Owlsley, Hoffman'ı şehirde bir yere saklamış. Buluruz piç kurusunu. | Open Subtitles | (أوزلى) يخبىء (هوفمان) بالمدينة وسوف نجد هذا الفأر الحقير |
Anladığım kadarıyla Owlsley bir yere saklamış onu. | Open Subtitles | هل هو حي؟ مما فهمت، (أوزلى) يخبئه بمكان ما |
Şimdi de Owlsley sahneye çıkıyor. | Open Subtitles | احتراق الهيروين الصيني والآن (أوزلى) يقوم بهاجمته |
Yakuza hepsi Leland Owlsley diye bir adama para aktariyorlar. | Open Subtitles | الأموال جميعها تحول من رجل يدعى (ليلاند أوزلي) |
Tipki sevgili arkadaşim Leland Owlsley'in finans dünyasinin mihenk taşlarindan birinin saldiriya ugradi zaman yaptigi gibi. | Open Subtitles | مثل هذا الرجل، أعز أصدقائي (ليلاند أوزلي) أحد ركائز المجتمع المالي وقف عندما تعرض للهجوم مؤخرًا |
Tamamlanmışlarsa bile bu Owlsley'in Hoffman'a şirketini kullanarak ödediği anlamına gelmez. | Open Subtitles | وحتى لو كانت كذلك فذلك لا يعني أن (أوزلى) يستخدم أموال الشركة لتخبئة (هوفمان) |
Owlsley finansal ayrıcalığı olan biri. | Open Subtitles | (أوزلى) رجل من أصحاب الامتيازات المالية |
Silver Brent'ten de Owlsley'ninkiler var. | Open Subtitles | و (أوزلى) في (سيلفر و برنت) |
Owlsley'yi nereden öğrendin? Hiç söylemedin. | Open Subtitles | كيف عرفت بأمر (أوزلى)؟ |
- Owlsley o zamana dek aramazsa bu çöplükten gideriz işte. | Open Subtitles | إذا لم يتصل (أوزلى) قبلها |
Fisk, Silver Brent'teki Owlsley ile birlikte en çok para veren müşterilerden. | Open Subtitles | (فيسك) واحد من عملائنا الأكثر مالاً مع (أوزلي) في (سيلفر وبرنت) |
Öyle ya da böyle Fisk, Owlsley ve bu tarz olaylara adı karışan herkes hak ettiğini bir şekilde bulacak. | Open Subtitles | بطريقة أو بأخرى ( (فيسك)، (أوزلي.. أي أحد مرتبط بما يفعلونه، سوف يحصلون على عاقبة لهذا |