Ve insanoğlunun düşünce tarzı Otomobiller yüzünden yavaş yavaş değişecek. | Open Subtitles | و أعتقد أن عقل الإنسان سيتغير بشكل خفى بسبب الأوتوموبيل |
Otomobiller işe yaramaz başbelalarıdır dedim. | Open Subtitles | لقد قلت أن الأوتوموبيل شئ مزعج عديم الفائدة |
- Otomobiller-- - Otomobiller işe yaramaz, başbelalarıdır. | Open Subtitles | إن الأوتوموبيل هو - إن الأوتوموبيل شئ - مزعج عديم الفائدة |
Hayatım iki büyük tutku ile şekillendi, bunlardan ilki Otomobiller. | TED | هناك عاطفتان اسهمتا في توجيه حياتي, الاولى هي السيارات. |
O halde, ilk olarak benzin kullanmayan Otomobiller yaparak başlayalım. | TED | لذا دعونا نبدأ بجعل السيارات خالية من النفط. |
Bu konuşmada beni ilgilendiren şey arabalar. Otomobiller kullandığınız şeyler olabilir, ama arabalar; biz neysek onlar da o, pek çok yönden. | TED | ما يهمني في هذا الحديث هي السيارات. الآلات هي ربما الأشياء التي نستخدمها, و لكن السيارات هي من نحن, بعدة طرق. |
Otomobiller konusunda George'un yanıldığından o kadar da emin değilim. | Open Subtitles | ليس بالتأكيد أن " جورج " مخطئاً بشأن الأوتوموبيل |
Ben benzinli motoru savunamayacağım ve George ile aynı fikirde olup, keşke Otomobiller keşfedilmeseydi demek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | فلن ينبغى على أن أؤيد ماكينة البنزين و لكنى لن أخالف " جورج " فى الرأى لم يكن هناك داع لإختراع الأوتوموبيل |
Ama Otomobiller artık yaşantımıza girdi. | Open Subtitles | لكن الأوتوموبيل قد جاء |
Editörünüz Otomobiller konusunda otorite olmaktan uzakmış. | Open Subtitles | رئيس التحرير مرجع لا قيمة له فى السيارات |
Otomobiller icat edildiğinden beri insanlar, araba kullanırken neden kötü davrandığımızı merak ederler. | Open Subtitles | منذ أن اخترعت السيارات يحاول الناس معرفة لماذا نتصرف بطريقة أسوأ بكثير عندما نقود السيارة مما نفعل في الأحوال الطبيعية |
Otomobiller konusunda yapabileceğimiz şeyler; | Open Subtitles | هناك الاشياء التي يمكننا القيام بها حيال السيارات |
Terk edilmiş Otomobiller bulundukları çevreye göre farklı şekillerde olacaklardır. | Open Subtitles | السيارات المتروكه ستتأثر بشكل مختلف طبقاً للبيئة المحيطة بها. |
Otomobiller ve uçaklar gibi. Bu hareketin karşısında yer alımak Selfridges için felaket olur. | Open Subtitles | النساء المتحررات هن المستقبل، مثل السيارات والطائرات. |