ويكيبيديا

    "oyundaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اللعبة
        
    • المسرحية
        
    • اللعبه
        
    • أثناء اللعب
        
    Kony'nin oyundaki yerini değiştirecek olan ulaşmamız gereken 12 politikacının kimler olacağını bulduk. Open Subtitles لقد قمنا بتحديد 12 من صناع القرار الذين يستطيعون تغيير اللعبة بخصوص كوني
    Ama aynı zamanda oyundaki her şeyi de baltalamaya çalışıyorlar. TED لكنهم يحاولون أيضا تقليل أهمية كل شيء في اللعبة.
    Böylece Kelly oyundaki ilk müttefikim oldu. Ardından kocam Kiyash bize katıldı ve birlikte kötü adamları tespit edip onlarla savaştık. TED وأصبحت هي حليفي الأول في اللعبة تلاها زوجي كياش وقمنا معاً بتحديد الأشرار ومحاربتهم
    Tüm bu oyundaki tek gerçek tehlike aslında ona aşık olman. Open Subtitles الخطر الحقيقي الوحيد في هذه المسرحية هو أن تقع في حُبها
    Cuma günü oyundaki kızlarla benim evimde bir akşam yemeği veriyoruz. Open Subtitles ففتيات المسرحية سوف سوف يقمن حفلة عشاء في منزلي يوم الجمعة..
    Bütün oyundaki en iyi kart bu olmalı. Open Subtitles ستكون هذه افضل بطاقه فى اللعبه كلها
    Bu oyundaki herkes kendi kararlarını vermek zorunda. Open Subtitles الجميع فى هذه اللعبة يمكنهم اتخاذ القرار الصائب
    Ben değildim. oyundaki karakterimdi. Open Subtitles .لم يكن هذا أنا، كانت شخصيتي داخل اللعبة
    Ama oyundaki her şey öyle gerçekçi ki, cidden yapabileceğimi sanmıyorum. Open Subtitles ...لكنّ كل شيء في اللعبة .واقعي للغاية، لا أعتقد أني سأفعلها
    oyundaki aksanım öyle kabaydı ki, kendimi zar zor anlayabildim. Open Subtitles .أتعلم، لهجتي في اللعبة كانت جد خشنة، بالكاد كنت أفهم ما أقوله
    Bu oyundaki son atış mı olacak? Open Subtitles هل ستكون هذه الرمية الأخيرة لهذه اللعبة ؟
    Pekala oyundaki bütün silahları ele geçirdim. Open Subtitles حسنا لدي كل الاسلحة في اللعبة لدي كل لحياة..
    Bu oyundaki her detayda, O'nun gerçek yaşamı temel alınmış. Open Subtitles و بشكل حقيقي يا شباب إن كل تفصيل في هذه اللعبة مبني على حياتها الحقيقية
    O kadar ki oyundaki küçük adamı kendi dünyasını yaratmış. Open Subtitles حتى أن شبيهه في اللعبة قد إستحدث حياة ثانية خاصة به
    Frank'e göre bu oyundaki tek önemli şey para. Open Subtitles فرانك يقول .. ان الشيء المهم في هذه اللعبة هو المال
    oyundaki en büyük, en kötü Avcı, o kadar da iyi değilmiş, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنّ القتلة في اللعبة لا يرونه بهذا القدر, صحيح؟
    oyundaki en büyük, en kötü Avcı, o kadar da iyi değilmiş, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنّ القتلة في اللعبة لا يرونه بهذا القدر, صحيح؟
    Bak, bu çocuğu sokakta buldum. Onu oyundaki en baba mikser yapıyorum ve o da gidip Caden'la mı kaçıyor? Open Subtitles أنظري، لقد وجدت ذلك الصبيّ ملقى في الشّارع و جعلت منه أفضل موسيقار في اللعبة
    Bu kibrit kutusunu gördüğümde oyundaki rolümü öğrenir öğrenmez neden bunun da oyunda olduğunu merak ederim. Open Subtitles بمجرد ما أتعلم دوري في هذه المسرحية. ثم أرى علبة ثقاب. أتساءل لماذا ليست هي في المسرحية أيضًا.
    Bebeğim, demek istediğim, oyundaki tek kişi sendin. Open Subtitles انا اعني ذلك حبيبتي لقد كنت الشخص الوحيد في تلك المسرحية
    Bu oyundaki karakterler duyguların şiddetiyle içten içe yanıyorlar. Open Subtitles الشخصية في المسرحية تعاني كبت عواصف من العاطفة.
    Öyle yaparsak oyundaki tüm ilerlememizi kaybederiz. Open Subtitles لو فعلنا هذا سنفقد كل تقدمنا فى اللعبه
    Küçük hoş bir çevrimiçi oyundaki açığı farkedip hızla kazandı. Open Subtitles وللأسف وقع في مشكلة بسيطة أثناء اللعب على النت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد