ويكيبيديا

    "oturuyoruz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نجلس
        
    • نعيش
        
    • نسكن
        
    • جالسون
        
    • جالسين
        
    • سنجلس
        
    • نقطن
        
    • جلسنا
        
    • ونجلس
        
    • جالسان
        
    • نَجْلسُ
        
    Burada öyle palyaço ekibi gibi oturuyoruz. Buradan gidemez miyiz artık? Open Subtitles نحن نجلس هُنا مثل مجموعة من المهرجين , ألا يمكننا الذهاب؟
    Amerika'nın batısında bir özel okuldayız; cebimizde paramızla kırmızı kadife koltuklarda oturuyoruz. TED نحن الآن في جامعة خاصة في الغرب الأمريكي، نجلس على مقاعد مخملية حمراء، وكل منا معه من المال ما يكفيه ويزيد،
    Bir uçurumun kenarında oturuyoruz, ... ...ve hayatta kalabilmek için gerekli olan ihtiyaçlarımızı... ...başkalarına iletebilecek araç gereçlerimiz ve... ...teknolojik imkanlarımız var. TED نجلس على حافة الهاوية، ولدينا الأدوات والتقنيات في أيدينا لبلوغ ما نحتاج أن نفعل للقيام به معا اليوم.
    Biz üst katta oturuyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في الطابق العلوي ، إنه ملائم جدًا
    Evet banliyolarda oturuyoruz ama işim şehir içinde. Open Subtitles ،حسنا، نحن نعيش في الضواحي لكن عملي في المدينة
    Hangingroyd Sokağı'nda oturuyoruz Catherine ile birlikte. 29 numara. Open Subtitles نحن نسكن في شارع هانقيرنيود انا وكاثرين, البيت رقم 29
    Görebildiğiniz gibi az bakım gerektiren Formica masasının bulunduğu yemek odasında oturuyoruz. Open Subtitles كما ترون نحن جالسون في حجرة الطعام يزينها طاولة فورمايكا سهلة الاستخدام
    Onun yerien, benzer bir şekilde, hepimiz bir tiyatro salonunda oturuyoruz, ama sisin ortasında herkes sadece bir yanındaki kişiyi görebiliyor. TED عوضاً، مجدداً، الأمر مثل أن نكون جالسين سوياً في مسرح، لكننا نستطيع فقط الرؤية وسط الضباب الناس من حولنا مباشرة.
    Bazen bütün gece tek kelime etmeden oturuyoruz. Open Subtitles أحيانا,نجلس المساء دون أن نتحدث بكلمة واحدة
    Aptal bir senaryonun kölesi olmuş oturuyoruz burada. Open Subtitles ، نجلس هنا وهناك، عبيد لهذا السيناريو الغبي
    Eugene ağlanıyor ve biz de burada Korsan Bill ile beraber oturuyoruz. Open Subtitles أنين يوجين، ونحن نجلس هنا مع القرصان بيل.
    Bakın, düşünüyordum da neden biz hep aynı koltuklarda oturuyoruz? Open Subtitles كما تعلم, كنت افكر, لما نحن دوماً نجلس في نفس المكان؟
    Buster ve ben burada hemen yanında oturuyoruz. Sonumuz çöp fırınında da olabilirdi. Open Subtitles أنا وبستر نجلس هنا بجوارك يمكن أن ننتهي في الفرن
    Orada oturuyoruz, bilirsin, çıplak ayağı koltuğun üzerinde, ve ikinci ayak parmağının birincisinden 1 cm daha uzun olduğunu fark ediyorum. Open Subtitles كنا نجلس هناك، وقدماها الحافيتان فوق الأريكة ولاحظت بأن إصبع قدمها الثاني أطول من الإبهام بحوالي نصف بوصة
    Mott Street No.27 de oturuyoruz. Open Subtitles ننحن نعيش فى شارع موت.. فى المنزل رقم 27
    -Mac, şehrin iki ayrı ucunda oturuyoruz. Ama teşekkür ederim. Open Subtitles ماك " نحن نعيش على جانبين " متعاكسين من البلدة
    Aslında biz Yukarı Batı Yakası'nda oturuyoruz, yani... Open Subtitles في الواقع نحن نعيش في أعلى الجانب الغربي لذا
    Ormana yakın diye orada oturuyoruz. Open Subtitles نحن نعيش هناك فقط لأنّها قريبة من الغابات.
    -Biz ta kasabada oturuyoruz. Open Subtitles ـ نحن نسكن في البلدة على بعد أميال
    Aradan çok geçmedi, başarılı bir erkek yapımcının bürosunda oturuyoruz, adam lafa girdi; TED وبعد ذلك بفترة، كنا جالسون بمكتب رجل إنتاج ناجح، وقال: "حسنًا يا فتيات.
    Bir restoranda oturuyoruz ve Mike olayı konuşuldu... Open Subtitles لقد كنا جالسين فى مطعم و فجأة جاءت سيرة مايك فى الحديث..
    Kuaför okulu. Anladım. Onlar gelene kadar biz şurada oturuyoruz. Open Subtitles مدرسة الشّعر، فهمنا، سنجلس هناك حتّى يصلون.
    Güney California'daki San Marino adında ufak bir kasabada oturuyoruz. Open Subtitles نحن نقطن في مدينة صغيرة " بكاليفورنيا الجنوبية تدعى " سان مارينو
    Saatlerdir plajda oturuyoruz ve hiç kimse bizi karşılamak için gelmedi de. Open Subtitles لأننا جلسنا على ذلك الشاطئ هناك لساعات ولم يظهر لنا أحد
    midemizi dolduruyoruz, televizyonun önünde oturuyoruz ve sindiriyoruz. TED ليلة السبت، نخرج، ونفتح أفواهنا ونملئ بطوننا، ونجلس أمام التليفزيون ونهضم الطعام.
    - Bir saattir burada oturuyoruz. Şimdiden üç kez işedi. Open Subtitles نحن جالسان هنا منذ ساعة ، لقد تبول 3 مرات حتى الآن
    Biz sigara içilmeyen bölümde oturuyoruz... ve şu adam purosunu söndürmeyi reddediyor. Open Subtitles نحن نَجْلسُ في قسمِ غيرِ المدخنين وذلك الرجلِ يَرْفضُ اطفاء سيجاره

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد