| Paddy ile yaşadığımız yere nasıl gidileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع أخذي إلى المكان الذي كنا نعيش به مع بادي |
| Ve ayrıca, Paddy's'in birinci İlan Panosu Model Yarışması'na katılma şerefine nail oldunuz. | Open Subtitles | ولذلك،مُنح لكم الشرف لتنافسوا في المُسابقة الأولي لملهي"بادي"لإختيارالعارضة المقبلة للوحة الأعلانية -كم الأجر؟ |
| Bize güvenin, size Paddy's Pub'ın tarihte nasıl inanılmaz bir rol oynadığını anlatalım. | Open Subtitles | كونى على ثقة عندما نخبركِ بأن ملهى"بادي" لعب دوراً هاماً للغاية في التاريخ |
| Daha ne kadar süre Paddy'nin rakiplerinin sizin peşinden birilerini gönderip bu rezaleti belgelemesi için geçmesini bekliyordunuz? | Open Subtitles | الى متى تعتقدين أنه سوف يدوم هذا قبل أن يبدأ خصوم باتي بإرسال اشخاص لملاحقتكم لتوثيق هذا الإحراج ؟ |
| Bir dahaki sefer deli numarası yap Paddy, çavuş olursun. | Open Subtitles | إلعب بالعنزة المرة القادمة يا بادى و ستكون رقيب |
| Colin'i birinin bulduğunu öğrenmiş olsak bile Paddy Doyle'un de saklandığı yeri ortaya çıkarırlardı. | Open Subtitles | حتى نحن عرفنا اذا أحد وجد كولن بإمكانهم اخراج بادي دويل |
| Bu bilgi ortalığa yayılmadan Colin'in katilini bulalım. Paddy Doyle'un düşmanı boldu. | Open Subtitles | فلنجد قاتل كولن قبل أن يتغير هذا بادي دويل لديه الكثير من الأعداء |
| Maura'yı takip eden haydutlar. Geriye çek onları, Paddy. | Open Subtitles | البلطجية الذين أرسلتهم خلف مورا أجعلهم يبتعدون يا بادي |
| Düşünsene, Maura. Paddy ile bağlantısı olmalı. | Open Subtitles | و لكن فكري في الامر يا مورا لابد أن ذلك له صلة ب بادي |
| DATA ya da Paddy ile hiçbir alakam yok. - Ne yapmam gerekiyor? - Hiçbir şey. | Open Subtitles | ليس لدي أي علاقة مع شبكة الطوارئ الطبية للأطباء أو مع بادي ماذا علي أن أفعل ؟ |
| Paddy tutuklandığı zaman, bütün dosyalara baktım. | Open Subtitles | عندما تم القبض على بادي بدأت أدفع من خلال كل هذه الملفات |
| Paddy'nin kaçak haline geldiği yıl. | Open Subtitles | هذا العام الذي أصبح فيه بادي هارباً من العدالة |
| Cailin, Hope'un on sekizinci yaş gününde Paddy'nin bunu verdiğini söylemişti. | Open Subtitles | حسناً كالين أخبرتني أن بادي أعطى هذا الى هوب في عيد ميلادها ال 18 |
| - Aman Tanrım. - Paddy 1993'te kaçaktı. | Open Subtitles | آااه ، يا آلهي بادي كان هارباً في عام 1993 |
| Sence Paddy ve Hope, Saray Bosna'da mı tanıştı? | Open Subtitles | إذاً ، هل تعتقد أن بادي و هوب تقابلا في سراييفو ؟ |
| Paddy'ye göre babasının hapishanede çok ömrü kalmamış. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديه مكان للعيش فيه بحلول يوم غد يقول بادي انه لن يعيش مدة أطول في السجن |
| Paddy Doyle'un seni yetiştirmemiş olduğuna şükretmek için bir neden daha. | Open Subtitles | سبب آخر لأن أكون شاكرةً لله أن بادي دويل لم يقم بتربيتك |
| İşin aslı şu ki, asla Paddy Doyle'un kızı olmayacağım. | Open Subtitles | و لكن الحقيقة هي ، أنني لن أكون أبداً أبنة بادي دويل |
| Ve eminim, Paddy'nin arkadaşlarımı suçlamasının ardında Simon Elder var. | Open Subtitles | و انا متأكد من ان سايمن ايلدر هو من كان خلف دفع باتي لاتهام اصدقائي |
| Elçilikten Paddy'ye sinyal ver. Barley ile konuşmasını istiyorum. | Open Subtitles | ارسل اشاره الى بادى فى السفاره اريده ان يتحدث الى بارلى |
| Kuşa bak. Bak, Paddy. | Open Subtitles | أنظر إلى الطير أنظر باد |
| Geldiklerinde de Paddy's parası almak için gerçek para kullanmak zorunda kalırlar. | Open Subtitles | وبعد ذلك عندما يكونون في الدّاخلِ، هم يَجِبُ أَنْ يستعملوا دولاراتَ حقيقيةَ لشِراء دولاراتِ باديز. |