ويكيبيديا

    "otururdum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أجلس
        
    • جلست
        
    • سأجلس
        
    • لأجلس
        
    • على الجلوس
        
    • اعتدتُ المكوث
        
    • وأجلس
        
    • كنت اجلس
        
    Ziyafet verdiğimiz zaman ailem burada oturur ben de orada otururdum. Open Subtitles عندما كنّا نحظى بالولائم كانت عائلتنا تجلس هنا وكنت أجلس هناك
    Babamın kucağına otururdum ve yaradılış konusunu anlatan "Işık" adlı kitabı okurduk. Open Subtitles أنني أتذكر عندما كنت أجلس في حضن والدي كنا نقرأ كتاب أسمه الضوء عن الخلق
    Taşınma öncesinde valizlerin ve mobilyaların üzerine otururdum. Open Subtitles وقبل المغادرة كنت أجلس على قمة الصناديق والأثاث
    Ben çınarın altında otururdum, o da kestane ağacının altında... Open Subtitles جلست تحت الشجرة المستوية وهوجلستحتالكستنائية.
    "Issızlığın ortasında bir yaygının üzerinde otururdum, Open Subtitles لطالما جلست على بطانية في وسط مكانٍ نائي
    O sandalyede hevesli hevesli otururdum, suya girmek için can atardım. Open Subtitles لكنت سأجلس فى ذلك الكرسى ملتصقا ملتصقا لدرجة أنى أكاد أموت لاذهب الى المياه
    Bacaklarım harap olmuş olmasa daha bile dik otururdum. Open Subtitles كنت لأجلس بطريقة مستقيمة أكثر لو أن ساقاي لم تتكسر
    Küçükken diğer çocuklar gittikten sonra oyun alanında daima tek başıma ölen annemi düşünerek otururdum. Open Subtitles عندما كنت صغيراً أعتدت أن أجلس وحيداً في الملعب بعد ذهاب باقي الأطفال
    Her zaman, güney kısmındaki son banka otururdum. Open Subtitles كنت دائماً أجلس على المقعد الأخير باتجاه الجنوب
    Uzun uzun otururdum kucağında, öpüşürdük. Open Subtitles أوتدعني أجلس هناك لفترة طويلة وكنا نقبل بعضنا البعض
    Onlarla karşılıklı otururdum yaptıkları bu parti hakkında konuşurdum. Open Subtitles قد أجلس معهم وأحادثهم عن صرفهم على تلك الحفلات
    O çalarken,ben kucağında otururdum, harika anılarım var. Open Subtitles لدىّ ذكريات رائعة أجلس بجانبها عندما تعزف.
    Arabada öylece ölü hanımefendinin yanında otururdum. Open Subtitles في الحقيقه، أفضل أن أجلس في السياره بجانب سيده ميته
    Birileri onun ölümünün bedelini ödemeden nasıl otururdum bilemiyorum. Open Subtitles لا أعرف كيف أجلس ساكناً حتى يدفع شخص ما ثمن موتها
    Eğer gitmem gereken başka bir yer olmasaydı, gider onunla otururdum. Open Subtitles لو لم يكن مكان آخر أذهب إليه, لكنت ذهبت و جلست معها
    Geçen yıl coğrafya derslerinde yanında otururdum. Salı günleri. Open Subtitles جلست الى جانبك في فصل الجغرافيا السنة الماضية, في حصص اليوم الثلاثاء.
    Tahterevallinin ortasına otururdum ve hep ördek ile kaz arasındaki farkı rastgele bulurdum. Open Subtitles و جلست في منتصف الأرجوحة و لطالما وجدت التمييز في لعبة البط و الإوز صعب جداً
    İki yıl önce olsaydı, ölene kadar üstüne otururdum. Open Subtitles لو كنا منذ عامين مضيا كنت سأجلس فوقك حتى تموتين
    Gösteriye dahil olacağımı bilseydim daha yakına otururdum. Open Subtitles كنت لأجلس في مكان أقرب لكن .علمت أنني سأكون جزءاً من العرض
    Beni bir bakım evinden ötekine götürürlerken, bir sandalyenin altına otururdum. Open Subtitles أتذكر اعتيادي على الجلوس تحت الكرسي عندما كانوا يأتون لمحاولة أخذي من ملجأ إلى آخر
    Ben küçükken üzgün olduğumda büyükannemin kucağına otururdum. Open Subtitles حينما كنتُ صغيرًا، لقد اعتدتُ المكوث مع جدّتي حينما أكون مُنزعجًة
    Beş ya da altı yaşımdayken, üzerimde pijamalarla sessizce kulağım kapıya yapışmış bir şekilde dışarda otururdum. TED وبعمر الخامسة أو السادسة كنت أتسلل مرتدياً بيجامتي وأجلس خارج الغرفة وألصق أذني إلى الباب
    Futbol maçları sırasında oradaki tepenin üzerinde tek başıma otururdum. Open Subtitles أثناء مباريات كرة القدم كنت اجلس على التلة هناك لوحدي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد