| Oyunun ortasındaydı. | Open Subtitles | لقد كان في منتصف اللعبة, وأراد, |
| Yolun ortasındaydı. | Open Subtitles | كان في منتصف الطّريق |
| O zaman 20'li yaşlarının ortasındaydı. | Open Subtitles | كان في منتصف العشرينات حينها |
| Bay Petrelli, göğsünden iki kurşunla vurulduğu sırada bir basın toplantısının ortasındaydı. | Open Subtitles | السيد (بيترلي) كان في منتصف اعتراف علني عندما أطلقت عليه رصاصاتين في صدره |
| Charlie 8 yaşında kaçırıldı, gelişim açısından bakarsak çocukluğunun ortasındaydı. | Open Subtitles | كان عمر (تشارلي) 8 أعوام عندما خُطف مما يعني أنه كان في منتصف الطفولة لناحية النمو |