Başka bir oturum için param yoktu bu yüzden senin yanına yaklaşmamıza izin vermiyordu. | Open Subtitles | لم يكن معي مال لجلسة أخرى كان من المحال أن يسمح لي ولزوجتي بالإقتراب منك |
- Konuşmaktan başka çaresi kalmayacak. Yalan söyleyemesin diye diline büyü yaptım. Konsey'in kapalı bir oturum için yarın sabah onu çağıracağını öğrendim. | Open Subtitles | لقد سحرت لسانه كي لا يستطيع أن ينطق بكذبة.وعلمت أن المجلس سيستدعيه لجلسة مغلقة صباح غد |
Yalan söyleyemesin diye diline büyü yaptım. Konsey'in kapalı bir oturum için yarın sabah onu çağıracağını öğrendim. | Open Subtitles | لقد سحرت لسانه كي لا يستطيع أن ينطق بكذبة.وعلمت أن المجلس سيستدعيه لجلسة مغلقة صباح غد |
bu oturum için temel ödeme budur. | Open Subtitles | هذه هي الدفعة الأساسية لجلسة التصوير. |