Sonrasında, o yıldıza diğer her şeyin solup gideceği kadar yoğun şekilde odaklanmaya çalıştığım bir oyun oynardım, o tek yıldız, görebileceğim tek şey olacak şekilde. | TED | ومن ثم كنت ألعب هذه اللعبة حيث أحاول التركيز على النجمة بكثافة، حيث يتلاشى كل شيء آخر من المنظر وتبقى تلك النجمة هي الوحيدة التي يمكننني رؤيتها. |
Küçükken buraya gelir, kardeşimle oyun oynardım. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة ، كنت ألعب هنا مع أخي |
Küçükken buraya gelir, kardeşimle oyun oynardım. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة ، كنت ألعب هنا مع أخي |
Siz iş konuşurken ben tarlada oyun oynardım. - Doğru. | Open Subtitles | اعتدت اللعب في حقلك بينما أنتَ تقوم بأعمالك |
Siz iş konuşurken ben tarlada oyun oynardım. | Open Subtitles | اعتدت اللعب في حقلك بينما أنتَ تقوم بأعمالك |
Eskiden bir oyun oynardım. | Open Subtitles | اعتدت أن ألعب هذه اللعبة في رأسي، |
Eskiden bir oyun oynardım. | Open Subtitles | اعتدت أن ألعب هذه اللعبة في رأسي، |
Çocukken burada oyun oynardım. | Open Subtitles | أنا كنت ألعب هنا وأنا طفله. |
Biz Debbie'nin arkadaşıyız. Onunla oyun oynardım. | Open Subtitles | نحن من أصدقاء (ديبي)، كنت ألعب معها |