ويكيبيديا

    "oturuyorsunuz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تجلس
        
    • تجلسون
        
    • تعيشين
        
    • تعيشون
        
    • تسكن
        
    • تسكنين
        
    • تجلسين
        
    • جالس
        
    • تقطنين
        
    • تسكنون
        
    • تعيشان
        
    • جالسا
        
    • جالسين
        
    • تقطن
        
    • تسكنان
        
    Ve orada otururken, onun odasında, onu izlerken, onu bir televizyon ekranından izlemiyorsunuz, onu bir pencereden izlemiyorsunuz, orada onunla oturuyorsunuz. TED وعندما تراها جالسة هكذا في غرفتها، أنت لا تراها ضمن شاشة التلفاز لا تراها من خلال نافذة، أنت تجلس معها حقيقة
    Pekâlâ onu anladım, ama niye sen ve Tucker böyle oturuyorsunuz? Open Subtitles حسنا افهم ذلك.. لكن لماذا انت و توكير تجلسون هكذا؟ ؟
    Dedikoducu olduğunuzdan değil Burada oturuyorsunuz Gördüğünüz şeyler var. Open Subtitles ليس مسألة انشغالك لكنك تعيشين هنا وترين الأمور
    Siz burada oturuyorsunuz, o eskiden oturuyordu. Yani kuzen sayılırsınız. Open Subtitles أنتم تعيشون هنا وهى كانت تعيش هنا لذا فنظريا أنتم أولاد عم
    Nerede oturuyorsunuz? Open Subtitles أخبرني أين تسكن.
    Bu dairede ne zamandır oturuyorsunuz? Open Subtitles منذ متى و أنتِ تسكنين هذه الشقة؟
    Bakın, şurada oturuyorsunuz, 2 metreden yakınımda... 2 metre dediğiniz nedir ki? Open Subtitles اسمعي، أنت تجلسين هناك على بعد أقل من مترين ما هما المتران؟
    1200 yolcuyla birlikte hızlı ve düzgün bir şehir treninde rahatça oturuyorsunuz. TED أنك تجلس براحة تامة في قطار حضاري سريع وسلس، مع 1200 راكب.
    Asansörde dikiliyorsunuz, kahvede oturuyorsunuz ve etrafınıza bakınıyorsunuz ve herkes telefonlarına bakıyor. TED تقف في المصعد، تجلس في مقهى، وتنظر حولك، وكل شخص مشغول بهاتفه.
    Bir limonata ve iki kitapla öğleden beri oturuyorsunuz oyunda oynadığınız yok. Open Subtitles تجلس هنا طوال الظهيرة, ومعك كتابين ,وشراب واحد ولا تلعب حتى الألعاب,
    Ama siz her gün, gece gündüz, her yaştan her renkten insanlar orada oturuyorsunuz! Open Subtitles لكن أنتم يا إناس، تجلسون هناك يوماً بعد يوم، ليلة بعد ليلة كل الأعمار والألوان والعقائد، نحن كل ما تعرفوه
    Hey, çocuklar, bir radyo olmak dururken... neden tv nin karşısında oturuyorsunuz ki? Open Subtitles أهلاً يا أطفال، لماذا تجلسون أمام التلفاز، بينما تستطيعون الظهور بالمذياع؟
    Neden hepiniz sadece masanın bir tarafına oturuyorsunuz? Open Subtitles لماذا كلكم تجلسون الى جانب واحد من الطاوله؟
    Devam edelim mi? Bu yakınlarda mı oturuyorsunuz? Open Subtitles هلا بدئنا , أذا , هل تعيشين بالقرب من هنا؟
    Tam burada. Yoksa yakın bir yerde mi oturuyorsunuz? Open Subtitles هنا تماماً ، أم هل تعيشين هنا ؟
    Beş sokak ötede oturuyorsunuz diye birbirinizi öldürecek misiniz? Open Subtitles أن تقتلوا بعضكم لأنكم تعيشون إلى 5 شوارع في العنوان الخاطئ؟
    Yani, caddede karşı karşıya oturuyorsunuz, ha? Open Subtitles إذن يا رفاق أنتم تعيشون في نفس الشارع مقابل بعضكم البعض ، صح؟
    Nerede oturuyorsunuz, Charles? Open Subtitles أخبرني تشارلز , أين تسكن ؟
    Merhaba, kusura bakmayın. - Şehirde mi oturuyorsunuz? Open Subtitles مرحبا , انا آسفه - هل تسكنين في المدينه ؟
    Bu yüzden bu kadar dik oturuyorsunuz değil mi? Open Subtitles ولهذا السبب لطالما تجلسين وظهركِ مستقيم.
    Koltuğunuzda oturuyorsunuz , bir anda o kırmızı tişörtü almaya karar verdiniz, TED فها أنت جالس على الأريكة ثم قررت شراء ذلك القميص الأحمر.
    Sanırım siz de aynı yerde oturuyorsunuz Bay Benson? Open Subtitles هل تقطنين فى نفس العنوان ؟
    Buralarda mı oturuyorsunuz? Open Subtitles ماذا هناك ؟ انتم كلكم تسكنون هنا ؟
    Siz ikiniz ne zamandır burada oturuyorsunuz? Open Subtitles منذ متى و أنتما تعيشان هنا؟
    Öğle arası için çıkarsınız parkta oturuyorsunuz ve insanlar etraftadır parkta konuşuyorlardır ve bang birden başka bir mesaj duyarsınız. Open Subtitles أنت من النوع الذي تخرج وقت إستراحة غدائك وكنت جالسا في الحديقة وبعض من الناس هناك يتحدث في الحديقة وضجه عاليه
    Neden hepiniz oturuyorsunuz? Maç başlamak üzere. Open Subtitles لماذا أنتم جالسين هنا و المباراة على وشكِ أن تبدأ.
    Büyük ağaçların olduğu tarafta mı yoksa büyük sayılabilecek ağaçların olduğu tarafta mı oturuyorsunuz? Open Subtitles حسنا , هل تقطن بالقرب من الأشجار الفارعة الطول أو بالقرب من الأشجار الطويلة نوعاً ما؟
    - İkiniz birlikte mi oturuyorsunuz? Open Subtitles إذاً كلاكما تسكنان معاً, أذلك هو الأمر؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد