ويكيبيديا

    "oturdular" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جلسوا
        
    • جلسا
        
    • يهبطون
        
    Stalin ve Churchill, Yalta'da Franklin D. Roosevelt ile oturdular. Open Subtitles ستالين و تشرشل جلسوا كذلك أمام فرانكلين روزفلت في يالتاه
    Stalin ve Churchill, Yalta'da Franklin D. Roosevelt ile oturdular. Open Subtitles ستالين و تشرشل جلسوا كذلك أمام فرانكلين روزفلت في يالتاه
    Mühendislerin hepsi masanın bir ucunda oturdular, tasarımcılar ise benimle masanın diğer ucunda, son derece sessizce. TED المهندسون جلسوا هادئين على طرف من الطاولة, و أنا و المصممين جلسنا على الطرف الآخر, بصمت شديد.
    Mutfakta oturdular ve suyun iyi olduğunu söylediler. Open Subtitles جلسوا في المطبخ وقالوا لي أن لا خطب فيها
    Dün oğullarım öfkeyle atıp tutarak karşıma geçip oturdular. Open Subtitles أمس, ولديّ جلسا قُبالتي، يشتمان ويصرخان.
    Neden oturdular çocuklar? Open Subtitles لماذا هم يهبطون ، يافتيان؟
    oturdular yaşlı konaklarda kısır asilzadeler, hanedanlık armalarına dalarak ya da soğuk yüce kulelerde yıldızların meselelerine kafa yorarak. Open Subtitles الملوك العقيمون جلسوا في قاعاتهم الهرمة و ظلوا يبتكرون الشعارات النبيلة ،أو في أبراج باردة، عالية يسألون النجوم
    Diğerleri kaçarken onlar sönmek üzere olan ateşin yanında sessizce oturdular ve sükûnet içinde donarak öldüler. Open Subtitles الآخرون هربوا جلسوا هادئين عند النار وتجمدوا بهدوء
    Ve o zamandan beri evde kimse yoktu belli ki sadece dinlenmek için içeride oturdular. Open Subtitles و بما أنه لا يوجد أحد في منزل يبدوا أنهم جلسوا عند مدخل المنزل ليستريحوا
    oturdular ve yerel Kongre üyelerine mektup yazdılar. Open Subtitles جلسوا في الواقع وبعثوا لعضو الكونغرس الممثل لهم
    Orada usulca oturdular ve ''Hadi imzalayalım.'' TED جلسوا فقط وشاهدوا: "أعطونا فقط، دعونا نوقع.
    "Etrafımda oturdular, kitabı kendileri okuyorlar, beni okurken dinliyorlardı, ve bir çeşit cennet geri gelmişti." TED " لقد جلسوا في الجوار، يقرأون الكتاب بأنفسهم، يستمعون لي وأنا أقرأ الكتاب، ونوع من الجنة تم إستعادتها."
    Orada 3 saatten fazla oturdular. Open Subtitles . جلسوا هناك لأكثر من ثلاث ساعات
    -Çoktan yemeğe oturdular. -Teşekkür ederim. Open Subtitles لقد جلسوا على طاولة الطعام مسبقاً - شكراً -
    Kafalarını çevirdiler. Sessizce oturdular. Open Subtitles أشاحوا بنظرهم لكنهم جلسوا صامتين
    Öğle yemeğine oturdular. Open Subtitles للتوّ جلسوا على مائدة الغداء.
    Otoparkta epey bir oturdular. Open Subtitles جلسوا في موقف السيارات قليلاً
    Fakat onlar sessizce yerlerinde oturdular. Open Subtitles لكنهم جميعاً جلسوا صامتين
    Terasta oturdular ve birçok balıkçı ihtiyar adamla alay ediyordu. Open Subtitles جلسا على المصطبة و العديد من الصيادين " " كانوا يتندرون على الرجل العجوز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد