Şimdi sıra geleneksel Doğu Avrupa düğün oyunlarını oynamaya geldi. | Open Subtitles | الأن حان وقت للعب ألعاب زفاف من تقاليد اوروبا الشرقية |
Tahmin oyunlarını sevmediğini biliyorum ama küçük bir deneye ne dersin? | Open Subtitles | أعلم أنّكِ لا تُحبّين ألعاب التخمين، ولكن ماذا عن تجربة فكريّة؟ |
Sadece bazı masa oyunlarını ödünç alabilir miyim diye bakıyorum. | Open Subtitles | مجرد رؤية اذا كان بأمكاني استعارة بعض من ألعاب الطاولة. |
Tasarruf ve borç işlerine bakarım. Bu video oyunlarını oynayamam. | Open Subtitles | أعمل في المُدخرات والقروض لا يمكن أن ألعب هذه الألعاب |
Ya küçük oyunlarını oynamaktan soğumuşsak küçük kardeşim? | Open Subtitles | ماذا لو أننا رفضنا لعب ألعابك أيتها الأخت الصغيرة ؟ |
oyunlarını oynamamı istiyorlarsa benimle kendileri konuşsunlar. | Open Subtitles | حسنًا يمكنهم محادثتي بنفسهم إن أرادوا مني لعب لعبتهم |
Bilgisayar oyunların arasında bile, size şu anda bu aksiyon dolu bilgisayar oyunlarını anlatıyorum. | TED | وحتى في ألعاب الفيديو، وأنا أحدثكم الآن عن ألعاب الفيديو المليئة بالإثارة، |
Fakat video oyunlarını çok uzun süre koruyabilmemiz için gereken şey bu ve müzeler de böyle yapıyor zaten. | TED | ولكن هذا ما سيمكننا من الحفاظ على ألعاب الفيديو لوقت طويل حقاً، وهذا ما فعله المتاحف. |
Biz video oyunlarını alet edevatlarıyla birlikte göstermek istemiyoruz. Atari salonu nostaljisi yok. | TED | أننا لا نريد أن نظهر ألعاب الفيديو مع أدواتها. لا يوجد ممر الحنين إلى الماضي. |
Beraber liseli gençlerin çocuksu oyunlarını oynarlar. | TED | يلعبون مع بعضهم ألعاب الأطفال بالثانوية. |
Zaten bilgisayar oyunlarını öğretmek çoktan yapıldı fakat nasıl oynandığını bilmek başka bir adım. | TED | ومرة أخرى، تعليم ألعاب الفيديو أمر تم القيام به سابقا، لكن تعلم كيفية لعب ألعاب الفيديو هي خطوة أخرى. |
Sadece kendini seviyorsun. Biranı, kağıt oyunlarını, kadınlarını seviyorsun. | Open Subtitles | كل ما تشعر به هو نفسك، بيرتكَ، ألعاب أوراقكَ، نِسائكَ |
Tasarruf ve borç işlerine bakarım. Bu video oyunlarını oynayamam. | Open Subtitles | أعمل في المُدخرات والقروض لا يمكن أن ألعب هذه الألعاب |
Sonra da masa oyunlarını bu kadar seven tanıdığı tek adamı hatırladı. | Open Subtitles | ثم تذكرت الشخص الآخر الذي تعرفه والذي كان يحب هذه الألعاب كثيراً |
Bu yüzden açıkça görülüyor ki o aksiyon oyunlarını oynamak dikkat sorunlarına neden olmuyor. | TED | إذًا فاللعب بهذه الألعاب التفاعلية لا تؤدي بالتأكيد إلى مشاكل في التركيز. |
Bu nedenle hain oyunlarını oynayabilirsin, Alex, yanılsamalarını kusursuz hale getirebilirsin, fakat beni duydun: | Open Subtitles | كي تمارس ألعابك الغير ممتنة وتحترف في أوهامك لكن خذ وعد مني |
Dört yıldır onların korkunç şakalarına güldüm ve oyunlarını kusursuzca oynadım ama yine de Mitch'e daha çok veriyorlar. | Open Subtitles | لأربع سنوات لعينة كُنت أضحك على نكاتهم المُروعة ولعبت لعبتهم بإمتياز |
Demir Adalar'ın varisiyle oyunlarını oynadın ve ikisi de gitti. | Open Subtitles | لقد لعبت ألاعيبك مع وريث الجزر الحديدية وكلاهما هرب الآن |
Dua etmeyi, çeşitli hafıza oyunlarını denedim. | TED | حاولت الصلاة، حاولت ممارسة كافة أنواع العاب الذاكرة. |
Senin aptal oyunlarını oynamak istemiyorum tamam mı? | Open Subtitles | الرداء لا أريد أن ألعب لعبتك السخيفة، مفهوم؟ |
Maçları, boks kurallarına göre sekiz geleneksel ağırlık kategorisinden beşi ile yapacağız ve maçlar, her iki sporcunun oyunlarını oynayacağı üç dakikalık üç raunttan oluşacak. | Open Subtitles | ستكون لدينا خمسة مباريات حسب تصنيف الأوزان المعتادة بعالم الملاكمة |
Eski kocamı aşağılayarak bütün deli seks oyunlarını oynadık. | Open Subtitles | نحن نقوم بشتى الالعاب الجنسية المجنونة اللعينة والتي تتضمن إذلالاً لزوجي السابق |
Biz onların oyunlarını çalarız. Ve kendi amaçlarımıza uydururuz. | TED | نقوم بسرقة ألعابهم و نستخدمها في أغراضنا الخاصة. |
Çünkü bizim, çocuk oyunlarını ciddiye alan beceriksiz yeniyetmeler olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لأنك قلت أننا كلنا مراهقون معاقين عندما نلعب بألعاب الأطفال بجّدية |
Yüzmeyi, drift yarışı ve eski tarz video oyunlarını seviyormuş. | Open Subtitles | كان يحبُّ السباحة وسباقات الطُّرق الوعرة وألعاب الفيديو القديمة. |
Kendi online oyunlarını oynarken hepsi birer yalancı. | Open Subtitles | جميعهن كاذبات يلعبن الألاعيب عبر الانترنت |
Düşünsenize, size Shakespeare'i sorsaydım ve hemen oyunlarını yazmaya başlasaydınız sonsuza kadar sürerdi. | Open Subtitles | تخيلي لو سألتك عن شكسبير وبدأت للتو الكتابة من مسرحياته. فإنه يأخذك إلى الأبد. |
-Bence o geçmişte kaldı -Akıl oyunlarını üzerimde kullanma seni zavallı ufak adam | Open Subtitles | أَقترحُ ان تدعينا نَمرُ لا تحاولُ ان تستخدم العابك معى |