ويكيبيديا

    "otobüsüne" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حافلة
        
    • الحافلة
        
    • الباص
        
    • باص
        
    • بالحافلة
        
    • لحافلة
        
    • بحافلة
        
    • حافلتك
        
    Bir şehir otobüsüne ihtiyacımız var. Bir fikri olan var mı? Open Subtitles ونحن بحاجة ايضا الى حافلة هل من احد لديه فكرة عنها
    Dışarıdayken güvenlik sizi tur otobüsüne geri götürmeden önce, beş kutunun da içine bakabilirsiniz. TED وعند خروجكم يمكنكم البحث في أي خمسة صناديق قبل أن يصطحبكم رجال الأمن إلى حافلة الجولة
    Gece yarısı otobüsüne biletim var. Open Subtitles حصلت على تذكرة على متن حافلة منتصف الليل
    İlk fırsatta Memphis otobüsüne atlayıp, onu şovda görmeye gittim. Open Subtitles وعرض عليها الغناء فى أول فرصة ركبت الحافلة إلى ممفيس
    -...iğrenç bir okul otobüsüne bindiremez! -Sakin olun! Open Subtitles بالركوب في تلك الحافلة المدرسية الرديئة حسناً، إجلس
    Dinle, gazetede yazmayı unuttukları birşey var: kız buradan ayrılırken Noto otobüsüne bindi.. Open Subtitles اسمع,في الضحيفة نسوا أن يقولوا أن الفتاة غادرت واستقلت الباص إلى نوتو
    Galiba Billy Kaplan otobüsüne on yabancıyla bineceğim. Open Subtitles أعتقد بأني سأركب في باص بيلي كابلان مع عشرة غرباء
    Telsiz vericileri bir San Cemente otobüsüne konmuş. Open Subtitles لقد تم وضع اجهزة استقبال و ارسال الإشارة على متن حافلة متوجهة الى سان كلمنتي
    Telsiz vericileri bir San Cemente otobüsüne konmuş. Open Subtitles لقد تم وضع اجهزة استقبال و ارسال الإشارة على متن حافلة متوجهة الى سان كلمنتي
    Donna, iki yıl önce Tommy, motosikletiyle okul otobüsüne zıplamaya çalıştı. Open Subtitles دونا، قبل سنتين، تومي حاولَ القَفْز a حافلة مدرسية على دراجتِه.
    Şimdi Clifton otobüsüne bineceğiz. Sonra otobüs değiştirip Albany'ye gideceğiz. Open Subtitles سوف نأخذ حافلة لـ كلفتن من ثم سنغيرها لأخرى الى ألبانيا
    Gücenme, baba ama okul otobüsüne binmek zorunda kalan sen değilsin. Tekrar... Open Subtitles لا شكراً يا أبي لا اعتقد أنك تذهب في حافلة المدرسة إلى العمل
    İkimiz de biliyoruz ki, tırnağını kırdığında, ...belediye otobüsüne bindiğinde ya da maazallah...gerçekten bir devlet okuluna adımını attığında, ...koşarak eve gelecek. Open Subtitles تركب حافلة المدينة لا سمح الله, أول ما تخطو في المدرسة العامة ستأتي جرياً للمنزل حسناً, الامر عائد كلياً إلى ليلي؟
    Saat 2 otobüsüne binmemesini sağla. Open Subtitles أحرص على الا يركب فى حافلة الساعة الثانيه
    - Okul otobüsüne binmek istemiyorum. Open Subtitles لماذا ل تريدين الذهاب ؟ لا اريد ركوب الحافلة
    Pierce, al eline pompomlarını sütyenini doldur ve seni unuturlarsa takım otobüsüne koşarak yetiş, çünkü hayat zor. Open Subtitles اذن ارجع البوم الخاص بك بيرس الاشياء مثل الصدرية الخاصه بك والاستعداد لفريق الحافلة لأنساك في تاكو بيل لأن الحياة صعبة
    Bir iki sene önce banliyö otobüsüne yapılan kimyasal saldırıyı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكرين الهجوم الجرثومي على الحافلة قبل سنوات؟
    Camden Town'dan Leicester Square'e giden... 14:00 otobüsüne bin. Open Subtitles أركبي الحافلة الساعة الثانية بعد الظهر من مدينة كامدن إلى مربع ليستر
    Higashiguchi otobüs durağında, saat tam 11:31'de Uzay Dünyası otobüsüne silahıyla girer. Open Subtitles . . من موقف الباص في مدخل الحديقة الشرقي 11:
    Çünkü hepimiz bir Rock'n Roll tur otobüsüne binip ardına bir daha bakmadığını biliyoruz. Open Subtitles وهو مضحك لأننا نعلم جميعاً أنك ركبت على اول باص روك ان رول ولم تنظري خلفك أبداً
    Bu gece, gece otobüsüne bineceğim. Open Subtitles ..أنا سوف أعود الى أتاكي , بالحافلة الليلة
    Houston'daki cezaevi otobüsüne pusu. Open Subtitles " تم نصب كمين لحافلة سجن في " هيوستن
    Çünkü 20:10 otobüsüne yetişmek için 20:03'te çıkmam lazım. Open Subtitles لأنه يجب أن أغادر الساعة 8: 03 للحاق بحافلة الساعة 8:
    Gidip kafayı bulalım, içelim, sıçalım sonra da otobüsüne yetişirsin. Open Subtitles دعنا نتعاطى المخدّرات، نشعل الحريق حتى يغدو رمادًا، نرقص على الجمر، ومن ثم يمكنك ركوب حافلتك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد