ويكيبيديا

    "oyun değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليست لعبة
        
    • ليس لعبة
        
    • ليست لعبه
        
    • ليست بلعبة
        
    • ليست مباراة
        
    • ليست اللعبة
        
    • ليست بلعبه
        
    • ليست مباراه
        
    • ليست مزحة
        
    • ليس بلعبة
        
    • ليست لُعبة
        
    • ليست بلعبةٍ
        
    • ليست حيلة
        
    Bu henüz bir oyun değil ama gerçekten olmalı. TED هذه ليست لعبة بعد ، لكن يجب أن تكون كذلك
    Hayır, oyun değil. Bana yardım etmen gerek. Open Subtitles لا، هي ليست لعبة أنا أريدكِ أن تتعاوني معي
    Fantezi değil bu. oyun değil, ucubeler! Open Subtitles حسناً , هذه ليست خرافة ليست لعبة يا غرباء الأطوار
    Şarap tadımı saçma bir oyun değil baba. Çok saygı duyulan bir yetenek. Open Subtitles أبي تذوق النبيذ ليس لعبة سخيفه أنها مهارات عاليه و رفيعه
    Bu, bir oyun değil. Hayatlarımızdan bahsediyoruz. Open Subtitles أنها ليست لعبة.أنها حياتنا التي نتحدث بشأنها
    Bu, bir oyun değil. Birini öldürmeye hazır ol. Open Subtitles الآن، كايت ، هذه ليست لعبة هل أنت جاهزة لقتل شخص ؟
    İspanyolca niño, İspanyolca. Bu da bir oyun değil. Open Subtitles بالإسبانية يا نينو بالإسبانية وهذه ليست لعبة
    Arabada bir cesetle beraber buldunuz. Bu bir oyun değil. Open Subtitles وجدتموها في سيارة قرب جثّة، هذه ليست لعبة.
    Dikkat et. Oynamak isteyeceğin bir oyun değil. Open Subtitles كن حريصا في هذا، هذه ليست لعبة تريد لعبها.
    Evet, bu evde oynanabilen bir oyun değil. Open Subtitles من الواضح أنها ليست لعبة تلعب بداخل المنزل
    - Bu oyun değil. Bir kapışma. - Piste çıkıp dans ediyorsun. Open Subtitles انها ليست لعبة ، انها معركة فقط قم ببعض الحركات
    oyun değil bu, arkadaşını gebertirim Open Subtitles أوقفي السيارة حالاً هذه ليست لعبة سوف أقتل صديقتيكِ
    Ama bu bir oyun değil, canım. Bunlar bazı ciddi karışık şeyler. Open Subtitles وعندما تريدين الفوز في اللعبة، لكن هذه ليست لعبة يا عزيزتي، هذه مسألة جادة وفوضوية
    İyi tamam, bu bir oyun değil. Büyük oranda tehlikeli bir dalavere. Open Subtitles حسنٌ، ليست لعبة بل إنّها مناورة مهولة الخطورة
    Fakat bu bir oyun değil, dostum, hiç hata yapma. Open Subtitles ولكن, هذه ليست لعبة يا صديقى لامجال للخطأ
    Bu aptalca bir oyun değil, sen de ona göre davransan iyi olur. Open Subtitles هذه ليست لعبة سخيفة، ومن الأفضل أن لا تعاملها كذلك.
    Bir anlaşma yaptık. Sen desteksin ve bu bir oyun değil. Open Subtitles عقدنا صفقة، أنت هنا لتدعمني وهذه ليست لعبة
    Bu belli ki, artık eğlenceli bir oyun değil. Open Subtitles هذا من الواضح ليس لعبة صغيرة ظريفة من بعد الآن
    oyun değil o. Odin'in sadakatsiz eşlere bir testi. Open Subtitles هذه ليست لعبه انه اختبار أودين للأزواج الغير مخلصات
    Kurumsal casusluk kolay bir oyun değil— ancak bazen sosis işte böyle yapılır. TED التجسس على الشركات ليست بلعبة سهلة ولكن أحياناً، هذه هي الطريقة التي تُصنع بها النقانق.
    Bu bir oyun değil. Stratejik bir mücadele... Open Subtitles إنها ليست مباراة, بل إستراتيجية قتال
    Bu kazanabileceğin bir oyun değil. Open Subtitles لكن هذه ليست اللعبة التي يمكنك أن تربح بها
    Bu bir oyun değil. Open Subtitles هذه ليست بلعبه.
    Bu bir oyun değil. Open Subtitles انها ليست مباراه
    Bu oyun değil, Cally. Git. Bize değer veren insalar var. Open Subtitles هذه ليست مزحة يا (كالى) , هيا لدينا رجال يعتمدون علينا
    - Benim evliliğim oyun değil. - Çocuklaşma. Open Subtitles هذا الزواج ليس بلعبة لا تكن طفلاً
    Bu benim için bir oyun değil. Open Subtitles إنها ليست لُعبة بالنسبة لي.
    Hetty bu bir oyun değil. Open Subtitles إنَّ هذه ليست بلعبةٍ يا # هــيــتــي #
    Bu bir oyun değil Eli. Sen beni engelledin. Open Subtitles هذه ليست حيلة يا إيلاي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد