oyunlara ilgi azaldı. İnsanlar oyunlardaki çoğu şeyi fark etmiyorlar. | Open Subtitles | الألعاب هي إلهاء، حتى لا ينتبه الشعب لما نقوم به |
Şu an, bir haftada online oyunlara 3 milyar saat harcıyoruz. | TED | نحن الآن نمضي ثلاثة بلايين ساعة أسبوعيا في الألعاب الجماعية |
-Bu oyunlara vaktimiz yok! | Open Subtitles | لا يوجد وقت لهذه الألعاب يجب أن نصل الى الساحة |
Kitaplara ya da oyunlara ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | تعرف , لا نحتاج إلي الكتب ولا للألعاب اللوحية لنتحدث فحسب ونتعرف علي بعضنا البعض أفضل |
Bu oyunlara yürek dayanmaz, böylesi görülmedi, harikulade! | Open Subtitles | هذه المباريات استثنائية متفجرة ممتلئة بالجمهور |
oyunlara ayıracak vaktim yok Elijah. Ona yaptıkları büyü gün geçtikçe kötüleşiyor. | Open Subtitles | لا أملك وقتًا للألاعيب يا (إيلايجا)، شعوذَته تزيد سوءًا بمرور الأيّام. |
Kör bir adam bir eskrimci olarak Olimpik oyunlara nasıI katılabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل أعمى المنافسة في دورة الالعاب الاولمبية في المبارزة؟ |
Beni sürekli havalandırması olmayan küçük odalarda oynanan kötü oyunlara davet ediyor. | Open Subtitles | دائماً ما تدعوني لرؤيتها في بعض المسرحيات السيئة بقاعات صغيرة بدون تهوية. |
Rory'nin niye bu oyunlara bu kadar bağımlı olduğunu bulmam gerekti. | Open Subtitles | و اكتشفت لماذا روري مهووس بشدة بهذه الألعاب |
Şehirdeki oyunlara geçici olarak takılırdık işte. | Open Subtitles | نحن في إحدى الألعاب المُتداولة في جميع أنحاء المدينة. |
Oğlum bu oyunlara verdiğin paranın hakkını sonuna kadar çıkarıyorsun. | Open Subtitles | يا إلهي.. أنت حقاً تجعل هذه الألعاب تستحق مالك |
Bazı adamlar böyledirler işte Jess, anlatabildim mi? Kendilerini bu güvensiz, aptal oyunlara kaptırırlar işte. | Open Subtitles | يُقحمون أنفسهم بتلك الألعاب السخيفة والغير آمنة؟ |
oyunlara ailesinden kimse gelmiyor. | Open Subtitles | إنهم بالتأكيد لا يظهرونَ في أيٍ من الألعاب |
Çocukça oyunlara katılmak için neden göremiyordu. | Open Subtitles | لم ترى سببا يجعلها تنغمس في تلك الألعاب الطفولية |
Fakir bir mıntıkadan oyunlara katılan zavallı birinin, okçuluk yeteneği, siyah saçları ve son moda tek örgülü saçı ile insanları isyana teşvik edip başkanlığımı yıkmasına ve aynı zamanda bunun gişe rekorları kırmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد بعض الخاسرين من المناطق الفقيرة ليدخلوا الألعاب و يقوموا باثارة الجماهير مع مهاراتها في الرماية و شعرها الأسود |
Demek istediğim, oyunlara Kantmiss'e yakın olabilmek için gönüllü olmadın mı? | Open Subtitles | أعني .. ألم تتطوع لدخول الألعاب حتى تصبح قريباً من كانتميس ؟ |
O yüzden yerinde olsam daha az işten kaçıp daha çok zamanımı oyunlara katılmamaya harcardım. | Open Subtitles | لذلك إن كنتُ مكانكَ سأحاول التقليل من وقتي في محاولة تجنب العمل و وقتا أكثر في محاولة عدم إرسالنا للألعاب |
Eğer bitiremezsek tüm sorumluluğu alacağım ve hepinizin yerine oyunlara gideceğim. | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من إنهائها سأحمل المسؤولية كاملة و سأذهب للألعاب لوحدي |
Bu oyunlara yürek dayanmaz, böylesi görülmedi, harikulade! | Open Subtitles | هذه المباريات استثنائية متفجرة ممتلئة بالجمهور |
Kendini göster Kol. oyunlara ayıracak zamanımız yok. | Open Subtitles | (كول)، أظهر نفسك، هذا ليس وقتًا للألاعيب. |
Bu oyunlara eğilimli birinin Cennete gideceğinden şüpheliyim. | Open Subtitles | أشك بذهابك الى الجنة مع الاقرار بهذه الالعاب |
Sahne yöneticisi olduğum oyunlara gelmiyordun... akşam eve gelmediğinde senin için endişeleniyordum, hep umarım iyidir diyordum. | Open Subtitles | عدم قدومك الى المسرحيات التي توليت ادارتها القلق بشانك عندما لا تعودين الى البيت ليلا فقط اتمنى انك بخير |
Şu anda psikolojik oyunlara hazır değilim. Özellikle de bir pazar sabahı. | Open Subtitles | أنا لست في مزاج ٍ لألعاب الشعوذه خصوصاً في صباح يوم الأحد |
Güney Almanya'da Sakin ve saygıdeğer bir orta sınıf ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi, genç yaşlarında oyunlara olan düşkünlüğü onu hacker yaptı. | TED | ولد في جنوب ألمانيا لعائلة مستقرة و تحظى بالاحترام من الفئة المتوسطة، هوسه بالألعاب كمراهق قاده للقرصنه. |