ويكيبيديا

    "oynuyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ألعب
        
    • العب
        
    • سألعب
        
    • أراهن
        
    • أمثل
        
    • لعبت
        
    • بدور
        
    • ألعبها
        
    • سأراهن
        
    • أمارس
        
    • ألعبُ
        
    • أَلْعبُ
        
    • أتلاعب
        
    • أعبث
        
    • امثل
        
    Ben işlemediği bir suçtan dolayı ölüme mahkum olan bir adamın kardeşini oynuyorum Open Subtitles ألعب دور رجل محكوم على أخيه بالاعدام لجريمةٍ قد يكون فاعلها أو لا
    Ben poker oynuyorum. O, "Go Fish" oynuyor ve sanırım aç. Open Subtitles أنا ألعب البوكر، وهذا يلعب لعبة صغيرة، وأعتقد بأن هذا جائع.
    Onunla oyun oynuyorum. Bu senin için, Güzel Çocuk. O parlak sarı burnuna! Open Subtitles أنا ألعب معه فحسب، هذا لك أيها الفتى الجميل ذو الأنف الصفراء اللامعة.
    Kabul etmelisin ki bu kokuşmuş şehirle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorum. Open Subtitles يجب ان تعترف انني العب علي هذه المدينه الحزينه مثل قيتاره من الجحيم
    Gördüğüm kadarıyla, gerçek anlamda değişiklikler yapabilmek için, uzun bir oyun oynuyorum. Open Subtitles كما أرى فانني ألعب على المدى البعيد من أجل تغيير حقيقي هنا
    Ama emlakçınızla tenis oynuyorum ve o bir şey söyledi. Open Subtitles لكني كنت ألعب التنس مع سيّدة منزلكم وهي أخبرتني شيئاً.
    Oyun oynuyorum, ve başta neden oyun oynamayı bıraktığımı merak edene kadar oynuyorum. TED ألعب وألعب حتى أبدأ في التساؤل لما توقفنا عن اللعب اصلاً.
    Telefonumu her kontrol edişimde, kumar makinesiyle oynuyorum, bakalım ne tutturacağım? TED في كل مرة أتفَقَد هاتفي، فأنا ألعب القمار لأعرف ما الذي سأحصل عليه؟
    Her haber akışında aşağı kaydırışımda, kumar makinesiyle oynuyorum. Sonrasında ne tutturacağım? TED كل مرة أقوم بالتحديث للحصول على أخبار جديدة أنا ألعب بجهاز القمار لأرى ما الذي سأحصل عليه تالياً؟
    Bir şeyi nasıl gördüğümüzle oynuyorum ve bunu çok isteyerek yapıyorum. TED ألعب بكيفية عرض شيء معين. وأنا أفعل ذلك عن عمد.
    ve aynı zamanda ismi eskiden Bisa, şimdi Ceatemba olan takım için Vodacom liginde oynuyorum. TED كما ألعب في بطولة فوداكوم لفريق يدعى تيمبيسا، والذي تغير اسمه الان إلى سياثمبا.
    Komik olan, Boston metrosuna gidiyorum, ve trenin içerisinde bir pong oyunu oynuyorum, yerde, tamam mı? TED الجزء المسلي في الموضوع، وأنا في مترو بوسطن، كنت ألعب لعبة البونج داخل القطار على الأرض،هل ترون؟
    Sukuaş ve buz hokeyi oynuyorum, iki hızlı spor ve bunlardan dünyada vazgeçmem. TED ألعب الاسكواش وهوكي الجليد، اثنين من رياضات السرعة الكبيرة، وأنا لن أتخلى عنها للعالم.
    Bana güvenmeni istiyorum, buradayım ve sana kötü bir oyun oynuyorum. Open Subtitles ، أنا هنا أطلب منك أن تثق بي و أنا ألعب لعبة قذرة عليك
    Kabul etmelisin ki, bu kokuşmuş şehirle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorum! Open Subtitles يجب ان تعترف انني العب علي هذه المدينه الحزينه مثل قيتاره من الجحيم
    Bu kokuşmuş şehirle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorum! Open Subtitles يجب ان تعترف انني العب علي هذه المدينه الحزينه مثل قيتاره من الجحيم
    Güneş tepemizde parlıyor ve ben, Antonius Block Ölüm'le satranç oynuyorum! Open Subtitles الشمس ما زالت في الافق وأنا احمل بداخلي قوة أنتونيوس سألعب الشطرنج مع الموت
    Evet, manikken bahis oynuyorum. Sana da manik şekilde aşığım. Open Subtitles أجل ، أراهن متى أكون مهوسا و أنا مهوس بحبك
    Şimdi insanlarla nasıl konuşulur hatırlıyorum, neler söylenir ama oynuyorum gibi geliyor, sadece hakaretleri yapıyorum. Open Subtitles و الآن علي تذكر كيف أتحدث إلى الآخرين أو ماذا أقول لكني أشعر و كأنني أمثل
    Floş'a oynuyorum, floş gelmiyor. Parayı arttırıyorum, kimse görmüyor. Open Subtitles إذا راهنت بالفلش الفلش لا يأتي اذا لعبت سلو بلاي لا أحد يراهن
    Mezuniyet maçına gittiler. İyi teyzeyi oynuyorum. Open Subtitles أنهم في الطريق إلي المنزل وأنا اقوم بدور العمه الطيبة
    Hayır, kendi kendime oyun oynuyorum. Open Subtitles أوه , لا مجرد لعبة صغيرة أنتهت كنت ألعبها مع نفسى
    Hepsini oynuyorum. Open Subtitles سأراهن بكل ما معى
    Fevkalade. Hayatımın en iyi golfünü oynuyorum. Open Subtitles رائعة, إنني أمارس رياضة الغولف
    Cape Town'a gelemem çünkü her akşam ölü kardeşimle mezarlıkta top tutmaca oynuyorum. Open Subtitles لا يُمكنني أن آتي إلى كيب تاون، لأنهُ كلُ يوم ألعبُ كرة القاعدة معَ أخي الميت في المَقبرة
    Ve ben sadece komşularımla oynuyorum. Open Subtitles وأنا أَلْعبُ ألعابَ الماهيوونج فقط مَع الجيرانِ
    -Evde çalışıyorum. Borsa ile oynuyorum. Open Subtitles أعمل في المنزل و أتلاعب بسوق الأسهم دعوني أقل لكم
    Bakış açıları ve analojilerde oynuyorum. TED أنا أعبث بالمنظورات والمتجانسات.
    Bak, adı Shasta olan erkek bir fahişe polisi oynuyorum ben. Open Subtitles انظر،أتعرف امثل شخصية شرطي في غطاء سري كرجل عاهرة اسمها شاستا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد