Evet oydu. Size çok iyi ve mutlu olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | نعم لقد كان هو , ويتمني لكم أن تبلوا حسناً وهوسعيد. |
Ilk konu oydu. Ve Jackson Pollock. | TED | كان هو الموضوع أولا. وجاكسون بولوك أيضا. |
oglumla gurur duyuyorum, benim oldugum lisedeki cocuklarin arasinda en akillisi oydu. | Open Subtitles | انا افتخر بأبنى لقد كان اذكى فتى فى المدرسة الثانوية حيث كنت |
- Dayak yiyen kız mı? - Evet, oydu. | Open Subtitles | ـ الفتاة المعتدي عليها ـ نعم ، لقد كانت هي |
Manu yalancı Seni ile dolaşan oydu O benim kopyam gibi. | Open Subtitles | هو من كان يجوّل معك إنه يشبهني تماماً ، نسختي المطابقة |
Aslında, küçük bir kızken bana okumayı öğreten oydu. | TED | في الحقيقة , لقد كانت من علمني كفتاه صغيره كيف اقرأ |
Bize ateş eden oydu, bebeğim. Bizi bu hale getiren oydu. | Open Subtitles | هو الذي أصابنا ياصغيرتي هو الذي جلبنا إلى هنا |
Takım sahaya çıktığında, en uzun boyluları oydu. | Open Subtitles | غني لي أنتي تعلمين. عندما خرج ذلك الفريق كان هو الأطول |
Çimenli tümsekte kovaladığım adam oydu. | Open Subtitles | لقد كان هو لقد تابعته حتى الربوة المعشبة |
Sırtında ağır birşey taşıyordu, gözleri yeşildi. oydu. | Open Subtitles | ظهره يؤلمه كثيرا وعيونه خضراء، كان هو نفسه. |
oydu! Odasına bakın. Odasında kan var! | Open Subtitles | كان هو ، أنظروا في غرفته ستعثرون على دماء ، إنه وحش |
Dediğim gibi, baş berber oydu. | Open Subtitles | ولكنني لم أتذمر أبدا. وكما قلت، لقد كان هو الحلاق الرئيس. |
Onu o halde gören sadece oydu. Söylediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | لقد كان الوحيد الموجود ليرى ذلك أتعلم ماذا أقول ؟ |
Son defasında polisi çağıran oydu. | Open Subtitles | كانت هي من اتصل بالشرطة في المرّة الأخيرة |
Enkazın yanındayken konuştuğum dedektif oydu. | Open Subtitles | كانت هي المحققة التي تحدثت اليها في موقع التحطم |
O halde oydu! Yanlış isim verdiğinden emindim | Open Subtitles | إذاً هو من كان معها ، أنا على يقين بأنه أعطي لنفسه اسماً مستعاراً |
İkimizi de felakete sürükleyen oydu. | Open Subtitles | لقد كانت هى السبب فى وقوعنا معا فى الرذيلة |
Ama evinizde... oda oda dolaşan oydu. | Open Subtitles | لكنه كان هو الذي تنقل من غرفة الي اخري لقتل كل من هو عزيز عليكي |
O hapisten çıkana kadar, senden önce birlikte olduğun tek adam oydu. | Open Subtitles | حتى خرج من السجن و هو كان اخر رجل كنت معه قبلك |
Bankacı olmanı isteyen ailendi. Senin için tasarladıkları şey oydu. | Open Subtitles | عائلتك هي من دفعك إلى العمل كمصرفيّ، كان حلمهم لك |
Evet, Ferrari'de sikimi agzinda dolandiran oydu. | Open Subtitles | نعم، هي التي كانت تداعب قضيبي في الفيراري |
Aslında ben alttaydım koç. Üstte olan oydu. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا كنت في الأسفل ، أيها المدرب هي كانت على القمة |
Bence gazeteye ilan veren de oydu. | Open Subtitles | دُفع له... أظن أنه كان هو مَن وضع الإعلان في الصحيفة؟ |
Kitabı sana göndermemi o istedi. Seni seçen oydu, ben değildim. | Open Subtitles | . ارسلته بناء على طلبه انا لم اختارك , هو الذى اختارك |
Eski şef editörünü senin gibi genç birini gazeteye sokmak için zorlayan oydu. | Open Subtitles | هو الشخص الذي أجبر رئيس التحرير السابق بوضع تفاهاتك في هذه الصحيفة |
ama onu onda kullandığım oydu. özel kategori, çünkü sanırım en iyi olmak için gayret sarfetti [Belirsiz cümle]. | TED | ليس وحده، لكنه كان الشخص الذي أعتمدت عليه في تلك المجموعة تحديداً، لأني أعتقد أنه بذل الجهود ليصبح الأفضل. |